İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

SOSYAL MEDYA HABERCİLİĞİ!

YAYINLAMA:

Bir süredir buraya aktarmaya çalıştığım teknoloji hovardalığımızın iyice kontrolden çıkışı ve özellikle internet uzantılarının yoğunlaştığı dijital medya ve adına “sosyal medya” denilen, “Yeni Medya” diye sunulan medyada oluşan, adına “internet gazeteciliği” denilen dezenformasyonla ilgili konulara iyice sardım.

Bununla ilgili geçtiğimiz haftalarda birçok yazı yazmıştım. Yemedim, içimedim geçmişte yazdığım yazıların birçoğunu arşivden indirdim ve tekrar tekrar okudum. Kendimi; “öngörüsü iyi olan”, gelecekte olacaklara fazlaca kafa yoran ve gelecekle ilgili öngörü stratejileri oluşturan biri olarak bildiğim için, birkaç haftadır yazdıklarımı neredeyse bir yıl öncesinde aynen dile getirmişim, oldukça iddialı sonuçlarından söz etmişim. O zaman yazdıklarımda gördüm ki; bir yıl öncesinden bugün üretilen ve bize teknoloji harikası olarak dayatılan “internet gazeteciliği” üzerine bir adım bile yol alamamışız, aksine daha da geriye gitmişiz. Hatta hatta iyice kontrolden çıkmışız.

Gazeteciliğimiz ve şu anki durum üzerine veya yaşananlarıyla ilgili pek fazla yazı yazmam. Genel anlamı ile sosyal medyamızın nerelerde olduğu ile ilgili bilinenler ortada. Gazetecilerin durumu, yaşadıkları, kaynağı belli olmayan haberler ve en üzücü olanı ise; maşabaşı döktürülen, artık mahalle söylentilerinin ana başlıklarına dönüşen iddiaların merkezine yerleşmiş yalan haberlerin üretildiği, daha çok gündem yaratmaya yönelik haberlerlerin içine sıkıştırılmış durumda. Şu an, en etkin kitle iletişim aracı olarak en çok kullanılan cep telefonları yoluyla, evimize, hatta günlük yaşamımızın her dakikasına sızan, sızdırılan haberleri okumaya mahkum edilmiş durumundayız

O nedenledir ki, uzunca bir süredir sosyal medya haberciliğinden oluşan medyayı anlatan yazılar pek yazmam.

Ama bir önemli rahatsızlığım var ki bu konuya zaman zaman girmezsem elli yıllık gazeteci olarak birşeyleri eksik hissediyorum. Ülkemiz için olmazsa olmazlardan ve belki de en önemlisi, yoğunlukla futbol olmak üzere spor gazeteciliğidir. Bununla ilgili birçok şey yazılması gerekiyor. Bugün de spor medyası, daha doğrusu, şimdiki durumu ile internet ağırlıklı spor medyamız ile ilgili birkaç şey yazmak geldi içimden.

Bilgisayar başına geçmeden önce eski yazdıklarıma göz gezdirdim. Şimdi yazmayı düşündüklerimin neredeyse kelimesi kelimesine benzerleriydiler.

Şunları yazmışım;

“Son yılların en “fenomen habercilik” alanı olan sosyal medya spor haberciliği; doğal olarak spor gazeteciliğini de tümüyle kapsama alanına aldı. Özellikle, gazete okuma alışkanlığını ellerindeki mobil telefonlara odaklayan, haber-bilgi beslenmesini bu akıllı telefonlardan karşılayan her yaşta vatandaşlarımız, özellikle adına “Z” kuşağı denilen gençlerimiz internetten ortalığa savrulan bu spor haberlerinden beslenir oldular.

Özellikle ulusal gazetelerimiz merkezli, sadece spor haberleri üreten birçok spor haber sitelerindeki spor haberlerinin nerelere vardığını eminim ki ibretle ve üzüntüyle takip ediyorsunuzdur. Onlara, yapılanlara ben pek haber demiyorum ya!...

Haberin daha çok tıklanmasına ve bir alt sayfasına geçilmesine dayalı, başlığıyla birlikte sürekli tekrarlanan, haber giriş paragraflarını aşıp, asıl merak ettiğiniz haberin başlık içeriğine ulaşabilmeniz çok da mümkün olmayan sorumluluk taşımayan bir haber biçimi.

“Bombayı patlattı” veya benzeri başlıklar altına sıkıştırılan, devamında, haberin özüne ulaşabilirseniz, başlıkta verilmek istenen bilgilerde aradığınızı bulamamaktan yaşadığınız yoğun hayal kırıklıklarından, keyfinizin ne kadar kaçtığını yoğunca hissedebiliyorsunuzdur.”

Bu nasıl internet gazeteciliği, spor haberciliğidir. Spor okuru üzerinde başlığı odaklı sanal heyacan yaratmaya dayalı bu yanlışlığı yapanlar, böylesine bir kandırmacadan

hiç mi rahatsız olmazlar. Okuru kandırmak iyi bir internet gazeteciliği yöntemi olamasa gerek.

Görünen bir şey var ki, yapılan bu internet haberciliğinin, yılların markası bu gazetelere ne kadar zarar verdiğinin hala farkına varılamadığıdır.. Okur artık bu asparagas haberlere asla inanmıyor. Sadece eğleniyor.

Sosyal medya denen elektronik haberciliğin çoğu spor gazeteciliği başta olmak üzere artık geyik muhabbeti ve dedikodudan oluşan haberlerin oluşturduğu mecrada hızla ilerliyor. Sosyal medyaya çöreklenen bu tür internet haberciliği, ana marka gazetelerini hızla tüketiyorlar.

Sosyal medya ve oraya hapsedilen elektronik medya gazeteciliği bu işte.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *