Netflix orijinal filmlerinin hem sayısının azaltılacağını hem de çekilecek filmlerde artık bütçenin düşük tutulacağını açıklamışlardı. Şimdi ise radikal bambaşka bir değişiklik ile 2024 yılında ödül törenlerine katılmayacaklarını açıkladılar. Bu zamana kadar ödül sezonlarına katılabilmek için bazı filmlerini gişeye sokan Netflix, 2024 yılında hiçbir filmini sinemada gösterime sokmayacak. Bu da kısaca ödül sezonlarından elini ayaklarını en azından bu sene için çektikleri anlamına geliyor.

 

2023’ün son çeyreğinde 13 milyon yeni abone kazandıklarını açıklayan Netflix yetkililerinin aldıkları bu kararların kullanıcılardaki etkisi nasıl olur bilemiyorum. Ancak ‘Netflix Original’ın platformda artık eskisi kadar ön planda tutulmayacağını açıklamalarına ben biraz şaşırdım. Esasen şaşırdığım şey bütün bu kararları alırlarken, ücretsiz olarak sundukları oyun kategorisinden para kazanmanın yollarını artırmaya çalışmalarını öğrenmem oldu. Burası bir dijital platform ve her gün kullanıcılarına daha iyi hizmet vermek için içeriklerini ve kategorilerini artırmak adına çalışmaları doğru bir politika olsa da; asıl amaca hizmeti azaltmaları bana pek tatmin edici gelmedi, yorum sizin.

 

NİSİ SAM

3 gün önce 1.yılını tamamladığımız ve asrın felaketi olarak andığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerde, hatırlarsınız, birçok ülkeden birçok ekip yardıma koşmuştu. Yurt dışından gelip arama kurtarma faaliyetlerine canla başla destek veren ekiplerden biri de Bosna Hersekli bir ekipti. İşte bu ekibin o süreçte yaşadıkları bir belgesele dönüştü…

Saraybosna’daki Novi Grad Belediyesi tarafından hazırlanan ve belediyenin sinema salonunda gösterimi yapılan belgesele konulan isim ise; Nisi Sam yani Yalnız Değilsin…

Bu vesile ile ben de felaketin birinci yılında kaybettiğimiz herkesi rahmetle anıyorum; ailelerine ve sevenlerine sabır diliyorum. Dile kolay ama aslında kolay olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz... Bu felaketlerin tekrar yaşanmamasını, böyle büyük kayıplarla yara almamamızı niyaz ediyorum.

 

POOR THINGS VİZYONDA!

8 dakikalık ayakta alkışlanma ve 2023 Venedik Film Festivali Best Film Ödülü, 2024 Akademi Ödülleri’nde 11 dalda adaylık, Altın Küre Ödülleri’nde 7 dalda adaylık, 2024 BAFTA Ödülleri’nde 11 dalda adaylık ve daha burada yazamadığım ama 2024 yılında gerçekleşecek neredeyse tüm ödül törenlerinde adaylık; üstelik neredeyse hepsinde 1’den fazla dalda...

 

Bu başarı Yunan Yeni Dalga yönetmenlerinden Yorgos Lanthimos’un sanırım en büyük başarısı olacak… Bu filmi diğer filmlerden ayıran ne? Ne yönetmen Lanthimos’un, ne senarist Tony McNamara’nın ne de başrol Emma Stone’un ilk filmi... Bu film neden bu denli konuşuldu, neden bu kadar merakla beklendi ve henüz ülkemizde bugün gişelerde boy göstermesine rağmen biz bu filmi aylardır neden konuşuyoruz? Yeni bir Frankenstein hikayesine mi açtık, yoksa bu iş Disney’in PR başarısından mı ibaret? Bütün yabancı basın bu filmle ilgili neden en güzel cümlelerini sarf ediyor, neden en sert eleştirmenlerden bile yüksek puanlar alıyor bu film?

 

Çünkü her şeyin karmaşasına rağmen bir bütünlük var bu filmde. Viktorya döneminde bir aşk hikayesi, feminist bir kadın öyküsü, yeni bir Frankenstein uyarlaması..

 

Alasdair Gray tarafından yazılan aynı adlı romandan uyarlanan filmde, Dr. Godwin baş kahramanımız Bella Baxter’ı bir nehir kenarında cansız halde yatarken buluyor. Onu diriltebilmek için beynini bir bebek beyni ile değiştiriyor. Sanki az önce doğmuşçasına, kocaman bedeninde bir bebek aklıyla tüm dünyayı yeniden keşfetmeye başlayan Bella; bu yolculuğuna tanık olan izleyicilere birçok soru işareti bırakıyor. Toplum olarak yaşamayı, tam olarak ne zaman benimsedik?, Bu kurallar neden herkese aynı uzaklıkta durmuyor?, Çifte standartlar, ayrıcalıklar, duygular, hazlar, yeni kazanımlar... Ataerkilliğin zirvesinde bir bebek aklıyla kadın olmak…

 

Emma Stone... Bu filmde Bella’ya can vermek için onunla bütünleşmesi gerektiğini, adeta o olması gerektiğini öyle güzel anlamış ve bunu öyle güzel göstermiş ki… Resmen kariyer performansıyla karşımızda, üstelik yanında usta oyuncular Willem Dafoe ve Mark Ruffalo ile bu işi çok başka bir boyuta taşımış. Yönetmen Lanthimos’un yüksek bütçelere sahip olduğunda, sınırları olmayan o anlam veremediğim hayal gücünü nasıl şahlandırdığını bir kere daha izliyoruz... Bugün vizyonda film arayanların ilk tercihi olması gereken bir film; Poor Things.