Tertemiz zamanların kirli maske takan adamı
Onun oynadığı karakterler, iyi ile kötü
arasındaki savaşı en dramatik şekilde temsil ederken, perde arkasında
bambaşka bir Nuri Alço’yu tanıyoruz: Adil, duygusal, şefkat dolu bir
insan.
Nuri Alço denildiğinde akla gelen ilk şey, sinemamızın unutulmaz kötü
karakterleridir. Filmlerde canlandırdığı ahlaksız karakterler, izleyiciyi
uyarmak ve “kötü”ye dikkat çekmek amacını taşıyordu. 'Temiz kalplerin
savaşçısı' olarak anılması da bu yüzdendir. Alço, o dönemdeki toplumsal
sorunları cesur bir şekilde beyaz perdeye taşıyarak seyirciyi
bilinçlendirdi. “Ben o filmlerde aslında çocukları ve kadınları korumak için
vardım” derken, bir sanatçı olarak ne kadar bilinçli bir misyon üstlendiğini
ifade ediyordu.
Bir zamanlar şöyle bir tabir dolaşırdı: “Nuri Alço’nun filmlerini izleyen bir
nesil asla yanlış yola sapmaz.” Bu belki de onun sinemadaki etkisini en
iyi anlatan cümledir. O, şairane bir metaforla, tertemiz zamanların bizi
uyarmak için “kirli maske” takan tertemiz adamıydı. Gerçek hayatta ise
karşınızda böyle bir karakterden eser yoktu. Nazik, yardımsever ve
çevresine şifa olma kaygısı gütmüş bir insandı.
Nuri Alço, Yeşilçam’ın altın çağının önemli figürlerinden biri olmasının
yanı sıra, toplumsal hafızada önemli bir yere sahip oldu. Sadece
oyunculuğuyla değil, sinemadan uzaklaştıktan sonra bile güncel olaylara
duyarlılığıyla toplum için bir şekilde varlığını sürdürdü.
Tüm o şöhretin arkasında, Nuri Alço’nun gerçek şahsiyetine şöyle bir
bakmak gerekiyor. Çocuklar ve gençler için sık sık konferanslara katılıp
“Hayatta yanlışı seçmeyin” mesajı veren, sinemanın ötesinde örnek bir
rol model olmaya çaba harcayan biriydi.
Onu hatırlarken, sadece oynadığı rollerle değil, gerçek hayattaki
şahsiyetiyle de anmamız gerekiyor. Nuri Alço, Yeşilçam'ın o tertemiz
döneminin aynasıydı. O ayna, hem bizlere iyiyi ve kötüyü gösterdi hem
de topluma doğru bir bakış sundu.
Teşekkürler Nuri Alço, bizi uyandırdığın için. Tertemiz dünyanın tertemiz
adamı olarak her zaman kalbimizde yaşayacaksın.
