İTİBAR VE PALAVRASI!
Şimdi size, önce bir hikaye anlatacağım..
Sonra, itibar konuşacağız.
Evli 3 çocuk sahibi genç kadın, evli 2 çocuk sahibi, ünlü bir adam ile, 4 yıldır berabermiş... Kadının ilişkisi duyulur duyulmaz, koca tarafından aile, kol kırılır ve bu bizim yenimiz, hemen içinde kalmalı diye, sessizce boşanma meselesini hallediyorlar.
Kadının eli rahatlıyor... Ama 2 çocuklu adam evli.. Karısı da çok ünlü, çok güzel bir kadın... Adamın karısı, bu şehir efsanesini biliyor, ama evliliği kurtarabilirim hesabı ile idare ediyor..
Ama durum ne olduysa değişiyor ve güzel iki çocuklu kadın açıklama yapıyor, aldatıldım ve yeter ve boşanıyorum.. Dimdik ayaktayım falan.
Bu arada, ilişkisi duyulur duyulmaz boşanan, ama evli adamla ilişkisi devam eden, 3 çocuklu kadın, bu hafta, mahkemeye başvuruyor ve itibarim zedeleniyor, bu haberler internetten silinmeli diye dava açıyor..
Bu hikaye umurum da değil..
Hayat bu tatlım, kimlerin başına neler geliyor.
Ben, "İTİBAR" kelimesine takılıyorum.
O da ne tatlım diyorum..
Kim kaybetti ki biz bulalım diyorum.
Önce bakalım, TDK' da itibar ne demek.
Sayılmak, sevilmek, aranmak, istenmek, saygı duyulmak... falan.
Yani varken kaybedilen, fena bir durum, fena bir şey..
Bu ülkede itibarın, adı, sanı, tadı, tuzu var mı?
YOK..
Kim kimi seviyormuş ki, diğerlerini sıralayalım tatlım.
Bence itibarsızlık, şahane bir şey.
İtibarsız herkes, hem para kazanıyor, hem ahkam kesiyor, hem ayar çekiyor, hem terbiyesiz, hem ahlaksız, hem merhametsiz, hem yalancı, hem vicdansız, hem de....
Bu ne deme... Dur..
Bak sana bir, iki örnek vereceğim.
Bak sana anlatacağım.
2 adam, Ankara'da, 2 genç kadına, içkili olarak, eziyet ettiler, yapmadıklarını bırakmadılar, (ki yazamıyorum) ve sonunda feci dövdüler. Kadınlar karakol da bunları şikayet edip ifade verirken, doktordan şiddet raporu alırken....Bunlar, kadınlarla para ile ilişki de bulunduklarını, ahlaksız kadınlar olduğunu açıklarken.. Şöyle oldu, böyle oldu palavraları atarken, kadınlar karakoldan korkudan şikayetlerini geri aldılar, biz merdivenden düştük dediler.
Bizde aaaaaaa.... dedik o kadar.
Paralı kadın diye tarif ettiğin kadınları sövemezsin bile diyemedik.
Şimdi adamlardan biri inşaatçı, işadamı, diğeri, her sabah ahlak, edep, vatan, millet dersi veriyor.. Feci ayar çekiyor... Adam konuşurken sinirli, hep asabı bozuk, sen ayağa kalkar, hazır olda kalırsın, o boyutta yani.
Sonuç... Hem bağırıyor, hem parasını kazanıyor.
Sonuç...
İkisi de çok İTİBARLI.
Başka örnek.
Kadının biri, yıllarca ana haber bültenleri dahil, ilişkileri, içkili halleri, bilinen ve bilinmeyen onlarca rezaleti, olmasına rağmen.. Kadının tek iyi haberi yok...
Zavallı.... Ama o ne yapıyor, herkese her yerden, ayar çekiyor, yalan dolan saldırıyor. Girdiği her yerden kovuluyor... Yılmıyor kimse, bir kapı kapanıyor diğeri açılıyor, başkaları hemen işe alıyor.
Napıyorsunuz kardeşim, size de iftira atar, demiyor kimse..
Sonuç.
Kadında itibar sıfır..
Ama para kazanıyor.
Demem o ki...
Dava parana yazık tatlım..
Çek o davayı..
İtibarı, olmayan... Bir şeyi hiç düşünme..
İşi paraya çevir.
Ne bileyim aldatmanın kitabın falan yaz.
Funda'ya takılanlar...
...........İstanbul, Esenyurt'ta, Ebru denen kadın, 8 yaşında ki oğlunu, servisi kaçırdığı için, çamaşır ipi ile bağlamış, o yetmemiş, otomobilin arkasına bağlamış ve sürüklemiş... Sen ne yaptın demişler..."Ne var bunda", benim babam da bana yapardı demiş... Şiddet, babadan miras kalan bir şeymiş gibi.. Kadın elektrik, elektronik mühendisi imiş...
Ne var bunda demese, kadın hasta, tedavi falan diyeceğim.. Allah belasını versin denen şey bu olmalı..
...........Ekşi Elmalar... Gördüğüm en güzel , Yılmaz Erdoğan filmi.. Hikaye gerçek.. Teyzelerini anlatmış.. Film tam bizden, hikaye bizim.. Film de dram var, gülümseten, güldüren sahneler var. Filmin çekildiği, elma bahçesini, filmin müziğini, filmdeki fotoğrafları, filmde oynayan tüm oyuncuları çok beğendim.. Elinize sağlık...