İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

HAYIR! YAPABİLİRİZ!

YAYINLAMA:

ABD Başkanı Barack Obama, “Yes ,We Can” dediği seçim kampanyasıyla işbaşına gelmişti. Yani, “Evet, Yapabiliriz” Evet kelimesi caziptir. Duymak istenilen şeyi teyit eder genellikle. Herkese hoş görünen bir yanı vardır. Hayır demek öyle mi? Hayır dediğiniz anda dost görünenler düşmana, kolay görünenler zora dönüşür. Hayır, şirinlikleri bozan bir kelimedir. Obama, bu tatlı yalanla 8 yıl Beyaz Saray’da oturdu ve köklü meselelerden hiçbirine esaslı bir çözüm getiremeden devrini tamamlayıp gidiyor. Yerine ya eski başkanın karısı ya da görgüsüz bir işadamı geçecek. İki durumda da tufan.

Amerika’yı kendi derdiyle baş başa bırakıp Türkiye’ye dönelim. Türkiye ne zaman hayır kelimesini kullanacak olsa başına bir bela sarılmak istenir. Eski bakanlardan Kamran İnan’ın bir kitabı vardı: Hayır Diyebilen Türkiye... Rahmetli İnan, Türkiye’nin kendi menfaati gereği hayır diyebilmesinin öneminden bahsederdi. Yazdığı dönemde bunu diyebilecek bir irade yoktu maalesef. Ama gün geldi Türkiye hayır demeye başladı. Kamran İnan aynı zamanda en çok hain yetiştiren ülke olduğumuzu da söylerdi. İhanet içinde olanların sayısı şükür ki vatana canını vereceklerin binde biri bile olamıyor. 15 Temmuz’da bunu gördük çok şükür.

Biz yine şu hayır kelimesine dönelim. One minute bir hayır deme yöntemiydi. Sonra Türkiye’ye türlü yafta yapıştırıldı. Uluslararası medya eliyle terbiye edilmeye çalışıldı. Türkiye, hayır demeye alıştıktan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Türkiye kendi rotasını çizmeye başlayınca ne imtiyazlı ticari anlaşmalar ne de askeri boyunduruk kalırdı. Korku bundandı, domino etkisiyle, bulaşıcı şekilde herkes hayır dese halleri nice olurdu? Düzenleri nasıl devam ederdi? Hileleri nasıl sürerdi? Hayır acı bir ilaç ama iyileşmek için kesinlikle gerekiyor. Gerektiği yerde hayır demek, gövdenin bağımlılıklarını azaltıyor, gücünü artırıyor. 15 Temmuz’da tüm Türkiye ayağa kalkarak “hayır” diye bağırdı. Hayır benim geleceğimi çalamazsın. Hayır benim yerime karar veremezsin. Hayır sana egemenliği kaptırmam. Hayır Feto, artık yeter. Sonra birbirine döndü ve şöyle dedi: Hayır kardeşlerim yapabiliriz! Hayır, onların dediği olmayacak.

Seçim geceleri şöyle bir şey söylenir: Bu gece kazanan İstanbul kadar, Saraybosna olmuştur, Üsküp olmuştur, Halep, Gazze olmuştur. Türkiye hayır dediği anda sadece kendisi hayır demiş olmadı, gönül coğrafyasındaki her yer başka bir geleceğin mümkün olduğunu, üzerimize karabasan gibi çöken sistemin hayır demekle ürkebileceğini gördü. Hayır demek sadece bir başlangıç. Hayır demek oyunları bozmak için sadece başlangıç parolası. Devamını getirmemiz gerekiyor. Nasıl bir gelecek istediğimizi hep birlikte ortaya koymamız gerekiyor. Sokaklarda, meydanlarda, nöbetlerde sergilenen çoğulcu görüntüyü iyi okumamız ve hep birlikte bir gelecek kurmamız gerekiyor. Bu onurlu “hayır”ı ancak bu şekilde taçlandırabiliriz. Hayır sayın dünya, biz bildiğiniz gibi değiliz. Hayır, biçtiğiniz roller bizim umurumuzda değil... Hayır! Kendi geleceğimize kendimiz karar verebiliriz!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *