İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

HER KENTE HAVAALANI YAPMAK DOĞRU MU?

YAYINLAMA:

Geçen haftaki yazımda İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nın işletmesini elinde bulunduran Malezyalıların, İSG şirketindeki

hisselerini satıp, satmayacağını ele almıştık. Biz bu yazıyı yayına gönderirken Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, bir açıklama yaparak "Sabiha Gökçen Havalimanı'nı satacağız" dedi.

Konuyu herkes farklı anlamış olacak ki, sosyal medyada çok farklı yorumlar yer aldı. Havalimanını işleten, kara tarafındaki terminalin kiracısı Malezyalılar. Mal sahibi ise, yani hava tarafının sorumlusu da Savunma Sanayi Müsteşarlığı altındaki HEAŞ adlı devlet şirketidir. Orada, hava tarafı, yani meydan Devlet Hava Meydanları İşletmesi tarafından işletilebilir. Böyle bir satışta, özel sektörün hava seyrüsefer işini, meydan otoritesi olarak yapamayacağı kanaatindeyim.

Aynı günlerde basına bir başka haber daha yansıdı. Bu haber, geçmişte "Her ile bir havaalanı" adıyla başlatılan, sonra gündem dışı kalan bir projenin yeniden hayata geçirilmesini hatırlattı.

Her şehre havaalanı yaptırmak ne kadar doğru, ne kadar yanlış bunun cevabını zaman verecek.

Türkiye geneline bakarsak, İstanbul'da halen AHL ve SAW var ve her ikisinin toplamından daha fazla yolcu ağırlaması beklenen yeni havalimanı inşa ediliyor. Karadeniz bölgesinin doğusunda Trabzon Havalimanı yıllardır tek ulaşım merkeziydi. Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane ve Bayburt ile toplam yedi kentin ihtiyacını karşılıyordu. Mesafe uzunluğu nedeniyle Ordu ve Giresun için ortak bir noktada Türkiye'nin ilk deniz dolgu havalimanı yapıldı.

Trabzon'a en çok yolcu veren il, Rize'dir. Artvin'in Trabzon'a uzak oluşu, bu iki kente ortak yeni bir havalimanı yapılmasını gündeme getirdi.

Rize'ye 34 km. uzaklıkta deniz üstünde yapılacak havalimanı 2 milyon yolcu ağırlayacak

şekilde hayata geçirilecek.

Adana'da Şakirpaşa Havalimanı hem Adana çevresine, hem de Mersin'e hizmet veriyor. Buranın yükünü hafifletmek ve Mersinlileri de rahatlatmak için Çukurova Havalimanı devreye sokulacak. İzmir Adnan Menderes'in dışında turistik bölge Çeşme Alaçatı'ya bir

havalimanı planlanmaktadır.

Niğde-Aksaray Havalimanı da yapılması düşünülen bir yatırım.

Sınırları zorlayan Antalya'nın yükünü hafifleten Alanya'daki Gazipaşa Havalimanı'nın yanı sıra, kente Batı Antalya adıyla bir havalimanı daha yapılması fikri gerçeğe dönüşecek gibidir.

Halen sınırlı olanaklara sahip bir küçük havaalanına sahip Tokat kentinin daha büyük bir tesise kavuşması da gündemdeki konulardandır.

Yine, Yozgat'a, Karaman'a ve Bayburt-Gümüşhane'ye de havalimanı yapılması konusu yeni DHMİ Genel Müdürü Funda Ocak'ın ajandasında yer aldı.

Son duruma göre, Türkiye'de 53 havaalanı veya havalimanı vardır diyebiliriz. Bazıları Aydın-Çıldır Havaalanı gibi eğitime hizmet vermektedir. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Havalimanı

da eğitim amacıyla kurulup, yolcu taşımacılığına da hizmet vermektedir. Bazı yerler de sivil ve askeri amaçla kullanılmakta.

Kalkınan ve büyüyen bir ülke olarak, çok geniş coğrafi alana sahibiz. Bu nedenledir ki, karayolu ve demiryolu seyahati hem çok zaman alıyor, hem de çok zahmetli olmaktadır. Trafik kazaları ve ölümler de cabası.

Havacılığımızın çağ atlaması ve büyük uçaklara geçiş halkımızın rahat ve konforunun artmasına neden olmuştur.

Sormak lazım. "Biz 81 ilimizin hepsine de havalimanı yapabilir miyiz?". Elbette yapabiliriz..

Ekonomik ve teknik gücümüz bu işe yeter de, artar bile. Bu çok önemli değil. Önemli olan, bu alanlarımızın beklenen yolcu sayısına ulaşabilmesidir.

Sözün özü; en büyük beklenti alanları karlı kullanabilmektir.

Farz edelim ki, havaalanı olmayan bütün illere havaalanı yaptık. Bir kentin nüfusu, sosyo-ekonomik yapısı ve uçak yolculuğunun ne kadar benimsenebildiği çok önemlidir. THY'nin alt markası Anadolu Jet, bu gibi şehirlere bir kamu görevi diyerek, uçak seferleri koyabilir. Özel sektör şirketleri de, kar getiren yerlere slot almak için buralara tarifeli uçuşlar yapabilir. Bu, zorlama uçuşlar uzun ömürlü girişimler olamaz. Yolcu potansiyeli olan şehirlerimize havaalanı yapalım. O zaman şirketler hiç zorlama olmaksızın, bu havaalanlarına sefer düzenler. Bir kentin nüfusu az ise, uçağa binecek yolcu sayısı sınırlı ise, o kente havaalanı yapmak popülizmdir, devletin, milletten topladığı parayı heba etmektir. Ne böyle havaalanlarının yapılmasına, ne de THY'nin ve özel şirketlerin bu gibi yerlere sefer düzenleme zorlamasına karşı durmalıyız.

Bu gibi havaalanları zamanla boş kalır, sefer yapılmaz. Bir gün oralar tarım ürünlerinin kurutulduğu veya hayvanların gezdiği yerler olmaktan başka bir işe yaramaz. İşte bunu hiç mi hiç gönlümüz arzu etmez.

İyi uçuşlar Türkiye'm...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *