DÜDÜK SESİYLE ÇIKAN TANSİYON
Öncelikle herkesin konuştuğu konulardan başlamak gerekirse;
RAKİP ANALİZİNDE
BOĞULANLAR
İlk olarak hem
Galatasaray hem de Fenerbahçe kendi oyunlarından çok rakibin oyununu
düşünmüşler maçtan önce. Oysa ne der bizim ünlü futbol bilgini yöneticilerimiz:
“Bizim gibi büyük
kulüpler her zaman kendi futbolunu oynar ve rakibe bunu kabul ettirir.”
Fenerbahçe’nin
Aykut Kocaman ile birlikte bu tarz maçlarda zaten önce rakibi oynatmama
düşüncesine alışık olsak da, İgor Tudor yönetimindeki Galatasaray da dün akşam
gol yemezsem bir tane atarım düşüncesiyle sahadaydı.
HATALAR OYUNU
Hakem Cüneyt
Çakır, gerçekten kötü bir maç yönetti ve zaten pamuk ipliğine bağlı olan ortamı
daha da gerdi. Bir çok futbolsever Fenerbahçe’nin sayılmayan golünde Cüneyt
Çakır’ın faul kararı vererek yanıldığını düşünse de, ben kararın doğru olduğuna
inanıyorum. Orta sahada sert bir kayarak rakibine sert bir müdahale yapan
Denayer ise kırmızı görmediği için oldukça şanslıydı. Ve son olarak Galatasaray’ın
verilmeyen penaltısında Cüneyt Çakır’ın ne düşündüğünü merak ediyorum.
Türk
futbolseverlerin gözünden kaçan ve ilgisini çekmeyen diğer noktalar ise;
KENDİ GÜVENLİĞİNİ
SAĞLAYAMAYAN OTORİTE SAHİBİ
Taraftarın sahaya
attığı bir madde çok normal karşılanıyor bizim ülkemizde. Dün akşam da böyle
bir olay yaşandı ama kimse umursamadı. Önce birkaç tane isabetsiz su şişeleri
atıldı, daha sonra maçın yan hakemi Tarık Ongun’un suratına isabet etti bir
cisim. Ancak her şey normalmiş gibi devam etti maç. Bu duruma hakemler niye bir
tepki vermez anlam veremiyorum. Hakemin maçı devam ettirmesi, bu saçma ve kanun
dışı hareketi normalleştirmekten başka hiçbir işe yaramıyor. “Bir tane
taraftarın hareketi yüzünden maç mı iptal edilir?” diyebilirsiniz ama eğer
uyguladığınız sistemle o taraftarı bulamıyorsanız, gerekirse o eğlence
sonlandırılır.
HALA BİR DÜNYA
DERBİSİ
Dün akşam ki
dünya derbisi otuzdan fazla ülkede yayınlandı. Bu Türk futbolu için bir rekor
ancak bunu sadece yabancı futbolcu sınırlamasındaki genişletmeyle olduğunu
düşünmek at gözlüğüyle bakmaktan başka bir şey değil. Galatasaray-Fenerbahçe
derbisi on yıl önce de dünya derbisiydi ancak yayıncı kuruluş uluslararası
platformda da ücretli ve pahalı olduğu için yurtdışında kimse ona para
vermiyordu.
Kısacası alınan
sonuçtan her iki takım da memnun ve kazanamazsak, kaybetmeyelim diyerek
çıkmışlar sahaya. Futbolda aldığınız risk ne kadar az olursa taraftara
verdiğiniz keyif ve aldığınız sonuç o kadar kısır olur. Maalesef dün akşam
düdük sesleri dışında kimsenin tansiyonu yükselmedi, kalbi güm güm atmadı.
Türkiye için standart, dünya için vasatın altında bir maç izledik.