İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

Merkez Bankasının PPK faiz kararı, reel fiyat katılıkları ve enflasyon

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Pazartesi günkü yazımda asgari ücret ile ücret ve fiyat enflasyonları arasındaki ilişkiyi ele almıştım. Türkiye’de Eylül 2024 ayı verilerine göre ücret ödemelerinin milli gelir içindeki payının yüzde 40 olduğunu belirtmiş, aynı zamanda asgari ücretle ve yakın düzeylerde ücretle çalışanların toplam işgücünün yaklaşık yarısı olduğunu söylemiştim. Bu hesapla asgari ücret zammının enflasyona yansımasının (asgari ücret zammı oranı x yüzde 40 x yüzde 50) kabaca yüzde 20’si kadar olması gerekirdi. İki gün önce Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklamasıyla asgari ücrete yüzde 30 zam yapıldı. Bu demektir ki, ekonominin genelinde bu zammın (sadece Ocak ayı için) en fazla yüzde 6 kadar bir TÜFE artışına neden olması gerekir. Ancak böyle olmadığını Pazartesi günkü yazıda bildirmiştim. Bunun sebebi reel fiyat katılıklarıydı ve bugün onları açıklayacaktım.

Ancak bildiğiniz gibi Merkez Bankamız dün önemli bir PPK toplantısı nihayetinde yeniden faiz indirim sürecini başlattı. Bu yüzden ilk önce bu durumu yorumlayacağım. Daha sonra reel katılıklara değineceğim.     

DÜN PPK KARARI NE OLDU?

Gazetemizin 26 12 2024 tarihli ilgili haberi aşağıdadır. Haberin tamamı için linki de paragrafın sonunda verdim.

“Merkez Bankası bugün yılın son faiz kararını açıkladı. Merkez Bankası yaklaşık iki yıl aradan sonra politika faizini ilk kez indirerek 250 baz puan düşürdü ve yüzde 47,50'ye çekti. ... Yine ayrıca gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verildi. … TCMB, 2025 yılında 12 yerine 8 faiz toplantısı yapma kararı aldı. … Banka, şubat, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim ve kasım aylarında ise faize dokunmamıştı. Beklenti anketine katılan ekonomistlerin çoğunluğu politika faizinin indirileceğini tahmin etmişti. Ekonomistlerin beklentilerinin ortalama değeri faizin 150 baz puan indirilerek yüzde 48,50'ye çekilmesi yönünde olmuştu.”

(https://www.gazetebirlik.com/merkez-bankasi-faiz-kararini-acikladi-indirim-kac-puan-oldu)

Pekiyi bu ne anlama geliyor? Yeniden Nebatieconomics’e dönüş mü var. Bakalım…

PPK KARARI NE ANLAMA GELİYOR?

Merkez Bankamız’a uzun bir müddettir imalat sanayi ve ihracatçılardan faiz indirim talepleri gelmekteydi. Geçen ay topa Sayın Cumhurbaşkanımız da girdi ve faizlerin yakın da ineceğini bildirdi. Toplumsal ve siyasi baskı bir yana, enflasyonun süregelen dinamiklerinde parasal sıkılaşmanın bozulmaması da gerekiyordu. Elbette parasal sıkılaşma için beklenen faizin reel faizin pozitif olması önemlidir ancak mevcut durumda enflasyon beklentileri toplumsal kesimlere göre çok farklılaşmaktadır. Bu yüzden bir çok iktisatçı, pratikte, politika faizini güncel enflasyonla mukayese etmektedirler. Beklentiler de bu şekilde oluşmaktadır. Bu yüzden Merkez Bankamızın sıkı duruşunu devam ettirmesi için faizi yüzde 47’nin altına indirmemesi gerekliydi. Dünkü karar hem iş dünyasının hem de Sayın Cumhurbaşkanımızın gönlünü alarak sıkı para politikasını devam ettirmektedir. Bir önemli noktada PPK toplantılarının sayısını azaltmak yönünde olmuştur. Bu da daha geniş aralıklarla karar verileceği anlamına gelmektedir. Pratikte bankalara likidite sunarken kullanacağı faiz de %49’dur, (faiz bandının üst limiti). Yani Merkez Bankamız üzerine düşen vazifeyi yapıyor, siyasetin ve iş dünyasının gönlünü alıyor. Bununla birlikte metinde vurgulanan önemli nokta Maliye Bakanlığının da elini taşın altına koyması gerektiğiydi. Ne diyelim, hayırlara vesile olsun.

REEL FİYAT KATILIĞI NEDİR?

Makroekonomide katılıklar, denge tarafından belirtilen seviyeye uyum sağlayamayan gerçek fiyatlar ve ücretlerdir veya bir şeyin bir fiyatı veya ücreti diğerinin göreli değerine sabit tutmasıdır. Yani reel katılıkla kastedilen her hangi bir fiyatın, bu ücret, kâr veya rant ya da emtia fiyatları olabilir, belli bir fiyata veya toplam satışlara oranını sabit tutma olarak tanımlanabilir. Bunu gerçekleştirebilmek için ilgili iktisadi aktörün fiyat belirleme gücünün olması gerekir. Örneğin bir firma sahibi elde ettiği faaliyet kârının toplam satışlar içindeki payını sabit tutmayı amaçlarsa bu reel katılık olarak tanımlanır. Benzeri şekilde örgütlenmesi ve müzakere gücü yüksek olarak bir sendikada işgücünün toplam sanayi gelirleri içindeki payını korumayı, elinden gelirse arttırmayı amaçlar. Bu durumda iki tane önemli kritik değer vardır: Birincisi ilgili iktisadi aktörün fiyat belirleme gücü olmalıdır, ikincisi fiyatı reel olarak sabit bir değerde tutmanın sağlayacağı bir getiri olmalıdır.

Yüksek enflasyon sürecine girdiğimiz 2020 yılının son çeyreğinden itibaren fiyat belirleme gücü büyük sanayi firmaları, her boydan hizmetler sektörü (finans, sağlık, eğitim ve ticaret) firmaları gibi fiyat belirleme gücüne sahip aktörler üretimden kendilerine düşen payları sabitlemek isterler. Bunun karşısında ise genel olarak maaşlı çalışanlar, küçük çiftçiler ve küçük imalat sanayi üreticileri fiyat belirleme gücüne sahip değildir, kendi gelir paylarını koruyamazlar. Bu durumda belli sektörde kârlar ve rantlarda reel katılıklar oluşurken, bunları kazanan aktörlerin gelirleri de reel olarak artmaktadır. Devlet, eksik de olsa, asgari ücrete zam yaptığında fiyat belirleme gücüne sahip firmalar ve ara girdi satıcıları kârlarının reel değerlerini korur hatta arttırırken, garibana yapılan %30’luk bir zam bile emekçinin satın alma gücünü iki ay bile koruyamıyor. Yani enflasyon fiyat belirleme gücüne sahip kesimlerin abat olmasına, geniş emekçi kesimlerin ise berbat olmasına yol açıyor.

Pekiyi Hükümet ne yapmalı? Rekabet kurumu var, Ticaret Bakanlığı’nın en son açıklanan genelgesi var, Maliye Bakanlığı var. Bunlar ne iş yapmaktalar? Bu kurumların vazifesi haksız kazançları kontrol etmek, rekabetin ve gelir dağılımının adil bir şekilde tesisini sağlamak değil mi? Anayasamızda devletin başı olarak Sayın Cumhurbaşkanı’mızın devlet kurumlarını harmoni içerisinde çalıştırması gerektiği bildirilmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu adaletsiz duruma müdahale etmesini arz ederiz.   

    

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *