
AB aleyhine işleyen tarih ve Ana Muhalefetin terk edilmişliği...
Hakan Fidan, Brüksel’in 2011-2012 yıllarında Türkiye’yi üyeliğe kabul etmesi halinde AB’nin stratejik güç dengesinde, güvenlik ve diplomaside bugünkünden daha farklı bir noktada olabileceğine dikkat çekti. Malumunuz, güvenliğini Birinci Soğuk Savaş boyunca Amerika Birleşik Devletleri’ne havale eden Avrupa, son 20 yıldır güvenlik alanında kendine ait bir kimlik oluşturamadı.
Eğer o süreçte Avrupa Türkiye ortaklığı sağlanmış olsaydı;
*Arap Baharı sürecinin ve Suriye iç savaşının getirdiği düzensiz göçün jeopolitik etkileri Türkiye ortaklığıyla çok daha farklı bir biçimde yönetilebilirdi.
*Avrupa’nın endüstriyel üretim ve tedarik zincirinde yaşanan krizlere bağışıklığı yine Türkiye’nin üyeliği sayesinde daha yüksek olabilir, etkileri bugüne de uzanan ekonomik kriz sürecinin daha hafif atlatılması sağlanabilirdi.
*Rus güçlerini desteklemekle beraber, Kırım’ı ilhak etme fikrini bir kez daha düşünebilirdi.
*Rusya-Ukrayna savaşının, AB’nin enerji piyasasında yarattığı tahribat daha hızlı çözümlerle giderilebilirdi.
*13 yılda giderek derinleşen jeopolitik fay hatlarının sarsıntıları, Türkiye’nin Avrupa ekonomisine kazandıracağı dinamizm ve güvenlik desteği sayesinde hafifletilebilirdi.
AVRUPA'NIN ARTIK KAYBEDECEK ZAMANI KALMADI!
Özgür Özel geçtiğimiz gün uluslararası medyaya bir röportaj verdi. Sözde İngiltere özelinde tüm Avrupa’ya terk edilmişlik vurgusuyla kırgınlığını dile getirdi. Yıllardır batının adamı olarak Türkiye’de faaliyet yürütenler bugün batıyı dize getiren adamın Erdoğan olduğunu artık kabul etmeli ve tanımalılar. Erdoğan’la kavga ederek, Türkiye düşmanlığı yaparak, devletleri Türkiye düşmanlığına sürükleyerek bir yere varılmayacağını anlamalılar. Erdoğan, ülkemiz ana muhalefetince düşman olarak büyütülen çınarları bir bir devirdi ve Türkiye faydasına dost kıldı. Anlayacağınız, eski çamlar bardak oldu. Bu gerçeği görmek istemeyenler, Türkiye’yi ve Erdoğan’ı hafife alıyor sonra da ne gariptir ki; yalnızlıklarına ağlıyorlar. CHP’nin başında zaten vekaleten bir Başkan olan ve bugün Avrupa tarafından terk edilmiş hisseden sözde Genel Başkan Özgür Özel kefareten CHP’yi terk etmeli... Bakınız; Özel, Saraçhane’de otobüsün tepesinde milleti sokağa döküp yaylım ateşi saçarken,
İngiliz Ticaret Odası Başkanı Gaunt’a bir açıklama yaptı; ‘İş dünyasının Türkiye’yi Avrupa ve Yakın Doğu arasında bir köprü olmasından dolayı stratejik bir ülke olarak gördüğünü’ dile getirdi. Ayrıca Türkiye, İngiltere ile stratejik ortak ve ihracat partneri... Özel’in anlayamadığı ve “neden?” diye sorduğu sorunun cevabı burada gizli...
Ekrem İmamoğlu ile ilgili başlatılan soruşturmalar hukuki zeminde, adalet ekseninde devam ederken, ana muhalefet yargıya güya nüfuz edebilmek için;
Tüm Türkiye’yi sokağa çağırdı, halkı ve halkın arasına serpiştirdiği illegal çeteleri Saraçhane’de, Galata’da, Taksim’de polislerle çatıştırdı. Boykot listesi hazırladı, yerli ve milli ürünleri ve üreticileri boykota tabi tuttu. Cumhurbaşkanımızın merhum annesi Tenzile Erdoğan’a yönelik ağıza alınmayacak küfür ve hakaretlerin müsebbibi oldu. Yabancı basına demeçler verip Türkiye’yi küçük düşürücü söylemlerde bulundu. O da yetmedi Mehmet Şimşek’i hedef aldı. Rahatsızlığından ötürü istirahatte olan Devlet Bahçeli’ye karşı #entübe ve #öldü TAG'ı açtırdı. MİT’i eleştirip MOSSAD’la iş tuttu. Saraçhane’deki aşırılıkların RTÜK tarafından engellenmesine ise kıl oldu. Esasında Ekrem İmamoğlu, işlemiş olduğu cürümlerden dolayı tutuklanmıştı ve CHP’nin İmamoğlu’nu sözde kurtarmak adına başlattığı hiçbir faaliyet İmamoğlu’na destek niteliği taşımadı. Muhalefetin Erdoğan düşmanlığı, Türkiye düşmanlığına evrildi. Diploması hükümsüz, suç dosyası kabarık Ekrem İmamoğlu, Erdoğan’ın rakibiymiş gibi servis edildi. Öyle ki; bir haftadır yapılanlar ne İmamoğlu’na ne de ana muhalefete yaradı. İşin özeti; batı yeni dünyada Türkiye’yi genel olarak strateji ortak olarak görmekte düşmanlık boyutu dostluğa evrilmekte ve Türkiye’nin Ana Muhalefeti bu durumdan fazlaca incinmekte... Aslında Özgür Özel’in bugün yakındığı Avrupa’nın; İngiltere, Almanya, Fransa gibi devletlerin CHP’ye öfkesi büyük! Çünkü CHP, yıllardır uşaklığını yaptığı batının artık koskoca bir hayal kırıklığı...
Dolayısıyla Batı ana muhalefeti bugün ‘terk edilmiş’ hissettirerek şu manada bir mesaj verdi: ‘20 küsur yıldır size güvendik, tüm olanaklarımızı sağladık, kredilerimiz sınırsızdı tüm bunlara rağmen hiçbir direktifimiz işe yaramadı. Erdoğan’ı alt edemediniz. Edemedik. Türkiye güçlendi. Bize muhtaç olsun istediğimiz Türkiye’ye bugün biz muhtaç duruma geldik. O yüzden sizinle olan ilişkimiz bitti. Artık tarih aleyhimize işleyemez. Türkiyesiz bir Avrupa düşünülemez.’