İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

​HOLLANDA GENEL SEÇİMLERİ VE MÜSLÜMANLAR

YAYINLAMA:

Hollanda’da 15 mart 2017’de yapılacak seçimler öncesinde ülkede Müslüman düşmanlığı adeta hortladı. Ülkede bulunan yaklaşık bir milyon Müslüman topluluk gelecek endişesi içinde. Hollanda Diyanet Vakfı’nın organize ettiği “Ebeveyn çocuk ilişkisi” ve “Aile içi iletişimde sevgi dili” konulu konferans verdim. Hollanda’nın altı ayrı şehrinde vatandaşlarımızı bilgilendirmek üzere organize edilen konferanslar Den Haag, Roterdam, Schiedam, Deventer, Purmerend ve Harderwijk şehirlerinde gerçekleşti. Konferanslara erkeklerin yanında kadınların ve gençlerin de ilgisinin yoğunluğundan dolayı da memnun kaldım.

Hollanda’da en büyük azınlık olan Türk topluluğu olan soydaş ve dindaşlarımızla sohbet etme ve meselelerini dinleme fırsatı buldum. Yarım asırdan fazla bir süredir Hollanda’nın kalkınması için adeta saçları süpürge eden gurbetçilerimiz ne Hollanda’da ne de Türkiye’de tam olarak değer ve kıymet görmüşler. Hollanda’da yabancı Türkiye’de ise “Almancı” diye isimlendirilen bu fedakar ve cefakar insanlar, en zor şartlarda en ağır işlerde çalışmışlar. 1960’lı yıllarda gelenlerin çoğu vefat etmiş şimdi onların torunları tahsil görmüşler iş adamı olmuşlar ve hatta torunların çocukları olmuş bazıları yabancılarla evlenmişler. Hasılı kiminle konuşsanız ve hayat hikayesini anlatsa bir roman yazılacak türden malzemeyle karşılaşıyorsunuz. Ama işin garip tarafı burada yaşayan Türklerin bu yaşam serüveni doğru düzgün yazılmamış, tez yapılmamış çok miktarda filmlere konu edilmemiş. Ama geç değil hepsi yapılabilir. Böylesine güzel insanlarla beni buluşturduğu için Hollanda Diyanet Vakfı (HDV) yöneticilerine ve çalışanlarına teşekkür ediyorum.

Hollanda’da başta Türkler olmak üzere Müslüman toplumun eğitim alanında ciddi sıkıntıları var. Eğitilmiş insan potansiyeli olmasına rağmen iyi organize olamayışları veya parçalı organize olmaları birlik ve beraberliklerine sekte vuruyor. Bu manada diyanet vakfı ve camiler birlik ve bütünlüğü sağlayan en önemli varlığımızdır. Buralara güçlü ve canlı tutmamız icap ediyor. “FETÖİST” (benim kavramlaştırmam olup, Fetullahcı terör örgütü S.D.) bela buradaki insanların moralini bozmuş ve gençlerin İslam’a ve Müslümanlığa karşı bakış açılarında değişimlere sebep olmuş. Bundan Hollanda derin devleti ise yararlanma yoluna gitmiş. İyi saatli olsunlar, FETÖİST’leri kullanarak Müslüman Türk toplumu üzerinde baskı kurmaya çalışılıyor ve Türk kökenli farklı sivil toplum kuruluşlarına fitne ve fesat sokmaya çalışılıyor. PKK’da öteden beri gizli ve aşikar Hollanda devletine hizmet ediyor. PKK ile birlikte seçilen Türk kökenli milletvekilleri ve YÖK kanalıyla gönderilen bazı öğrenciler ise Türkiye’nin aleyhine çalışmaya devam ediyor.

Hollanda’da 15 Mart 2017 tarihinde yapılacak olan genel seçimler öncesinde ülkede yaşayan Müslüman topluluk oldukça tedirgin. Tedirginliğin nedeni ise Hollanda’daki yabancı karşıtı ve İslam düşmanı Özgürlük Partisi (Partij voor de Vrijheid-PVV) lideri Geert Wilders’in İslam ve Müslüman karşıtı söylemleri. Parlamento seçimleri öncesinde yapılan kamuoyu yoklamalarında Wilders’in partisinin en fazla oyu alacağını yapılan anketler işaret ediyor.

Aşırı sağcı WildersI’in PVV partisi oyların yüzde 20’den fazlasını alarak birinci parti olması beklenirken, başbakan Mark Rutte’nin liberal kanatta yer alan Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi’nin (Volkspartij voor Vrijheid en Democtratie-VVD) yüzde 15 civarında oy alarak ikinci parti olması tahmin ediliyor. Hristiyan Demokratlar ve Sosyal Demokratlar gibi Hollanda politikasında merkez siyaseti temsil eden partilerin ise çok az oy kalacağı konuşuluyor.

Hollanda’da doğmuş olmalarına rağmen, üçüncü ve hatta dördüncü nesil Müslüman çocukları, hep yabancı olarak görülmüştür. Bu bakış açısı onların dinlerine ve kültürlerine karşı da değişmemiş. İslam dini Hollanda’da her zaman yabancıların ve işçi sınıfının dini olarak görülmüştür. Hollanda ırkından olmayanlar daima yabancı kökenli Hollandalılar anlamında –allochtoon- kelimesi ile isimlendirilmişlerdir. İslam Dini de, yabancı kökenlilerin dini olarak kabul edilmiştir. Hollanda’da doğup büyümüş ancak Hollanda ırkından olmayan insanlar bu kelimeyle ötekileştirilmiştir. Son yıllarda, Müslüman coğrafyalardan özellikle savaşlardan dolayı sığınan insanlarla birlikte İslam dini, Hollanda’da Hristiyanlıktan sonra ikinci büyük din (%7) haline gelmiştir. 16 milyon nüfusa sahip Hollanda’da çoğunluğu Müslümanların yaşadığı büyük şehirler olmak üzere yaklaşık 500 civarında cami bulunmaktadır. Bu camilerin ortalama 250’si Türklerin diğer kısmı ise Faslıların, Bosnalıların, Surinamlıların ve diğer azınlık gruplarındır. Resmi verilere göre ülkede 13 bin Hollanda asıllı Müslüman bulunmaktadır. Müslümanlarla evlilik sebebiyle İslam ile tanışan Hollandalılar olduğu gibi, İslam’ı araştırarak Müslüman olan Hollandalıların sayısı da çoktur.

Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğum Hollanda Diyanet Vakfı İdari Koordinatörü İlahiyatcı Cevdet Keskin Müslümanlara karşı olmusuz bakış açısının giderilmesi için Diyanet Vakfı’nı bağlı görev yapan din görevlillerinin yoğun çalışma içinde olduklarının altını çizdi. Kendisinin de daha önce din görevlisi olarakta çalıştığını belirten Cevdet Keskin, “Son birkaç yıldır Hollanda Diyanet Vakfının(HDV) bu yönde çalışmalarını yoğunlaştırdığını görmek memnuniyet vericidir. HDV Araştırma Merkezinin faaliyete geçmesi ve İslam’ın temel eserlerinin Hollandacaya kazandırılması geç kalınsa da, çok olumlu bir inisiyatiftir. Hollanda’da en çok ihtiyaç duyulan Hollandaca meal, Hz. Peygamberin Hayatı, İslam İlmihali, İslam İnanç Esasları gibi temel eserleri, Hollandaca diline çevrilmek üzere çalışmaların başlatıldığı müjdesini vermek istiyorum” dedi.

Beni konferans yerlerine götüren İslam Erkul, 37 yıldan beri Hollanda’da yaşadığını ırkçılığın bu kadar hortlamadığını belirtti. Aynı endişeyi Adil Çifti, Remzi Kabadayı, Recep Ayaz, İsmail Çakıroğlu, Mehmet Yürek, Oğuzhan Nazlıgül, Mustafa Morbel, Osman Ünal, Sabri Erdoğan, Şemsettin Alkan, Sami Bakır, Hikmet Er ve Mustafa Kaftan’da paylaştılar. Hollanda Utrecht ve Amsterdam Üniversitelerinin birlikte 2011 yılında akademik olarak hazırlanan Diyanet hakkındaki raporun sonuç bölümü şu cümlelerle bitiyor: “Hollanda Diyanet Vakfı yasal bir yapıya uygun görev yapmakta olup, ulusal düzeni koruyan ve dini birliği sağlayan bir kurumdur”. Şimdi ise HDV, FETÖİST ve PKK örgütlerin kışkıtırtmasıyla bir tehlike olarak görülmeye çalışılıyor.

Hollanda’da genel seçimler öncesi bir milyon nüfusu sahip olan Müslümanları (500 binden fazlası Türk) doğrudan hedef alan iktidar namzedi parti başkanının İslam’ı yasaklamaktan, Müslümanları kovmaktan ve camileri kapatmaktan söz edebiliyor. Her fırsatta İslam’a, Müslümanlara ve Kur’an-ı kerime hakaret eden ve bu şekilde Müslümanları provoke etmeye çalışan Wilders, Avrupa’da yaygınlaşan İslamofobi’yi siyasi ranta dönüştürmeye çalışıyor. Çok yazık. Varlığını ve kimliğini İslam düşmanlığı üzerine inşa ediyor. Wilders iktidara gelirse ülkeyi büyük bir kaosa sürükleyeceği aşikardır. Bu nefret söylemi başta Hollanda olmak üzere Avrupa’yı bitirme noktasına getirecektir. Bizden söylemesi!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *