İstanbul
Orta şiddetli yağmur
9°
Ara

VAH FUTBOLUM VAH!

YAYINLAMA:

Geçtiğimiz günlerde bir başka takımın maç naklen yayını sırasında ekrana yansıtılan Fenerbahçe ile ilgili “küfürlü” sözleri yayına taşıyabilmek cesaretin ötesinde bir uygulamadır. Bilin ki, bunun karşılığı Fenerbahçe yönetimi ve taraftarınca dekoderlere yansıtılarak fazlasıyla yanıt bulacaktır.

Bu konuda asıl gerekeni yapması beklenen TFF ve Kulüpler Birliği Vakfı’nın suskunluğu ise oldukça düşündürücüdür.

Maç naklen yayını sırasında Fenerbahçe aleyhine ekrana yansıtılan “küfürün” asla özürü olmaz.

Futbolumuzu artık Yayıncı Kuruluş mu yönetiyor ne!

Ancak bilinmelidir ki; Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’sız ne Türk futbolu ne yayınlanacak maçlar ve ne de bir yayıncı kuruluş olur.

Futbolumuzda konuşulacak o kadar çok şey var ki, onlardan söz ede ede neredeyse her hafta aynı şeyleri yazar olduk. Dillerden düşmeyen konuların en “hit” olanları ise; yanlı kararlar ve giderek “şehir efsanesi” haline dönüşen bazı takımların kollandığı söylentileridir. Hele hele bunun, futbolumuzun bu karmaşık yükünü taşımaktan iyice zorlanmaya başlayan hakemlerimize yaşattıklarının sorun yumağına dönüşmesi, “VAR” ve “AVAR” uygulamalarında öne çıkan güvensizlikler… Kısa ve net olanı ise; “VAR” hakemleri atamalarına, “VAR”dan çıkan kararlara artık güvenin kalmadığıdır. Bu güvensizlik kronikleşme yolunda hızla ilerliyor. Kararlarda yanlı davranıldığı söylentileri iyice dillendirilmeye başladı.

Bunun en olumsuz etkisi ise, özellikle bu dönemde sahadaki hakemlerimizin karar hakimiyetlerini iyice “VAR”a bırakmış gibi hareket etmeleridir. Aslında olması gereken sahadaki hakemin kaşılaşmayı yönetirken kuralların uygulanması konusunda tek hakimin kendileri olduğunu anlayabilmeleridir. Şimdi ne oluyor; maç sonucuna etkili olacak gol kararı, kırmızı kart gerektirecek sert hareketlerde son karar “VAR” dan bekleniyor. Burada asıl sorun ise, çıkan karar değerlendirmelerinde olması gereken standartların iyice kaybolması ve sporseverlerin kafasını karıştıran sonuçların ortaya çıkmasıdır.

Bu durum artık her karşılaşma sonrasında sonuca yansır duruma gelmişti. En kötüsü bu konuda önlem almak isteyenler sadece olanları izliyorlar. İkinci yarı asıl sert futbol mücadelesinin başlayacağı 21. Haftalık bir dönemdir.

Furbolumuzun bir başka konusu ise Mesut Özil’le ilgili olarak başlatılan süpekülasyonlardır. Mesut Özil transferi tartışmalarında en ilginç olanı ise buna bazı futbolcularımızın da çanak tutmalarıdır.

Bilinmelidir ki; Mesut Özil Avrupa Futbulu’nda marka olmuş bizim gururumuz bir Türk futbolcudur ve tahmin edilemeyecek bir organizasyonla Fenerbahçe tarafından transfer edilmiştir. Asıl sorun bu beklenmeyendir. Futbolculuğuna bir şey diyemeyenler neden Türk Ulusal Takımını tercih etmeyip “Alman Ulusal takımında oynamıştır”ı sorun ederler. Ve ilginçtir ki, bunu dillendirenin, ulusal takımızda oynayan bir futbolcumuzun, biraz da Mesut Özil’i önemsemediğini belli eden bir dille gündeme taşımasıdır.

Bu durum bazı yaşanmışlıkların, hiç gereği yokken konuşulmasına yol açmış ve futbolseverlerin unutmadıkları, akıllarında kalan tatsız bazı konuları gündeme getirmiştir. Milli takımda yaşanan prim meseleleri, kavgalar ve o günlerden günümüze yansıyanlar, unutulmayanlar…

Mesut Özil’in Milliliğini tartışma konusu yapanlar nedenini pek araştırma cesaretini gösteremezler. Mesut Özil Alman Milli takımı’nda oynamayı neden seçti, o dönemde Ulusal Takımımız’ın karar vericisi kimdi? Mesut Özil’e “Milli takıma gel” çağrısı yapıldı da gelmedi mi veya neden gelmedi. Bugün O’nu tartışmak yerine, o zaman neden gelemediğini araştırmaları gerekmez miydi? Veya o günü yaşayanlar bilenler, bildiklerini neden anlatmazlar?

Ne derseniz deyin, Mesut Özil Avrupa’da şampiyonluklar yaşayan bir futbol yıldızıdır, Türk’tür, 3.5 yıl süreyle Fenerbahçe’dedir ve futbolumuzun marka değerinin yükselmesine hizmet edecektir.

Mesut Özil’i tartışanlar, gereksiz kıskançlığı bırakın. O, Türk Futbolu’nun marka değerinin yükselmesine fazlasıyla katkı yapacaktır. Eğer ulusallığı tartışacaksanız, futbolcu olarak sizin de içinde olduğunuz ulusal takımımızın, UEFA Uluslar Ligi’nde B’den C’ye düşmesi durumunu tartışsanıza.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *