BABASI KİMİN UMURU CENGİZ?
Cengiz Semercioğlu köşesinde; "Rüzgar, Sinan Çetin'in oğlu olmasaydı"... başlıklı bir yazı yazmış. Rüzgar’ın alkollü, aşırı süratle giderken yaptığı kazayı, ölümüne sebep olduğu gepegenç polis kardeşimizi, öksüz kalan 2 çocuğunu, genç karısını ve oğulları ölen, evlat kaybeden, evlat acısındaki ana-babayı “talihsiz kaza” diyerek anlatmış.
Ve varsayım öyle.. Ben hayatımda böyle bir mantık görmedim.. Kaza kesin, ölüm kesin, ölüme sebebiyet kesin. Polis kemer takacakmış, taksaymış ölmezmiş, bu kanun hemen değişmeliymiş. Eğer bu Rüzgar, Sinan'in oğlu olmasaymış, hala hapiste olur muymuş? Baba 40 yıldır her şeyi bodoslama söylermiş, ondan hiç sevilmezmiş. Ve ondan 40 yılın intikamı alınıyormuş.. Bu davaya hep şehit ve ailesi tarafından bakılıyormuş. Yazının dahasını dayanamayacağım ve yazamayacağım.
Olmaz tatlım, olmaz Cengiz... Olan felaketi, sen varsayımların için de anlatamazsın.. Kusura bakma, senin baktığın yerden iki kişi daha bulamazsın. Hem ayıp, hem kocaman günah.. Anlayamadım. Bu talihsiz yazı niye? İstersen söyle yapalım... Varsayım ya?..
Ben insanları kendisinden imtihan etmeyi severim.. Doğrusu budur… Kendin üzerinden varsayım.. Valla elim varmaz, dilim söylemez.. Demeyeceğim. Diyemeyeceğim. Babası kimin umuru? Seni severim. Ölüm üzerinden varsayım sevmem. Bu sene yazdığın en talihsiz köşe yazısı. En az bu kazaya, talihsiz kaza dediğin kadar talihsiz yazı. Bence hemen arşivlerden çıkart. Ve biz biri birinin ölümüne sebebiyet verdiyse... Merhamet yanında olalım ki... Allah bizden razı olsun.
Funda’ya takılanlar…
Yakışıklı adam, Tarık Akan, dün gece vefat etti... Gençliğimin yeşil gözlü jönü… 111 film çekmiş… Hayatımın çocukluk ve gençlik döneminin naif aşk filmlerinin başrol adamı olmuş. Hayatıma eşlik etmiş. Yok solcuymuş, yok siyasiymiş. Hiç ilgilenmiyorum, ilgilenemiyorum, kapsama alanıma girmiyor.. Adam ölmüş. Ölümün arkasından kötü söylenmez, kavga edilmez. Güzel gözlü adam, Allah rahmet eylesin, nur içinde yat.
... Bu hafta magazinde, Ebru Şallı'ın Cem Yılmaz'ın bahçesindeki domateslerden, Cem'e salça yapacağı haberleri yazılıyordu. Valla Ebru bacıma bir şeyler söyleyesim geldi. Tavsiye babında...
Bak tatlım, erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer yalanı çoktan bitti. Bence ilişki de o nokta… 0 noktası. Sen salça pişirip, leğenin başında otururken, adam fellik fellik geziyor. Hem de eski karısı ile...
Bu eski eşler, “biz medeni ilişki içindeyiz, ayrılsak da çocuğumuz için birlikteyiz” duygusunu güya çocuklarına hissettirmek istiyor ayaklarında, yeni gelen ablalara hissettiriyor... Boşuna salça yapma, zahmet etme tatlım… Ahu bacı ile Kemal oğluşu yiyecek.. En iyisi, iki günlük ilişkiden otuz yıllık vazife çıkarmamak. Bazı adamların hayatına salça olamazsın.