SİL BAŞTAN YAPMALIYIZ
Alakasız tartışmalarla birlikte bir turnuva daha ellerimizin arasından kayıp gitti. Kendi evimizde doğru düzgün bir pozisyona bile giremeden İzlanda’ya galibiyeti hediye ettik.
Sadece sonuç olarak değil aynı zamanda
duygusal olarak da zor bir maçtı izleyenler için. Özellikle Arda Turan’ın
çıkarken yaptığı o tebessüm sanıyorum birçok insanı üzmüştür ve sinirlendirmiştir.
Kendisinin saha içindeki katkısı ne kadar fazlaysa, zararı da bir o kadar fazla
şuan. Çünkü onun bu hareketi aldığımız ağır mağlubiyetten daha çok konuşuluyor.
Neden mi aldık bu mağlubiyeti?
Birincisi, etkili oynadığımız zamanlarda ceza sahasına giremedik, hücumlarımız
daha çok uzaktan şutlarla sonlandı. Bunun en büyük sebebi de Burak Yılmaz’ın
takımı taşıyan bir forvet olmaması. İkincisi, stoperde oynayan Mehmet Topal
yanlış bir tercihti. Serdar Aziz gibi form tutmuş bir ismin kadrodan
çıkartılmasına anlam veremedim açıkçası. Ve son olarak, hava toplarındaki
yıllardır süregelen etkisizliğimiz. Ayrıca bu etkisizliğe rağmen ceza sahamız
çevresinde de faul yapmaya hiç çekinmedik. İzlanda bizi tehlikeli alana
sokmayıp, sakin bir şekilde pozisyon bekledi ve onları değerlendirdi.
Balık baştan kokar. Bu turnuvaya
katılamıyorsak hepimiz hatalıyız. Ama hata payı en yukarıdan en aşağıya
azalarak devam eder. Bundan sonra bir sistem uygulayacak mıyız? Hayır. Kötü
giden duruma karşı mücadele ediyor muyuz?
Hayır. Üzgünüm. İsterdim ki Dünya futbolunun içinde daha verimli olalım
ama profesyonel bir sil baştan yapmadığımız sürece böyle bir durum söz konusu
gözükmüyor.