İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Ara

İSTANBUL'DA DÖRT MİLYON EVSİZ

YAYINLAMA:

Eve giderken, özellikle geç vakitlerde yolu kapatacak kadar yayılıyorlar. İnsanların nefes alması neredeyse imkansız hale geliyor. Sabah olunca bu evsizlerden önemli bir kısmı şehrin sokaklarına yayılıyorlar ve akşama kadar ortalıkta geziniyorlar. Mesai bitimine yakın zombi gibi hareket edip şehirde büyük bir uğultu oluşturuyorlar. Kar kış, gece gündüz demeden sokaklarda yaşıyorlar. Bazıları şanslı olup kendilerine ev buluyorlar veya başka şehre taşınıyorlar ama sayılarının azaldığını söylemek mümkün değil. Durmadan artıyor. Her sokakta onları görmek mümkün. Evlerimize alalım desek, nasıl desem pek eve alınacak gibi değiller. Apartmanlar yaşamaları için uygun görünmüyor, belki bahçeler. Ama bahçelerde de yer yok ki. Bu evsizler şehrin en büyük problemlerinden birini oluşturuyor ve çözüm neredeyse yok gibi. Çünkü şehir onlara bağımlı. Yaz gelince bazıları kısa sürelerle güneye doğru deniz kenarına sökün ediyor bir süre kurtuluyoruz ama okullar açılırken sözleşmiş gibi hep birlikte şehre dönüyorlar.

Elbette otoparkı olmayan araçlarımızdan söz ediyorum. En büyük sorunlarımız arasında yer alıyorlar. Toplu ulaşımı sevmemek veya kullanışlı olmaması nedeniyle araçlara mahkumuz. İstanbul nüfusunun 10 milyon olduğu söyleniyor. Buna 4 milyonun üzerindeki aracı da dahil etmeliyiz. Çünkü canlı veya cansız şehirde yer kaplayan cisim şehrin sakini sayılır. Kötü otopark politikaları, toplu ulaşımın yetersizliği trafiği ve otoparkları içinden çıkılmaz bir probleme dönüştürdü.

Çare? Yavaşlamak ve araçlardan inip yürümek. Şehri birlikte nasıl yürünür hale getireceğimizin planlarını yapmak. Taksileri ıslah edip, paylaşmayı yeniden tanımlamak. Araba sevdasından vazgeçmek kısaca. Batılılaşmanın komik düşürdüğü zümreyi Recaizade Mahmut Ekrem, Araba Sevdası’nda inceler ve verip veriştirir özentilere. Şimdi özenti olmayanımız mı kaldı? Herkesin altnda araba ve şehirlerin, sokakların hakkını düşünen yok.

Geldiğimiz noktaya bakın hele, şehir için arabalara ihtiyaç duyarken arabalar için ayrı bir şehre ihtiyaç duyacak noktaya geldik. Sonuç? Bitmedi bu araba sevdası. Osmanlı bitti, Cumhuriyet kuruldu ama bir araba sevdası değişmedi. Sokaklarda yatan milyonlarca araç gece olunca kendi aralarında toplaşıp konuşuyorlardır belki, ne olacak bu İstanbulluların araba sevdası diye.

Seçim geliyor ve belediye başkan adayları onlara yeni evler yani otoparklar yapacaklarını vaadediyorlar. İstanbulun bu en büyük evsizler kolonisi oy hakkından da mahrum. Acaba aralarında konuşunca onlar da Ege’de bir sahil kasabasına yerleşmek istediklerini söylüyorlar mıdır? Yok canım oralar da yaz gelince çekilmez oluyor. Hem kışın insan yalnız kalır oralarda, burada ne de olsa iki lafın belini kıracak ve oflayıp puflayacak dostları var. Vardır inşallah demek istiyorum.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *