ŞİŞE İÇİNDEKİ MEKTUPLAR KAYALARA VURDU

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları

Olay İzmir'de.

Hülya 1 Ekim 2022'de kocasını şikayet etmiş, koruma kararı aldırmış ve boşanma davası açmış. 

Ardından 8.9, 10, 11 ve 16 Ekim’de bu adam beni öldürecek diye güvenlik birimlerine başvurmuş.

Sonra ne olmuş.

21 Ekim'de bu cani tarafından öldürülmüş.

Kadının ailesi, ihmal nedeni ile İçişleri bakanlığına tazminat davası açmış.

Mahkeme örnek bir karar alıyor.

Sen diyor…

Bu kadını koruma kararından, tehdit altında o boşanma aşamasında olduğu kocası tarafından, tedbir kararının defalarca ihlal edildiğini bildirmesine rağmen koruyamadın diyor.

Koruyamadın tazminatı ödenmesine karar veriyor 

Ve.

Mahkeme, bakanlığın aileye 2 milyon 500 bin lira ödemesine karar vermiş.

Katil koca, kadını silahla o gün tehdit ediyor, vuruyor ve öldürüyor.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ihmal var diye, 12 polis hakkında dava açılıyor.

Katil koca için, halen ağırlaştırılmış müebbet talebi davası devam ediyor.

Ailenin avukatı şahane.

Davaya bakan hakim şahane.

Hizmet kusuru var, bu kadını koruyamıyorsun diyor ve İçişleri Bakanlığına dava açıyor.

Hukuk böyle.

Adalet böyle.

Kadını koruyamaz halde.

Ya kadınlar birbirini koruyor mu?

Kadınlar birbirine karşı şefkatli mi?

Kadın.

Arkadaşlarınıza bakın.

Hatta, yakın diye bildiğiniz arkadaşlarınıza bakın.

Komşularınıza bakın.

Hiç koruma duygusu var mı?

Arkadaşının halinden anlama duygusu var mı? 

Bence hiç yok.

Kadın kadına kıskançlık var ve adını koyamadığım içsel bir savaş var.

Ana kızların bile hallerine bak.

Birbirlerini koruyorlar mı?

Ben etrafıma baktığımda gördüğüm.

Dengesiz.

Tutarsız.

Kıskanç.

Menfaatçi.

Patavatsız.

Ayarsız 

Ne dediği belli olmayan.

Ve hiç sözünde durmayan kadınlar görüyorum.

Sağı solu belli olmayan. 

Kadın kadına sahteciliğin, bu kadar büyüdüğü ve kapsadığı alanın genişledi bir dönem hiç görmemiştim.

Kadınlar hakkında, manifestom tamamdır.

Tutanak tutulmuştur.

Şahane bir yerdeyim.

Canımı, varlığı olsa da ya da hiç olmasa da sıkacak hiç kimse yok.

Kaybettiğim de üzüleceğim hiç kimse yok.

Canım ne isterse onu yaparım.

Canım onu nerede girmek isterse çat diye oraya oturturum.

Canımın istediği kadar anlatırım.

Canımın istediği kadar dinlerim.

İçselleştirmek yok, sıfır ilişki.

Ve hayatımda ilk defa.

Köşe başında, öylece seyredeceğim kadınlar olacak.

EH tatlım.

Şişe içindeki mektuplar, kayalara vurdu.

 

Funda'nın aklındakiler…

 

... Ah kadınlar.

Her maydanozun başında maydanoz olmak üzere bekleyen kadınlar.

Bi ara susun.

Bi ara sesiz kalın değil mi?

Hayır.

Onlar her konunun bekçisi ve ahkam kraliçeleri.

Oyuncu Farah.

Ülkenin her konusuna atlamak üzere bekleyen ayarsız bekçisi o.

Mehmet Ali Erbil, yeni TV programına başlıyormuş ve o hemen bu konuya da atlamış. 

Ve o kadar çirkin ve ayarsız yorum yazmış ki.

Sokak ağızlı bir kız o.

Huysuz bir kız o.

Farklıyım telaşında bir kız o.

Olur olmaz her konuda illa burnunu sokacak.

O zaman.

Ayarsız burnunu her yerde görünce.

İnsan düşünmeden edemiyor.  

İnsan iyi oyunculuğunu da, kariyerini de ciddiye alamıyor değil mi?

Umurunda değil biliyorum.

Öyle bir şeydir ki bu döngü, zaman gelir kimsenin umuru olmazsın.

Bu arada Mehmet Ali beyin programını ve parmağını bekleyen biri değilim ben.

Bu da umurumda değil yani.