Türkiye, bugün sandık başına gitti. Bu kaçıncı seçim, kaçıncı kez belediyelere başkan seçiyoruz doğrusu hatırlamadım. İlk oyumu nerede ve ne zaman kullandım onu da hatırlamıyorum. Hatırladığım tek şey, her seçim öncesi siyasi partilerin ve liderlerinin bol bol vaatte bulunmasıdır. 

Siyaset, vaat işidir diyenleri ne kadar anlayışla karşılayacağız bu size kalmıştır. Her dönemde, bütün siyasi partiler ister iktidar olsun, ister muhalefet, yapılması zor da olsa birçok konuda halka söz verir. Bazı konular var ki, seçimler öncesinde yapıldığı için bazı kesimler buna kuşkuyla bakar. Bunun bir seçim yatırımı, siyasi bir jest olduğunu düşünür. Acaba öylemi? Seçime dört gün kala, Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi sınırları içinde bulunan havalimanın adı, Tekirdağ Çorlu Atatürk Havalimanı şeklinde değiştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Mart'ta Tekirdağ'da yaptığı konuşmada bu değişikliğin yapılacağını söylemişti. Bu direktife uyan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, DHMİ'ye verdiği bir talimatla limanın tabelalarını değiştirdi. Bu konuyla ilgili olarak keşke böyle olmasaydı demeden önce geçmişe bir bakmakta fayda var diye düşündüm.

Bu ülkenin en büyük ve en eski havalimanı olan, Yeşilköy Havalimanı'nın adı 1985 yılından bu yana Kenan Evren'in emriyle Atatürk Havalimanı idi. İdi diyorum çünkü, 7 Nisan 2019 itibarıyla bu meydandan yapılan ticari uçuşlar artık İstanbul Havalimanı'ndan yapılacak. Adı Atatürk olan bir meydanı taşıyorsanız, taşınılan yeni meydanın adının da Atatürk olması için kamuoyu oluşturanlara karşılık, başka bir gurup insan da Recep Tayyip Erdoğan veya Sultan Abdülhamid Han olsun diye yapılan anketlere bu yönde cevap verdi.

Yeni meydanın adı, toplumu iki ayrı kutba ayırınca, bu konuda orta yol bulundu ve İstanbul adı üzerinde karar kılındı. Bu isim her iki gurubu da memnun etmedi, ama oluşan gerilim ortamını biraz olsun yumuşattı denebilir.

Şimdi, Atatürk adı Yeşilköy'de bir süre daha yaşayacak. Kargo ve business jet uçuşları da İstanbul Yeni Havalimanı'na kaydırıldıktan sonra, resmi VIP uçakların uçuşlarının buradan yapılacağı kesin bir gerçek olduğuna göre, bu meydanın adı Atatürk olarak mı devam eder bilinmez.

Diyelim ki, burası havalimanı özelliğini de yitirirse Atatürk adı da ortadan kalkar mı? Atatürk adının Çorlu'ya verilmesi acaba bu nedenle midir? Fakat, bir devletin kurucusunun adının bir ilçe havalimanına değil, ülkenin en büyük meydanına veya ülkenin başkentine verilmesi doğru olur. Dünyada bunun örnekleri çoktur. ABD'de George Washington Havalimanı gibi. Seçime beş kala Atatürk adının Çorlu'ya verilmesi tartışmaya sebep oldu. Atatürk adı her ne kadar Çorluluları memnun etse de, Atatürk'ü sevenleri çok da mutlu etmeyebilir. Çorlu halkına fikrini sorup, oraya başka bir isim verilebilirdi. Bu daha doğru olurdu ama artık iş işten geçti.

Atatürk adına gelince, devletimizin başkenti olan Ankara'daki Esenboğa (Timur'un komutanlarından İsen Buğa'nın adından gelir) Havalimanı'nın adının Atatürk olarak değiştirilmesi daha doğru olmaz mıydı? Konu bence tartışılabilir. Madem, İstanbul Yeni Havalimanı'na Atatürk adı verilemedi, bu duruma kırılan ve üzülen kesimleri biraz olsun mutlu etmek ve toplumu birleştirmek böylece mümkün olurdu diye düşünüyorum. Devletimizin bakanlıkları ve bakanları havalimanlarına isim verme konusunda nedendir bilinmez, biraz çekingendirler. Nuri Demirağ gibi, bir havacılık dehasının adını Sivas meydanına vermekte çok geç kalmışlardır. Fakat gelin görün ki, bir başka havacılık efsanesi Vecihi Hürkuş adını hiç bir havalimanında göremedik.

Bırakın onu, Sabiha Gökçen'in adının da havalimanından kaldırılmasını isteyenler bile oldu. Neyse ki, ciddiye alınmadılar.

Kürt açılımı döneminde, Ahmedi Hani, Selahaddin Eyyubi ve Şerafettin Elçi gibi Kürt büyüklerinin adları Ağrı, Hakkari ve Şırnak havalimanlarına hemen verildi. Bu isimler Kürtleri memnun etmek için verildi, ama toplumsal barış için Nazım Hikmet'in veya Yaşar Kemal'in adı neden havalimanlarında yaşatılamadı acaba?

Siyasetçilere tekrar dönersek, durum çok da farklı bir görüntü arz etmiyor. Menderes'in adını İzmir'e, Hasan Polatkan'ın adını Eskişehir'e verebildik, fakat Fatin Rüştü Zorlu'yu unutuverdik. İsmet İnönü veya Turgut Özal adını da Malatya'ya acaba neden veremedik? Celal Bayar'ın adını da bir yere vermek hiç bir bakanın aklına gelmedi. Bu bir ayrımdır. Acaba devletimizi yönetenler neden böyle bir ayrım yapıyor. Devlet, her dönemde ayrım yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Cemal Gürsel'ın adını Erzurumlu stadyumda kabul ettiyse, havalimanında da pekala kabul ederdi. Fahri Korutürk de cumhurbaşkanıydı, ama devlet onu da görmezden geldi. Evren'ın adı güçlü olduğu dönemlerde okullara, kışlalara verildi, ama her ne hikmetse her hangi bir havalimanına verilmedi. İyi ki de verilmemişti. Süleyman Demirel adı Isparta'da yaşıyor. Hayatta olan, fakat unutulanlardan olduğu için vefatından sonra da Ahmet Necdet Sezer'in adını bir havalimanında görebileceğimizi hiç sanmıyorum. Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan adları hayatta olmalarına rağmen, bazı üniversitelere verildi. Ama havalimanları kategorisinde henüz adlarını göremedik. Başbakanlardan en şanslısı ise merhum Ferit Melen'di. Adı Van Havalimanı'nda halen yaşatılıyor. Ali Fethi Okyar, Dr. Refik Saydam da başbakanlık yaptı, ama adları maalesef hiç bir yere verilemedi. Fenerbahçe Stadyumu'nda adı yaşatılan devrin güçlü adamı Recep Saraçoğlu'nun adı da hiç bir havalimanında görülmedi. M.Recep Peker de ne yazık ki öyle. Trabzonlu başbakan Hasan Hüsnü Saka'nın adını da memleketindeki havalimanına vermek hiç bir Ulaştırma Bakanı'nın aklına gelmedi. Şu anda bakanlık koltuğunda oturan Trabzonlu Mehmet Cahit Turhan'a bu konuyu bir toplantıda sordum. "Hiç düşünmemiştik, bakalım" dediler, ama henüz bir gelişme olmadı. Daha sonra başbakan olan Şemsettin Günaltay, Suat Hayri Ürgüplü, Nihat Erim (12 Mart dönemi Başbakanı. Öldürüldü), Naim Talu da bu payeden nasibini alamayanlardandır. Ve bu günkü AK Parti iktidarlarının manevi mimari Necmettin Erbakan'ın adı da Konya'ya verilemedi. Açılışını yaptığı Zonguldak Havalimanı'na Bülent Ecevit'in adı neden verilemedi bilinmez? Sadi Irmak da, Bülent Ulusu da adı hiç bir yere layık görülmeyenlerden. A.Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Yıldırım Akbulut, Ahmet Davutoğlu ve son başbakan Binali Yıldırım da halen hayatta oldukları içindir ki adları havalimanları tabelalarında henüz yer almamıştır.

Allah, kendilerine uzun ömür versin, ama öldükten sonra her cumhurbaşkanının ve her başbakanın adlarının havalimanlarında veya uygun yerlerde yaşatılması hatıralarına saygıya uygun düşer. Son söz olarak, Çorlu'ya verilen Atatürk adını değiştirilmesini ve Ata'nın şanına uygun olarak Esenboğa yerine, Ankara Uluslararası Gazi Mustafa Kemal Atatürk Havalimanı adının verilmesinin aziz hatırasına daha uygun ve yüceltici olacağını düşünüyorum.

İyi uçuşlar Türkiye'm.