
Anneye küfür olmaz
Tribünlerdeki seyirci profilinin geldiği son nokta; maalesef rakip takıma ve taraftarlarına kutsal “anne” kavramı üzerinden küfürler üretip savurarak –aklınca- hakaret edip aşağılamak ve üzmek olarak tezahür ediyor son zamanlarda.
Anneye yönelik bu aşağılayıcı küfür ve tezahüratlar takım rengi fark etmeksizin sloganlar halinde ve hem de bir koro disipliniyle edilince insan ister istemez bir Quo vadis?/nereye bu gidiş deyiveriyor. Hepimiz Havva Anamızdan beri bir anadan dünyaya geliyoruz. O küfürleri edenler, ana-avrat sövenler, o… çocuğu bilmem kim diye bağıranlar da şerefli, namuslu, asil Türk annelerinin evlatları, bağırdığı rakip takımın taraftarları da aynı şekilde, asil, şerefli, namuslu Türk annelerinin evladı.
Bu ne yaman çelişki anne? dediği gibi Ahmet Kaya’nın. Bir bakıyorsunuz şampiyon olan takımın hocası şampiyonluk kutlamalarında en büyük rakibi hakkında analara yönelik hem de sin-kaflı küfürleri hem solo hem de koro olarak bağıra bağıra terennüm edebiliyor. Gene bir bakıyorsunuz bir Avrupa maçında yabancılarla oynarken ne alaka ise tribünler gene bol bol annelerin günahının alındığı tezahüratları ezeli-ebedi rakipleri için dakikalarca ve pervasızca edebiliyor.
Hem de TRT ekranlarından yayınlanınca duymayan kalmamışçasına. Ayıptır, yazıktır. Hepimiz bir annenin evladı olduğumuz gibi eşlerimiz de bin bir güçlükle dünyaya getirdikleri evlatları sayesinde birer anne değil mi? Tribünlerde bağıranların eşleri de anne olmuyor mu o zaman? Eee öyleyse herkes kendi eşi ve annesinin de dahil olduğu o kutsal annelik kavramına küfür etmiş olmuyor mu bu durumda. Allah akıl fikir versin. Küfür içeren sözcüklerin günlük konuşma dilimizde zaten yer aldığı bir gerçek. Her dilde küfür ve argo içerikli kelimeler yeri-zamanı geldiğinde kullanılıyor yüz yıllardır. Fakat seviyenin bu kadar bayağı ve hayatın kaynağı annelere yönelik olması bize özgü galiba.
Aynı anneden doğan ve iki farklı takımı destekleyen taraftarların tribünlerde koro halinde rakip takıma ve taraftarlarının annelerine yönelik küfürler etmeleri halinde kime küfür etmiş oluyorlar bir düşünsenize. Kendi annelerine küfür ediyorlar yani bu durumda. Ne kadar saçma değil mi? Mahallede her gün gördüğün, belki sofrasına oturup yemek yediğin bir anaya, oğlu sırf senin takımından değil diye nasıl hakaret edebilirsin ey taraftar?
Hadiseye Freudyen olarak yaklaşan psikanalizci tayfa bu küfürlerin gerisinde bastırılmış cinsel içerikler ararken, eğitimciler ailede edilen küfürleri duyan çocukların bunu bir savunma mekanizması olarak kullanabileceğinden bahseder. Sebebi her ne olursa olsun buna bir “dur” denilmesi gerekiyor. Ve bunu bir otorite değil toplum kendi içinde yanlış olduğunu görüp bilerek ve bir mahalle baskısı mekanizmasıyla yapacak en uygun şekilde. O küfür sözcüğünü sarf eden ergen/yetişkin bilecek ki bu işin ucu kendi anasına, bacısına, karısına da sirayet ediyor bir şekilde ve bu sözcükler silinip gidecek önce tribünlerden, sonra hayatımızdan.
Küfürsüz, en azından analara edilen küfürlerin olmadığı tribünler hayaliyle ve Perşembe gecesi Fenerbahçe ve Galatasaray’a başarı dileklerimizle.