BİDON!
Kadının alın yazısı adamın elindeki bidonda yazılmış.
Adam, kadının acı kaderini elindeki bidonuna doldurmuş getirmiş.
Ve....
9 yaşındaki kızını sokağa çıkarmış. Evinin kapılarını kilitlemiş, bidon içindeki yanıcı maddeyi kadının üzerine boca etmiş.. Karısını, yoldaşını, sırdaşını, hayat arkadaşını cayır cayır yakmış.. Kadın, ağır yanık, ağır yaralı yoğun bakımda can mücadelesi veriyor.
Kadına bidonu boşaltırken, kendi vücuduna da sıçramış, adam kendi de yanmış..
Kimin umuru..
Kadın olarak kendi tenimin dibine kadar cayır cayır hissederken... Adam ve yangını, kimin umuru.
Beraber fotoğrafları var, birbirine bakan göz bebekleri sıcacık, güzel bakıyor. Bir kutlama yapıyorlar besbelli. Kadın adama pasta yediriyor.. Okumuş eğitimli insanlar.. On yılı geçen evlilikleri ver, çocukları var. Olay o kadar acı ki, adlarının ne önemi var.. Ha o yanmış, ha ben yanmışım.
Olay...
Kemer'de...
Antalya'nın cennet ilçelerinden birinde.
Yeşil doğa ile, mavi denizin birbirine karıştığı en şahane sevda sahillerinden birinde.
Yazdan kalan yorgun tenler dinlenecek, sonbahar güneşinin ara ara çıkan pırıltısı, rüzgarın taşıdığı denizin tuzu, yazdan kalan aşk yaralarını saracak, en mahrem sevişmelerin şahidi olan kumsallar, tam da kış mevsimine hazırlanırken.
Bu ne acı haber..
Yorgun sevda sahillerine, acı, keder, bidon ve bir kadının yanması haberiyle düştü.
Başlayan ve biten aşkın tuhaf yazgısı.
Bu ilişki de tüm yanlışlar, nerede kesişti acaba diye düşünüyorum.
Bir insan, senin hayatında diğer insanlardan, herkesten çok önemli bir yere geldiği zaman evleniyorsun değil mi?
Onun bir sözü, diğerlerinin bin sözüne bedel oluyor değil mi?
Onun için, kim bilir, ne yasamalar, ne ölmeler göze aldık değil mi?
Ya vazgeçişler?
Oraya hiç girmeyelim.
Kendinden esirgersin, onun ayaklarının altına serersin.
Oraya da girmeyelim.
Ahhhhhh! Sevmek...
Sonra, ne olur da birbirini kaybedersin.
Kolay değil, koca bir ömrü beraber yaşama kararı. Yüreğinde ki umutları sulamayı bırakıp, merhametini bırakıp, ne ara, evden çıkıp, bidon alıp, içini doldurup eve dönersin.
Olmuyorsa, efendi efendi evden çıkar gidersin.
İnsan düşündükçe içinden çıkamıyor.
Yüz yüze, sırt sırta uyuduğun, her gece yatakta dokunduğun kadın.
Ne zaman, hangi yaşanmışlıkla, ektiğin şiddet tohumları seni bu hale getirdi.
Sen ne hakla, hangi hakla, bir ömür boyu, boyu iyi günde kötü günde diye söz verdiğin, hayat arkadaşın, kadını yaktın.
Cehennem de yanacaksın be adam.
Funda'ya takılanlar....
..............Sezonun trendi, kadifeymiş... Hem seksi hem romantik olacakmışız... İkisi bir arada yani. Kadifelerin hem mat, hem parlak olanları da trendmiş..
Aman ne önemli..
Ben onu bunu bilmem..
Benim bildiğim trend, herkesin birbirinin canını yakması, laf sokma, her şeyin altında başka ama kötü bir şey arama, öncülük, bunculuk, ikiyüzlülük, riyakarlık, kötülük, merhametsizlik.
...........İkimizin Yerine... Serenay Sarıkaya ve Nejat İsler başrolde.. Zerrin Tekindor döktürmüş.. Film, öğretmen ve öğrenci aşkı.. Aman böyle aşk olur mu demeyin.. Sadece film olarak izledim.. Çok ama çok beğendim.