Tartışmanın ardından Reuters'e konuşan bir grup kararsız seçmen, Başkan Biden'ın performansına olumsuz tepki gösterdi. Birçoğu bunu zayıf, şaşkın, utanç verici ve izlemesi zor olarak tanımladı. Hatta bazı seçmenler artık Donald Trump'a oy vermeye yöneldiklerini bile belirtti. Yabancı diplomatlar ve yetkililer ise, özellikle Joe Biden'ın performansından dolayı hayal kırıklığı ve hatta endişe ifade ettiler. Trump her zamanki tuhaf açıklamalarını yaparken, Biden'ın görünürdeki güçsüzlüğü daha da göze çarpıyordu. Bazıları, mevcut ABD başkanının nükleer silahlı bir süper gücün lideri olarak ikinci bir döneme hazır olduğuna dair endişelerini ima etti.

Başkanlık tartışması, müttefikler ve otokratik hükümetlerin yakından izlediği bir konuşma oldu. Müttefikler, ABD ile gelecekteki bağları konusunda endişeliydi, otokratik hükümetler ise ABD liderliğindeki küresel düzenle rekabet etmeye çalışıyordu. Dış politika, özellikle Putin gibi liderler ve Ukrayna ve Orta Doğu'daki durum hakkındaki tartışmalar dikkat çekti

Dördüncü kuvvet medya kuruluşları tartışmanın anında analizini sağladı. CNN uzmanları tartışmada ekonominin önemini ve bunun seçmenler üzerindeki potansiyel etkisini vurguladı.

Her ikisi de politika içeriği bakımından önemli bir ilerleme kaydedemedi ve hiçbiri Avrupa ve Orta Doğu'da sonu görünmeyen savaşların nasıl çözüleceğine dair yeni fikirler ortaya koyamadı. 

Bu iki adam aslında bize dünyanın ne duruma düştüğünü de gösterdi. Hani bir laf var Anadolu’da. "Biz ne çekiyoruz sen ne diyorsun" mealinde. Dış politika tartışması yüzeysel ve gerçeklerden uzaktı. Biden davasını sunamıyor ve Trumpabartıyor, “Karagöz ile Hacivat” gibi dünyayı oyalamaktan başka bir şey yapılmadı bu tartışmada.

Trump, Biden'ı defalarca potansiyel olarak Amerika'yı Üçüncü Dünya Savaşı'na sürüklemekle suçladı ve Rusya'nın Ukrayna'yı geniş çaplı işgalinin ve Hamas militanlarının 7 Ekim'de İsrail'e yönelik saldırısının kendisi hala başkan olsaydı asla gerçekleşmeyeceğini iddia ederken Biden, Trump'ı birçok konuda beceriksizce davranmakla suçladı. küresel politikalar ve Amerika'nın müttefiklerini terk ettin dedi. 

Bu iki başkan adayı el sıkışmadan ve  birbirlerine karşı şiddetli kişisel saldırılar yaparak konuştu. Bunlar mı dünyaya barış getirecek koca Amerika Birleşik Devletleri’ni yönetecek.

Aslında bu tartışma sonrası dünya borsalarının dahi hareketlenmesi gerekirdi. Küresel Finans piyasaları ve ülkeler tartışma sonucuna göre strateji planlama çalışmaları yapmalıydılar. Bu tartışmayı dünya pek de kaale almadı. İki huysuz tonton dedenin komedisini izledi. Türkiye şu an dış işlerinde çok başarılı hamleler yapıyor. Bunu daha iyi bir konuma getirip, dedeler ne derse desin biz işimize bakalım dememiz lazım.