İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

Sırlar bir bir dökülüyor

YAYINLAMA:

Birleşmiş Milletler yok efendim barış için sevgi için insanlık için doğa için iklim için farklılıklar için öteki halkların hakları için şunun için bunun için demokrasi diye haykıranların bir bir gerçek yüzleri ortaya çıkıyor. İdeolojiler için insanları birbirine düşüren, kutuplaştırılan ne kadar ..izim varsa hepsi çöktü. İnandırılan ne kadar put varsa hepsinin arkasındaki hokkabaz ortada artık. Kimse kimseyi kandıramıyor karanlığa saklananlar bir anda gerçeğin nuru ile çırılçıplak kimliği ortaya dökülüveriyor. Artık kimsenin bir parmağının arkasına saklanamayacağı zamanlardayız. O yüzden bu şiddet bu böğürmeler bu tahammülsüzlükler, çamur atmalar. Boşuna uğraşmasınlar. Artık sadece kral değil tüm dünyayı parmağında oynatanlar dımdızlak ortada.

Feminizim itirafı

İngiliz feminist yazar Petronella Wyatt’ın itirafları ortaya döküldü. “Feminist hareketi yıllarca savunduk ama ellili yaşların ortasına geldiğimiz bu günlerde büyük bir hayal kırıklığı içindeyiz” demiş. “Hepimiz bekarız, çocuğumuz yok ve yalnızız, boşluktayız” demiş. Erkeklere düşman olmanın kadınlara hiçbir yarar getirmediğini söyleyen yazar bu hareketin kadınları boşluğa ittiğini söylemiş. Hatta bu feminizm hareketinin yeniden gözden geçirip geleneksel kültüre dönmenin zamanının geldiğini çünkü bu hareketin ancak acı ve gelecek nesillerin mahvolmasına sebep olduğunun altını çizmiş yazar Wyatt.

Uluslararası Sivil Toplum Kurumları

Sivil toplum kurumları olarak nam salmış anlı, şanlı kurumlardan (Non-Governmental Organizations) başını çeken isimler organ hırsızlığı için insan kaçakçılığı yaptıkları bilinen gerçeklerden biridir. Sadece bu mu? Siyonistlerin şeytani ayinlerinde istismar etmek için çocukları kaçırmak ya da bazı genetik araştırmalarda kurban edilen çocuk sayıları ürkütücü. Mülteci statüsünde olan çocuklar ve özellikle de ailesini kaybetmiş ve ortada kalmış çocukların sayısı 2020 Avrupa Polis teşkilatı raporuna göre 11 bin. Ancak farklı kurumlardan aldığımız bilgilere göre bu rakamdan daha fazlası var. Bir de bugün Filistin’i düşündüğünüzde ortada kalan çocuklar kimlerin eline geçiyor, düşünebiliyor muyuz? Terörist İsrail başlı başına kendisi zaten organ mafyası. Medyada izledik değil mi? Kayıp cesetler bir süre sonra üzerinde müdahale yapılmış şekilde yakınlarına birer çöp gibi geri verildiğini.

Tutarsızlık ve şüphe

Ne o ne bu. Hak’tan gayrısı yalan. Yardım mı etmek istiyorsunuz? Bir Sivil toplum kurumuna üye olmak zorunda değilsiniz. Ben çok gençtim 18 yaşlarında henüz çok gençken UNICEF’in kartpostalları dağıtılırdı. Yeni yıl kutlama kartları filan. Yanında da böyle benim gibi gençleri avlamak için form verirlerdi. Ben de iyi niyetliyim ve yardım ederek insanlara faydalı olmak istiyorum ya… Bu adamlar bizim gibileri nasıl avlayacaklarını iyi biliyorlar. Neyse sonunda rahmetli hocam ustam bana buna ihtiyacımın olup olmadığımı sordu. Ben düşündüm ve vazgeçtim. Şimdi geldiğim noktada bu ve bunun gibi kuruluşlara pirim vermediğim için mutluyum. Çünkü hepsinin neredeyse hepsinin arkasında başka işler var. Özellikle de uluslararası STK’ların birçoğunu inceledim. Yaptıkları çalışmaları, tanıtım filmlerinden söylem analizi ve gösterge bilimi açısından baktım. Büyük çoğunda tutarsızlık ve şüphe uyandıran mesajlar var. Yaptıklarına baktığınızda şu soruyu sormaz mı bir insan? Madem bunlar çocukları korumak için yola çıkmış. Neden yıllar geçtikçe daha fazla çocuk refaha erişeceğine tam bunun aksi oluyor. Neyi başarmıyorsunuz da çocuklar ölüyor, kaçırılıyor, istismar ediliyor? Ya da neyin kılıfına giriyorsunuz da bir türlü kurtarılamıyor çocuklar. Kurtarılamıyor doğa. Kurtarılamıyor kadınlar.


Dış Dünyadan

İsrail Büyükelçiliğinde “Filistin Müzesi”

İrlanda'nın Adalet Divanı'ndaki "soykırım" davasına müdahil olma kararı sonrası İsrail, İrlanda'daki büyükelçiliğini geçen hafta kapatacağını duyurmuş kendi bayrağını da indirmişti. Bir yandan büyükelçiliğin tam olarak kapatılmadığı söylense de faaliyetin durdurulduğunu ifade edebiliriz. Öte yandan İrlandalıların bu karardan memnun olduğu söyleniyor. ABD’de yaşayan Filistinli iş adamı Faysel Salih 2018 yılında ABD’nin Connecticut kentinde açtığı  Filistin müzesinin bir benzerini İrlanda’nın kapatılan İsrail büyükelçiliğinde açmak için girişimlerde bulundu. Halihazırda görüşmeler devam ediyor. "Filistin hikayesini küresel bir izleyici kitlesine anlatmak" için açtığı müze Avrupa’dan da büyük ilgi gördü. Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunmasına rağmen, müze Avrupa'da, en son İrlanda’nın Bantry kentinde, Co Cork'ta ve Marino Kilisesi'nde Ateş Altında Sanat adlı ücretsiz bir sergi düzenledi. Sergi ayrıca bu yılın başlarında Venedik Bienali'nde ve Londra'daki P21 Galerisi'nde de gösterildi. İrlanda’da bu girişim gerçekleşirse ABD’deki müzeyi kuran Faysal Salih, bunun siyasi bir mesaj olacağını da ifade etti. İsrail'in İrlanda büyükelçisi, İrlanda devletinde "İsrail karşıtı bir saplantı" olduğunu iddia etti (bak sennn) ve Dublin'deki büyükelçiliğini kapatma kararının "bu noktada doğru hareket" olduğunu söylemiş. (Hırsızın kendini aklama biçimi. Bunlar hep böyle zaten.) İrlanda'da büyükelçiliğin kapanacağı günlerde habere yanıt veren Salih, "Hayırlı olsun. Kim ülkesinde soykırımcı bir devletin varlığını görmek ister? Yaptıkları şey dehşet verici ve İrlanda, Filistin halkını gerçekten destekleyen çok az ülkeden biri." "İrlanda halkına sergiledikleri duruş için çok müteşekkiriz ve sergiyi İrlanda’nın Bantry kentinde açtığımızda muazzam bir destek aldık. Beklentilerimizin ötesindeydi" dedi. "Hikayemizi silmeye çalışan birçok güç var, ancak İrlanda bunun diğer tarafında ve bunun için çok minnettarız."


Artı Eksi

Artı

Suriyeli Taksici

Türk gazeteciden Suriyeli Taksici para almadı. Suriye’ye özgürlük geldi çok şükür. 14 yıllık bir Esad rejiminin arkasından hepimizin gözü Suriye’ye çevrildi. Suriye’den en sağlıklı haberleri de doğal olarak Türk gazetecilerden aldık. İlk günlerde Suriye’de olan gazeteci Neslihan Önder’in kendi sosyal medya hesabından paylaştığı olay içimizi ısıttı. Suriye’de taksiye binen Neslihan Önder ücretini ödemek istemesi üzerine Suriyeli Taksici kesinlikle almıyor. Neslihan hanım çok ısrar ediyor ama her şeye rağmen almıyor şoför parayı. Oysa yeni yıkımdan çıkmış olan bir ülke ve şoförün paraya ihtiyacı olmaması imkânsız. Var olsun kardeşliğimiz.

Eksi

Gazetecinin dili sürçmemeli

Hepimiz hata yapabiliriz ama bazı konular var ki Allah muhafaza. Türk Silahlı Kuvvetlerini teröristlerle aynı cümle içinde aynı algıda kullanmayı dil sürçmesi olarak ifade edemeyiz. Üstüne üstelik youtube kanalında çekilmiş bir videoyu yayınlamadan önce montajlayan tekrar izleyenler gerekli hassasiyeti göstermeliydi. Canlı yayın olsa bir nebze diyeceğim ama orada bile refleks olarak kendimizi düzeltiriz. Aman yanlış anlaşılmasın diye söylediklerimizi başka bir cümle ile tekrar vurgularız. Sonuçta gazeteci kelimelerine dikkat etmelidir.


16 Satır

Kalabalık ve yalnız

Kalabalığın içinde bir yerlerde tek başına. Bir başını iki eli arasına almış, düşünen, yalnız insan. Bugün var, yarın yok. Sevinse mi üzülse mi, gülse mi ağlasa mı diye şaşıran insan. İnsan tek başına bir alem. İnsan alemin içinde bir nokta. Hiç değil insan, o varlıktan bir katre. Kendini bilmek önemli olan. Kalabalıklar bazen uçurumun kıyısı. En iyisi göğe uzanan yalnızlık. Ne o ne bu, ama bazen hem bu hem o. Bir keskin bıçakla kesemezsin hayatı. İnsan biraz burada biraz orada. Yalnızlığı ile barışık insan. Kalabalıktan geçip yalnızlığını da bulmak marifet. Kimse yalnızlıkla imtihan olmasın. Kalabalıklarda da kaybolmasın. İkisi arasında bir dengede yaşayabilsin insan.


Periskop

Güzellik (cariye pazarı) yarışması kaldırıldı

Hollanda gibi her türlü özgürlüğe açık bir ülke Miss Netherlands güzellik yarışmasının kaldırılacağı yönündeki açıklanması üzerine benim gözüm bizim feministlere çevrildi. Organizasyon tarafından yapılan açıklamada, "Devir değişti ve biz de değişen zamanla birlikte dönüşüyoruz" diyerek bu yarışmanın artık zamanın ruhuna ait olmadığının altını çizmiş. Yarışma direktörü Monica van Ee, etkinliğin "Niet Meer Van Deze Tijd" ruh sağlığına odaklanan ve pozitif hikayelerin paylaşıldığı yeni çevrimiçi bir platforma evrileceğini duyurmuşlar. Bu platformda başarılı kadınların hikayelerinin yanı sıra, sosyal medya baskısı ve gerçekçi olmayan güzellik standartlarıyla başa çıkmaya çalışan kadınların hikayelerine de yer verileceği belirtilmiş. Açıklamada, "Artık taçlar olmayacak, ancak ilham veren hikayeler olacak. Kıyafetler değil, gerçeğe dönüşen hayaller olacak" ifadeleri kullanılmış. Birbirini destekleyen ve yükselten kadın dayanışmasına ihtiyaç var demiş lafın kısası. Sokağa çıkıp bununla ilgili bir röportaj yapmaya kalksak alacağımız cevapların çoğunluğu; bizde herkes birbirinin ayağını kaydırır. Biz ancak bunu yaparız” olacaktır. Bir cariye pazarı olan bu pespaye sergilemenin ilk Ece’si 1932 yılında Keriman Halis olmuştur. O zamanki jüri komitesi adına açıklama yapılırken şu cümle kullanılmıştır;” Müslümanlara karşı Hristiyanlığın zaferi”. Evet soruyorum bizim feministlere nerelerdesiniz? Bu kararın aynısı bizim ülkemizde de alınması gerekmez mi?


Editör

Yeni yıla girerken

Filistinli küçük kız çocuğu Rim’in katledilmesinin ardından doğum günü olan 23 Aralık tarihini dünya şehit çocuklar günü olarak belirlenmesi adına imza toplanmaya başlandı. Başını mütercim aktivist Ayçin Kantoğlu’nun çektiği bu çalışma için maalesef bir yılı geçmesine rağmen gerekli imza hala toplanamadı. Bu da bizim ayıbımız olsun. Geçen haftalarda canı ciğeri torunu Rim için ruhumun ruhu dediği Halid dede de terörist İsrail’in hedefi oldu ve şehadet makamına erişti. Tüm bunlar hepimizin aynı gökkubbe altında yaşadığımız şu dünyada oluyor. Ama biz hala yılbaşında ağaç süsleyelim mi diye konuşuyoruz. Bir yandan içki içerim naraları atan gazeteci bozuntularını dinlemek zorunda kalıyoruz. TV’lerde reklamlar, diziler çam ağacını gözümüze sokadursun bizim gözümüz kulağımız mazlum coğrafyalarda. Başta da Filistin’de. Bizler imzalar toplansın ya da toplanmasın gönlümüzce her 23 Aralık günü Dünya Şehit Çocuklar’ı hatırlayacağız ve bu zulmü bu soykırımı unutturmayacağız. 1 Ocak 2025 Çarşamba günü Regaip Kandilini idrak edeceğiz. Kandil var mıdır yok mudur saçma sapan tartışmaların uzağında bir yerlerdeyim. Allah’ımı, peygamberimi, ehlibeyti, ashabını, bütün ulu erenleri, İslam’ı estetikte ve edebte zirveye taşıyan ecdadımı hatırlayıp dualar edeceğim. Rabbim bizi yolundan ayırmasın amin.

Kalbi Iletisim 1024X512 (1)-1

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *