Suriye'de yaşanan son gelişmelere ilişkin ABD'den açıklama geldi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Sean Savett, yaptığı yazılı açıklamada, "Suriye'deki durumu yakından izliyoruz ve son 48 saattir bölgesel başkentlerle iletişim halindeyiz." ifadelerini kullandı.
Esad'ın tavrı neden oldu
Suriye'nin kuzeybatısındaki hatların çökmesi ve Halep'te yaşanan çatışmaların, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in siyasi sürece katılmayı reddetmesi ve Rusya ile İran'a güvenmesi nedeniyle yaşandığını savunan Savett, ABD'nin, terör örgütü olarak belirlediği rejim karşıtı silahlı grup "Heyet Tahrir Şam" (HTŞ) tarafından yönetilen bu saldırıyla hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi.
Savett, Washington yönetimin ortakları ve müttefikleriyle birlikte gerginliğin azaltılması ve iç savaşın sona erdirilmesi için BM kararlarıyla uyumlu bir siyasi süreci teşvik ettiğini vurgulayarak, "DAEŞ'in Suriye'de bir daha asla yeniden canlanmamasını sağlamak için elzem olmaya devam eden ABD personelini ve ABD askeri mevzilerini tam olarak savunmaya ve korumaya devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Rejim karşıtı gruplar, rejimin PKK/YPG'ye bıraktığı Halep Uluslararası Havalimanı'nı ele geçirdi
Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, kentten çekilen Esed rejimi güçlerinin sabah saatlerinde kentin doğusunda bulunan ve PKK/YPG terör örgütüne devrettiği Halep Uluslararası Havalimanı'nı rejim karşıtı silahlı gruplar ele geçirdi.
Rejim karşıtı silahlı grupların Halep kent merkezine girmesinin ardından, rejim güçleri kentteki bazı stratejik yerleri PKK/YPG'ye bırakmıştı.
Kentten çekilen rejim güçleri, sabah saatlerinden itibaren kentin doğusundaki Halep Uluslararası Havalimanı'nı terör örgütüne devretmişti.
Neler olmuştu?
Suriye'nin kuzeyindeki Halep ilinin batı kırsalında, 27 Kasım'da, Esed rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışma başlamıştı.
27-28 Kasım'da Halep'in batı kırsalından merkeze doğru hızla ilerleyen rejim karşıtı silahlı gruplar, bugün merkezin büyük bölümünü ele geçirmişti
Silahlı gruplar, akşam saatlerinde Han Şeyhun'u alarak tüm İdlib genelinde hakimiyet sağlamıştı.
Astana anlaşmaları ve Soçi mutabakatına uymadılar
İdlib'in merkezi, 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geldi.
Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ili ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu.
Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilan edilerek durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden İdlib hariç kalanları, Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi. Saldırılardan kaçan yüz binlerce sivil, kuzeyde Türkiye sınırına yakın kesimlere göç etti.
Rusya'nın, Türkiye ile 17 Eylül 2018'de vardığı Soçi mutabakatından bir süre sonra da İdlib'e saldırılar devam etti.