BİNGÖL'DE HUZUR HÂKİM
Uçağımız Bingöl havalimanına inerken sapsarı çiçekler ve öten kuşlar ve böceklerle birlikte baharın tüm güzellikleri bizi selamlıyordu. Uçağımız tıklım tıklım doluydu. Güzel, temiz ve oksijeni bol bir hava meydanına inerken insanların sıcaklığı yüzlerinden okunuyordu. Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak’ın daveti ve Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümünde “Mesnevi’de Eğitim ve Çokkültürlü Yansımalar” başlıklı konferans için geçen hafta üç gün Bingöl’de bulundum. Havaalanında bizi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç.Dr.Cihat Yaşaroğlu ve yeğenim Kaan Yıldız’ın kayınpederi Cemal Nasırbel kardeşiyle karşıladı. Daha sonra rektörlük basın danışmanı İlhan Bingöl eşlik etti.
Bingöl deyince bu yıl ilk aklıma gelen Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) Türkiye birincisi olan Ahsen Zeynep Kaya oldu. İlk kez bu başarının elde edildiği Bingöl'e büyük gurur yaşatan Zeynep Kaya, “Önemli olan çok çalışmak değil, düzenli ve planlı çalışmaktır. Kitap okumaya da çok zaman ayırdım” diyor. Bugüne kadar Bingöl’ün çevresinden birkaç kez geçmişliğim vardır. Ancak şehir merkezini ve bazı ilçelerini ilk kez gördüm. Bingöl, Doğu Anadolu Bölgesinin yukarı Fırat bölümünde yer alan ve önemli kavşak noktalarının tam merkezinde bulunuyor.
Bingöl’ün, doğusu Muş, kuzeyi Erzurum, Erzincan, batısı Tunceli ve Elazığ, güneyi ise Diyarbakır illeriyle çevrilidir. Bingöl'ün bilinen en eski ismi Cebelcur’dur. Cebel dağ, Cur akan anlamındadır. Bu kelimenin zamanla Çapakçur şeklinde telaffuz edilmiştir. Çapakçur akan temiz su anlamına gelir. Ünlü Türk yazarı ve gezgini Evliya Çelebi, Türkiye'nin çeşitli yörelerinde bulunan yaylaları ismen sayar ve bu yaylaların içinde en meşhur, en güzel ve en beğenilen yaylanın Bingöl Yaylası olduğunu söyler. Ünlü gezgin, Bingöl yaylalarında bulunan bitki türlerinden, çok çeşitli çiçeklerden, göllerden ve bu göllerde yetişen balık türlerinden hayranlıkla söz eder ve göllerle ilgili efsaneleri dile getirir.
İl’de bulunduğum sırada Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen “Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî ve Hâlidîliğin Bingöl ve Çevresi Üzerindeki Etkisi” ulusal sempozyumda sunulan tebliğlerin bir bölümünü izleme imkânım oldu. Mevlana Halid-i Bağdadi, telif ettiği eserler ve ifa ettiği din hizmetleri ile gönüllerde yer edinmiş bir şahsiyettir. Anadolu coğrafyasının İslam kültürüyle yoğrulmasında tasavvufi derinliğin etkisi göz ardı edilemez bir gerçektir. Böylesine önemli bir sempozyumu gerçekleştirdikleri için başta Bingöl Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak olmak üzere, Bingöl Valisi Yavuz Selim, Bingöl Belediye Başkanı Yücel Barakazi, Rektör Yardımcısı ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Olgun, Prof. Dr. M. Mahfuz Söylemez, Doç. Dr. Yaşar Baş, Müfit Yüksel ve bölge kanaat önderlerini tebrik ediyorum. Bu arada Bingöl’ün leziz etli yemeklerini, süt ve süt ürünlerini de keyifli yeme fırsatım oldu.
Bingöl’de huzurun hakim olduğunu yöre halkının beyanlarından öğrendim ve gözlemledim. Genç ilçesinde Bingöl Üniversitesi’ne bağlı Meslek Yüksek Okulu’nda konferans verdim. Konferansta dinleyen öğretim elemanı ve öğrencilerin gözlerindeki ışıltıya şahit oldum. Meslek Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr. Rıdvan Polat ve arkadaşları çok sıcak ve samimi misafirperverlik yaptılar. Genç ilçesinde huzurun hakim olduğuna şahit oldum. Yöre halkı PKK ve yandaşlarına göz açtırılmaması gerektiğinin altını çiziyor. İlçede Muhsin Yazıcıoğlu parkında halka sohbet edip çay içme imkânım oldu. Herhangi bir tedirginliğin olmadığı ilçede, halkın sokaklarda rahat ve huzurlu bir yeşilde hayat sürdürdüklerini gördüm. Referandum oylamasına Bingöl halkı kayıtsız kalmamış yüzde 70’i evet demişler. Bingöl’e devlet büyük yatırımlar yapmış. Okullar, cadde ve sokaklar yenilenmiş. Kentsel dönüşüm çerçevesinde yeni binalar, park ve bahçelerin güzelliği ve yeni yapılan camilerin büyüklüğü göz kamaştırıyor. Hâsılı devletin ve hükümetin kararlı ve azimli tutumu sayesinde Bingöl yaşanacak huzur bir şehri haline gelmiş. Yazımı güzel bir Bingöl manisi ile sonlandırıyor ve Bingöl’ü görmeye ve gezmeye siz aziz okurları davet ediyorum.
“Bingöl dört dağ içinde/Yanarım yağ içinde/Kim Bingöl’ü sorarsa/Birtanem var içinde”
