İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

​15 TEMMUZ DESTANI

YAYINLAMA:

15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖİST (Bu kavramlaştırma bana aittir, komünist, faşist gibi ideolojik bir örgütlenme biçimidir S.Dogan) askeri cunta tarafından Türkiye’de bir kalkışma olmuş, ancak milletin direnişiyle bertaraf edilmiştir. Bugün millet tarafından yazılan 15 Temmuz destanının birinci yıldönümüdür. Bu vesileyle şanlı direnişte istiklalimiz ve istikbalimizin için şehit olan aziz şehitlere Allah’tan rahmet ve gazilerimizin ise gazalarının mübarek olmasını diliyorum.

AK Parti'de Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık'ın başkanlığında, 15 Temmuz şehit ve gazilerinin anısına alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanan, “15 Temmuz Milli İradenin Zaferinin Analizi” isimli kitap cumhurbaşkanı, başbakan ve çok sayıda bakanların da katılımıyla tanıtım gerçekleştirildi. Toplantıya şehit yakınları, gaziler, akademisyenler, partililer ve basın mensupları olmak üzere toplumun farklı katmanlarından insanlar davet edilmiş. Davette kadim dost AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun ile sohbet ettik ve toplantı sonunda odasında çay içtik. Yine toplantıda YÖK yürütme kurulu üyesi Prof.Dr.Mehmet Şişman ve Prof.Dr.Edibe Sözen ile selamlaştık. Toplantı öncesinde bir panel yapıldı. Öznur Çalık’ın yönettiği panelde Enerji Bakanı Berat Albayrak, Mehmet Uçum, Mahir Ünal ve Oğuz Haksever birer konuşma yaptılar.

Toplantıda 15 Temmuz şanlı direnişiyle ilgili belgesel niteliğinde filme yer verildi. Direnişte canlarını ortaya koyan silahsız insanları görünce kalbiniz sızlıyor ve göz yaşınızı tutamıyorsunuz. O zaman bu asil milletin ne denli bir fedakarlık gösterdiğini idrak ediyorsunuz. Toplantıda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hz.Mevlana, “Ağaca su vermek adalettir. Dikene su vermek ise adaletsizliktir”der. Bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu adalet adı altında dikene su veriyor. Bu nasıl adalet?” diye sordu. Cumhurbaşkanı OHAL’in bir süre daha devam edeceğini, Avrupa’nın ise çifte standart uyguladığını söyledi. Cumhurbaşkanı’nın gazilerle samimi iletişim kurduğunu gözlemledim. Malatyalı genç bir gazi Tayyip Bey’e bayrak hediye etti ve ardından da düğününe davet etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan espriyle oradakileri de düğüne çağırdı. Cumhurbaşkanı halkın dilini iyi biliyor ve onlarla çok iyi ve içten iletişim kuruyor ve iletişimi kurarken de çok doğal bir tutum ve davranış sergiliyor. İşte O’nun en önemli özelliklerinden biri iyi ve doğru iletişim kurması olsa gerek.

“15 Temmuz Milli İradenin Zaferinin Analizi” isimli kitap 6 bölüm ve 304 sayfadan oluşuyor. Kitapta, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, darbe girişiminin başarılı olması halinde, Sevr'i dahi aratacak dayatmalarla karşılaşılacağına dikkati çekerek, “Camilerden yükselen selaları duyunca gözünü kırpmadan tankların, helikopterlerin, uçakların üzerine giden bir milletin evladı olmakla gurur duyduğumu her fırsatta ifade ediyorum. Şairin, ‘Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkadan’ ifadesinde olduğu gibi, o gece milletimizle birlikte yürüdük.”

Kitapta 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin görüşlerine yer verilen Başbakan ve Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım da milletin yüzyıllar boyunca vatanı, bayrağı ve istiklali uğruna çok çetin mücadeleler verdiğini, mukaddes değerlerini canı pahasına muhafaza ettiğini belirtti..

Kitapta 166 şehit yakını, bin 517 gazi ile birebir görüşme yapılmış. Kalkışmada şehit olanların yaş ortalaması 36, en genç şehit 15, en yaşlı şehit ise 63 yaşında. Gazilerin en küçüğü 9, en büyüğü ise 83 yaşında. Kitapta insanların ‘ölüm nedenleri’ne de yer verilmiş. Buna göre, ölümlerin yüzde 47,5'i kurşunla vurulma, yüzde 21'inin uçakların bombalaması, yüzde 9'unun tankların ezmesi, yüzde 6,3'ünün helikopterlerden açılan ateş, yüzde 4,2'sinin de şarapnel yaralaması sonucu olduğu tespit edilmiş. Kitapta, gazilerin yüzde 39,8'inin çatışmalar sırasında ateşli silahla vurularak, yüzde 27,8'inin şarapnel parçalarıyla, yüzde 6,9'sının helikopterden açılan ateşle, yüzde 7,9'unun tankların ezmesiyle, yüzde 2,9'unun uçakların bombalamasıyla yaralandığı belirlendi. Gazilerdeki uzuv kaybı oranı ise yüzde 6,6. Kitabın sonuç bölümünde ise 15 Temmuz gecesi yaşananları önceki darbe girişimlerinden farklı kılan en temel unsurun, darbeye karşı milletin gösterdiği direniş ve direniş sonucu elde edilen zafer olduğu vurgulanmış.

Hain kalkışmayla ilgili herkesin birbirinden farklı hatırası var. Ta lise yıllarında severek kitap ve köşe yazılarını büyük bir takdirle okuduğum Sadık Albayrak’ın oğlu Enerji Bakanı Berat Albayrak, darbe günü Marmaris’e gitme planı olmamasına rağmen son anda kaderin bir cilvesi olarak oğlunu kırmamak için gitmiş ve tüm olayları Cumhurbaşkanı’yla beraber birebir yaşamış. Yine kalkışmada şehit olan akademisyen arkadaşım merhum Prof.Dr.İlhan Varank’ı bir gün önce yüzünde büyük bir hüzün görmüş ve nedenine sorduğumda ise, “Mümkün olsa emekli olup bir kenara çekilmek istiyorum. Dünya hırsla koşturmaya ve kimseyi kırmaya değmez” mealinde cümleler sarf etmişti.

Üniversite yıllarından beri arkadaşım Aydın İlhan’ın kardeşi Musa İlhan 15 Temmuz gecesi İstanbul’da askerin silahından çıkan kurşun kalbinin hemen yanına saplanmış. Bir yıldan beri Musa İlhan kalbinin bitişiğinde kurşunla yaşıyor. Doktorlar kurşunu çıkarırsak ölüm riski var demişler. Her gazimizin yaşanmış ve hala devam eden ayrı bir dramı var. Hasılı kelam şehitlerimiz bir kuş olup uçtular ve şu gök kubbede hoş bir seda bıraktılar. Önemli olan ömrümüzü hayırlı işlerde, iyilik, doğruluk ve güzellikle geçirmek değil mi? Gerisi laf-ı güzaftır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *