BAŞFİYAT
Başfiyat nedir duymayanlar için açıklayalım. Başfiyat, pamuk ve tütün gibi ürünlerde ürünün en iyi cinsi için belirlenen fiyattır. Eskiden vardı. Hala var mı bilmiyorum. Yazın köye gittiğimizde bu kelimeyi duyardık. Başfiyat kelimesi yüzleri güldüren bir tılsım gibiydi. Yıllar geçti ve ben başfiyat kelimesini duymaz oldum. Ürün çeşitliliği değiştiği için olabilir, tütün eskisi kadar revaçta olmadığı için olabilir. Belki de çocukluğumuzdaki kadar az şey duymadığımız için bu kelime hayatımdan çıkıp gitmişti.
Geçen gün yine hayatımın içine girdi. Hem de olmadık bir yerde. Darbeli günlerin tam ortasında başfiyat kelimesi çengel attı. Bir hava üssüne komşu tarlası olan köylü darbe girişimi sırasında uçaklar kalkıp devlete millete zarar vermesin diye tarlasını yakmış. Zeki bir hareket, cesur bir hareket... Hani bazen derler ya çiftçinin, köylünün oyu ile şehirde oturan okumuş kişinin oyu bir midir diye. Kesinlikle değil. Olmamalı. Böylesi zeki ve cesur bir insanla tek bildiği diğer kişileri küçümsemek olan kibir abidelerinin oyları bir olmamalı. Darbeyi alkışlayan, tempo tutanlarla, sivil, demokrat kişiler asla bir olmamalı…
Başfiyata gelelim. Tarlasındaki mahsulünü, yani kendisini bir yıl geçindirecek parayı yakan çiftçimiz devletten zararlarını tazmin için gelen parayı kabul etmemiş. Haber ne derece doğru, yanlış bilemem… Kabul etse de etmese de beklentisiz sergilenen bu kahramanlık tarihe geçmiştir. Milli şairimiz Mehmet Akif, İstiklal Marşı’nın karşılığında hiçbir ücret almayı kabul etmemişti. Hem de kendisi maddi açıdan zor zamanlar yaşarken. Bazen böyledir. Karşılığını sadece Allah’tan beklersiniz, milletin gönlünden beklersiniz. Başka türlü verilecek ücret anlamsız gelir, az gelir, tuhaf gelir.
Kahraman çiftçimiz de ürününü başfiyattan satmış. Nedir bu başfiyat? Milletin gönlüdür, Allah’ın rızasıdır. Başfiyattan başka bir ücreti kabul etmemiş. Tarihimiz bunun sayısız örnekleriyle dolu. Pembe İncili Kaftan’ı okuyun mesela. Ömer Seyfettin hamaset yapmış diye dudak mı büküyorsunuz, Mehmet Akif’i hatırlayın. Sonra dosdoğru çiftçimizin yanına gelin. Türlü hesaplarla meydana çıksam mı çıkmasam mı diye kıvranan sanatçılara, burnundan kıl aldırmayan sahte kahramanlara hiç aldırış etmeyin.
Vatan için canını veren ve başfiyat olan şahadetten başka rütbe kabul etmeyen yiğitlere çevirin yüzünüzü… Sağına soluna bakmadan sokaklarda yerini alan ve başfiyattan başkasını kabul etmeyen isimsiz kahramanlara bakın. Onlar her yerde ve hiçbir ücreti kabul etmiyorlar, başfiyattan başka. Başfiyat: Vatan sağ olsun. Vatanımız şu anda sağ ve ödenen bedellerin hepsine müteşekkiriz. Kimi kanıyla ödedi bu bedeli, kimi tarlasındaki mahsulüyle… Yaşanılan günler, içimizdeki kahramanları tanımamıza vesile oldu. Onlarla kendimizi daha güçlü, daha huzurlu hissediyoruz. Ödenen bedellere bakınca darbeye karşı duran herkesin karaman olmayı hak ettiğini görüyoruz. Başfiyat, şehitlik… Başfiyat, gazilik… Başfiyat, Allah’ın rızası… Başfiyat, bu topraklarda çoluğumuzla çocuğumuzla huzur içinde yaşamak…