DOLAR KURU
Döviz kurları kahvehanelerde, internet üzerinden FOREX işlemi yapan gençler arasında ve televizyon programlarında tartışılmaktadır. Hatta, ben 2006-2007 yıllarında Tatvan – Bitlis’te asteğmen olarak vatani görevimi ifa ederken de başçavuş abilerimiz ve komutanlarımızın en çok sorduğu soru “Bu dolar ne olacak, Hocam?” idi. Dış sermaye malları ile enerji hammaddesine ve dolayısıyla dış borca bağımlı bir ekonomide bu soruların olması da doğaldır. Hele ki 1994 ve 2001 krizlerini görmüş olan bir nesil olarak bizler, kurdaki kıpırdanmaları hep endişeyle izleriz. Pekiyi, kurdaki gerçek durum nedir? Dolar nasıl yükseldi ve şimdi neden düşüyor? Hangi kuru temel ölçüt olarak almalıyız? Bu sorulara günlük döviz hareketlerini takip eden ve kuruşun binde biri kadar değişimlerden kâr etmeyi amaçlayan “piyasa profesyonelleri” kendi menfaatlerine – ve yeterli/yetersiz analizlerine - göre, siyasetçiler partilerine göre ve gazeteciler patronlarına göre farklı cevaplar vermektedir. İktisatçılar – mühendislik tedrisatı alıp “Yeni Dünya’da” hasbelkader finans master’ı ve doktorası uyduranlar değil, GERÇEK İKTİSATÇILAR - ne cevap verir? Bu yazı bu soruyu cevaplayacaktır.
Biz iktisatçılar kur deyince günlük kâr peşinde koşan piyasa profesyonellerine göre daha uzun vadeli analizler yaparız. Bir memleket için kurun ifade ettiği, o memleketin yerli para birimin yabancı paralar cinsinden satın alma gücüdür. Bu, aynı zamanda, ülkenin dış ticaretteki rekabet gücüyle de bağlantılıdır. Dolayısıyla, daha ilmî bir yöntemle meseleyi ele alırsak, günlük cari döviz kurlarından ziyade, TL’nin yabancı paralar cinsinden reel satın alma gücünü temsil eden reel efektif döviz kuru endeksi ile çalışırız. Basitçe bu endeks, ülkemizin her bir ülke ile yaptığı dış ticaretin toplam dış ticaret hacmine oranı ile ilgili ülkenin parası cinsinden TL değerlerinin çarpılıp toplanması ile oluşturulur. Tabiî, burada, bu endeksin Türkiye ve diğer ülkelerin enflasyonlarından arındırıldığını da eklemek gerekir.
Analizde ana amaç, TL’nin değerinin Türkiye’nin reel makroekonomik denge kurunun ne olması gerektiğini belirlemektir. Reel makroekonomik denge kuru, bir ülkenin sürdürülebilir bir cari açıkla istikrarlı ve dengeli bir büyümeyi gerçekleştirmesi için gerekli olan reel kur düzeyini anlatır. Bu ise, yaklaşık olarak, reel efektif döviz kuru endeksi ile temsil edilebilir. Ciddi bir iktisatçı günlük, haftalık veya aylık tahmin yapmaz, ama yıl ortası ve sonu için tahmin yapabilir. Bu demek değildir ki, her zaman doğru tahminde bulunacaktır, elbette yanılabilir de…
Reel efektif döviz kuru endeksi genel olarak iktisadi dengeler oturduğu ve sürdürülebilir bir denge kurunun gerçekleştiği bir yıl baz alınarak oluşturulur. Endeks 100’ün ne kadar altındaysa TL denge değerine göre o kadar değer kaybı içindedir. Örneğin endeks 90 ise TL %10 değer kaybındadır, başka bir deyişle yabancı paralar (Dolar, Avro, Sterlin vb.) aşırı değerlidir. Yine endeks 115 ise, TL %15 aşırı değerlidir, bu da, yabancı paraların denge değerlerinin %15 altında olduğu anlamına gelir. Bugün kullanılan endekste, 2003 yılı baz alınmaktadır. 2002 yılı Aralık ayı itibariyle Türkiye’nin bir yıllık cari açığı toplam 626 milyon (milyar değil) dolar gibi ihmal edilecek bir düzeydeydi. Dolayısıyla 2003 yılı başından itibaren dolar denge kurundaydı denilebilir.
Aşağıdaki grafik T.C. Merkez Bankası’nın sitesinden indirilen veriler ile yapılmıştır. Yeşil renkli eğri gelişmiş ülkelerle yaptığımız ticarete göre, kırmızı renkli eğri gelişmekte olan ülkelerle yaptığımız ticarete göre ve mavi renkli eğri de bütün ülkelerle yaptığımız ticarete göre TL’nin reel değerini göstermektedir. Biz mavi renkli eğriyi dikkate alacağız. Aşağıdaki grafikte siyah renkli yatay çizgi kritik 100 değerini göstermektedir. Bu çizginin üstünde kalan noktalarda TL aşırı değerli, altında kalan noktalarda ise TL aşırı değersiz konumdadır.
Reel Efektif döviz kuru endeksi 2003’ten 2008 sonuna kadar yükseliş trendinde iken, 2009’dan bugüne düşüş trendindedir, (kesikli yeşil çizgi). Görüleceği üzere trend etrafında ciddiye alınması gereken ve düzenlilik arz eden döngüler görülmektedir. Bu trendin ve döngülerin analizini Cuma’ya bırakıyorum.
Ocak 2017 itibarı ile endeks 88,17 değerinde ve TL denge değerinin %11,83 altındadır. Tahmini olarak bugün itibarıyla endeks 92’ler civarında olmalıdır, (daha şubat ayı açıklanmadığı için bu benim kaba hesaplamamdır). Buna göre, TL denge değerinin şu anda %8 altında, yabancı paralar da (başta Dolar ve Avro) denge değerlerinin %8 üstündedir. Örneğin dolar kurunu 3,60 alırsak, yaklaşık olarak bugün için denge dolar kurunun 3,31 olduğu görülecektir.
Hiçbir ekonomide kur iktisadi sebeplerle, bir hafta da %8,33 değer kazanıp (Doların bir hafta da 3,60’tan 3,90’a çıkması) daha sonra iki haftada eski yerine dönmez. Bu ancak ekonomi dışı spekülâtif etkenlerle gerçekleşir. Eğer, bu verilere bakarsak dolar kurunun mevcut şartlarda 3,31 civarında olması gerekir. Zaten oraya doğru gitmektedir. Yani önümüzdeki günlerde, iktisat dışı beklenmedik bir gelişme olmazsa döviz kurlarında düşme eğilimi devam edecektir. “Faizleri arttıralım, dolar 5 TL. olacak!” diyenlere duyurulur.