UÇAKLAR DÜŞMEZ İNSANLAR DÜŞÜRÜR
Türk Sivil Havacılık Tarihi'ne, ne yazık ki, bir uçağın daha düşüşü tabiri caizse kanla yazıldı. Hani, derler ya "Havacılıkta kurallar kanla yazılmıştır" diye.. Ne acıdır ki, yine böyle oldu.
2004 yılında kurulan ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne ACT Hava Yolları A.Ş olarak kaydedilen bu şirkete ait Boeing 747-400 tipi, TC-MCL tescil işaretli kargo uçağı 16 Ocak 2017'de Hong Kong- Bişkek seferini yaparken, Manas Havalimanı'na teknik(zorunlu) iniş sırasında yere çakıldı. Biraz hafızaları tazelersek, bu kaza Türk özel sektör havayollarının dördüncü kazasıdır. İlk kaza, 1988 yılında İstanbul'dan Kıbrıs Ercan'a giden TC-AKD tescilli Boeing 727-2H9 tipi uçak pilot hatası nedeniyle Beşparmak Dağları'na çarparak düştü. 6'sı mürettebat 15 kişi can verdi. Ardından, 1996 yılında Dominik Cumhuriyeti'nin Başkenti olan Puerto Plata Havalimanı'ndan kalkan Birgen Air'e ait TC-GEN tescilli Boeing 757-225 tipi uçak 13'ü mürettebat 189 yolcu ile Atlas Okyanusu'na çakıldı. Kaza pilot ve teknisyen hatası olarak açıklandı. Ve 2007 yılında Atlasjet adına uçan World Focus Şirketi'nin TC-AKM tescil kodlu MD-83 tipi uçağı Isparta'da düştü, kazada 7'si mürettebat 57 kişi öldü. Bu kaza da kayıtlara pilotaj hatası olarak geçti.
Bu üç kazadan sonra üç şirket de kapandı. Yani, uçaklar durup dururken asla düşmüyorlar. Ya birilerinin bir hatası ya da ihmali oluyor.
Bu arada, ACT(markası My Cargo) uçağının kazasıyla ilgili bir konuyu açıklığa kavuşturmak gerek. Kaza sonrası uluslararası haber ajansları, haberi "THY'nin kargo uçağı düştü" diye geçtiler. Oysa, gerçek böyle değildi. Bu hata, IATA kodu 9T, ICAO kodu RUN olan ACT'nin call sign'inin (Çağrı Sinyali) "Cargo Turk" olmasından kaynaklanmış olabilir. Bir çok ajans haberi düzeltip, THY'nin uçağına ait fotoğrafı yayından kaldırırken, BBC bu konuda dürüst bir tavır sergilemedi.
Haber duyulunca, bu arada herkes yanlış bir isim üzerine gitmeye başladı.
Şirketin sahibi olduğu iddiasıyla Yavuz Çizmeci hedefe konuldu. Burada bir yanlışlık yapılıyordu. Bu şirketi Mersinli işadamı Selim Nurlu ve Yavuz Çizmeci 2004 yılında kurdular. Çizmeci, önce Sultan Air ve VIP Air (Ahmet Özal ile) adlı şirketleri kurdu. Sonra MNG Airlines'ta üst yöneticilik yaptı. Ardından da World Focus Havayolları'nı satın aldı. ACT'den ortağı Selim Nurlu ayrılınca kendisi gibi havacılığın duayen isimlerinden Onur Air'in sahibi Cankut Bagana ve Amerikalı HBK Investments Ltd. ile şirketi yeniden canlandırdı. 2008'de ise şirketin yüzde 21'ini Suudi destekli Manara Investments'e sattı. Bu sırada devreye Çin'in dünya devi şirketi Hainan (HNA) Group girdi. Daha önce ACT'nin kardeş kuruluşu My Teknik'in tüm hisselerini alan gurup, aynı şekilde marka adı My Cargo olan şirketin yönetimini ele almıştı. Yavuz Bey, bu tarihten önce zaten hisselerini oğlu Dağlar Çizmeci'ye devretmişti. Halen hisselerin yüzde 49'u Çinliler'de yüzde 51'i ise yasa müsade etmediği için oğul Çizmeci'de. Şirketin gerçek sahibi Çinli HNA guruptu ama, sosyal medyada Yavuz Çizmeci, World Focus'la ilişkili olarak linç ediliyordu. Bu durum gerçek ortaya çıkınca son buldu. Medya, anlamadan dinlemeden bu linç girişimine ne yazık ki, ortak oldu.
Şimdi, eğri oturup, doğruyu konuşursak hiç kimse uçağının düşmesini istemez. HNA Gurup, elinde 12 havayolu şirketi ve de 350 uçağı bulunan dev bir yapı.
Onlar da en az bizim kadar bu kazaya üzülmüşlerdir. Kazadan geriye acılar kaldı. 2003 üretimi yeni sayılabilecek bu uçak arıza kaydı olmadan havalandı. Ekip, dinlenmiş olarak uçağı aldı ve bu sefere sorunsuz çıktılar. 116 ton yükleme kapasiteli uçak, 86 ton kargoyla hareket etti. Eksik yakıt alma gibi bir durum söz konusu değildi. Kokpitte uçuş saatleri hayli fazla olan deneyim sahibi, asker disiplinli pilotlar vardı. Geriye bir tek şey kalıyor. Kötü hava koşulları ve kulenin yanlış bilgilendirmesi. Havanın çok sisli olduğunu Kırgızistan Havacılık Otoritesi de doğruladı, ama kuledeki ATC denen Hava Trafik Kontrolörü'nün yanlış bir yönlendirme yapıp, yapmadığı konusunda yorum yapmadılar. Kara kutu açılınca belki asıl gerçeği öğreneceğiz. Ama başka bir kesin gerçek şu ki, uçakları üretenler bu dev araçları düşmemeye göre üretiyorlar. Eğer bir uçak düşüyorsa, bilin ki ya pilot, ya teknisyen, ya da kabin görevlisi bir hata yapıyordur. Hava koşullarının olumsuz tezahüründe ise, kokpittekiler çok masumdur demek her zaman mümkün değil. Kısaca uçaklar düşmez, insanlar düşürür diyelim. Tıpkı, deprem otoritelerinin "Deprem öldürmez, beton öldürür" sözündeki doğru söylem gibi.
Kazasız-kırımsız uçuşlar Türkiye'm...
