ABD SURİYELEŞİRKEN
Amerika Birleşik Devletleri Suriyeleşiyor. Şaka yapmıyorum. Bunun için Esad ailesinin ABD başkanlığına geçmesine gerek yok. Suriyeleşmek bir zihin yapısı. Suriyeleşmek, teröre destek çıkmaktır. Suriye uzun yıllar boyunca PKK terörüne kol kanat gerdi. Himaye etti. Sınır ötesi bu destek sayesinde terör örgütü palazlandı. Apo, Şam’daki villasında Muhaberat ile havuz sefaları yaptı. Sonra rolünü oynamak için teröristlerinin başına geçti ve kimsenin anlam veremediği megaloman cümleler kurdu. Önderlik filan diye geveledi ağzında. Kürtlerle Türkleri düşman etmek için, dalgalanan bayrağı yere indirmek için aldığı ihalenin şartlarını yere getirmek için çok uğraştı. Gücü yetmedi. Oyun yeniden kurulurken ikametgah olarak İmralı Adası düştü payına.
Aynı film yeniden vizyona sokulmak istendi. Bu sefer Şam’daki havuzlu villanın yerini Pensilvanya’daki bir çiftlik aldı. Perde gerisinde CIA ile pazarlıklar yapılırken perdenin önünde kimsenin anlam veremediği megaloman cümleler kurulmaya başladı. Türkiye’yi tehdit, içerideki teröristlerine eylem talimatları derken Pensilvanya bir anda Şam’a dönüştü. Örgütlerin eylem biçimlerinde farklılıklar vardı. PKK doğrudan saldırıyı tercih ederken FETÖ sinsi bir ajandayı takip etti. Apo ve Feto arasındaki ortak yön Türkiye’nin geleceğini efendilerine altın tepside sunma gayretleriydi. Olur mu? En azından çabaladılar.
Birbirinden ayrı görünen ama bir o kadar da benzer olan bu iki örgüt arasındaki işbirliği şaşırtıcı olmazdı. Nitekim kaçak FETÖ teröristlerinin bir kısmının PKK’ya sığındığı yönünde bilgiler geliyor. Meclisi bombalayacak hainliğe eriştikten sonra bunlar şaşırtıcı gelmiyor. ABD, hızla Suriyeleşiyor. Terörün hamisi bir ülke halini alıyor. ABD, iç gündemine odaklandığı için gelişmeleri okumakta güçlük çekiyor. FETÖ ile senkronize istihbarat birimlerinin de gelişmeleri doğru okuyabilmeleri zor görünüyor.
ABD elçilikleri eskiden Suriye elçiliklerinin yaptığı gibi teröre destek vermediklerine dair art arda açıklamalar yapıyor. İnandırıcı olmayan bu açıklamalar tabii olarak ciddiye alınmıyor. ABD, meşru yönetimlerle işbirliği yapmak yerine ucuz ve riskli hareketlerle ilerlemek istediğini PKK’nın Suriye’deki ismi olan YPG’ye destek vererek gösterdi. İlk zamanlarda mahcubiyet kokan ilişki daha sonra resmiyet kazandı ve ABD üniformalarına PKK/YPG armaları işlendi.
ABD aynı oyunu bu sefer FETÖ’nün arkasında durarak gösteriyor. Askeri müdahaleciliğin yeni biçimi olan terör destekçiliğinin ABD’ye ne gibi faydalar sağladığı meçhul. Ancak kayıp hanesinde ABD’yi terör destekçisi güvenilmez bir ülke haline getirdiği yazıyor. ABD Suriyeleşiyor... Terör ihraç etmenin bir sonraki adımı terörü kendi toprakları içine davet etmektir. Suriye bunu acı biçimde yaşadı. Terör karşısında faydacı tutum takınan tüm ülkelerin başına gelmesi mukadder olan bu durum ABD’nin de kapısını tıklatıyor.
ABD’nin Suriyeleşmesi sadece kendini değil tüm dünyayı ilgilendiriyor. Terör ihracının önüne geçip mantıklı ve tutarlı bir dünya politikası geliştirmesi hem ABD’nin kendisi için hem de müttefik olarak saydığı ülkeler için en doğru yol olacaktır.