ÖMRÜN ERKEN SERSEMLEMİŞ!
Bursa'da yaşıyor kadın… Adı Neşe… 32 yaşında, 4 çocuk anası ve evli. Neşe'yi sürekli, telefon ile taciz eden bir adam var, 30 yaşında… Adı Ümit. Ümit anasının ona koyduğu ada yakışmayacak şekilde davranıyor; ümitsiz bir sapıklık içine giriyor... Kadın “yapma, etme beni taciz etme” diyor, adam dinlemiyor... Neşe önceki gün kendini taciz eden Ümit'e, “gel karşı karşıya görüşelim” diyerek evine çağırıyor… Hayatım da ilk defa böyle bir şey duyuyorum.. İnsan tacizcisinden kaçması gerekirken, bu evine çağırıyor..
Şuursuzluk ve cesaret elele veriyor ve galip geliyor. Evli olan kadın kocasının beylik tabancasını alıyor (kocanın niye beylik tabancası var? O da meçhul) "ben sana beni rahatsız etme demedim mi?"diye 2 el ateş ediyor. Adamı orada kalbinden vurularak öldürüyor... Sonra polisi çağırıyor.. “Ben birini öldürdüm” diyor ve teslim oluyor... Bunlar sokakta olsa başka bir şeyler yazacağım. Ama bütün bunlar kadının çocuklarının gözleri önünde evinde oluyor.
Ne kadar tuhaf… Ne kadar olmaz… Ne kadar cahil… Ne kadar yalan… Ne kadar dolan… Bir hikaye değil mi? Hikaye sadece kadının anlattığı kadar ve doğru olsa, cehaletten, kadına öğretilenlerden, kadının kendi namusundan, onu korumaktan ne anladığından felsefe yapacağım. Ama öyle değil.. Kadına bir tokat atasım var… Sen niye karakola, savcılığa, bu ülkenin emniyet birimlerine sığınmadın, bu ne aptallık, bu aymazlık diyeceğim diyemiyorum Bu arada kocan nerede hiç demeyeceğim. Derdim seninle ve cehaletinle... "Ben bunları yaşamak zorunda mıyım?"demiş. Ne yanlış soru, tabi ki yaşamak zorunda değilsin. Ama çözümün? Böyle mi çözmek zorundasın?
Ben de sana diyorum ki.. Şimdi sen kendini yaşadıklarına, yaptıklarına.. borçlusun. Borcuna bak, kimbilir kaç sene. Ya anasız çocuklar.. "Korkma kullar kader yazamaz" dediğimiz, inandığımız şeye senin cehaletin ne kadar aykırı düştü.. Adam sapık, şuursuz besbelli, evli ve 4 çocuk sahibi kadını taciz ediyor. Senin yaptığın ne, bu adamı evine çağırıp, çocuklarının gözleri önünde öldürmek.. Şimdi ne oldu? Çocukların anasız kaldı.. Sen katil oldun. Bazen hayat tek gecelidir tatlım..
Katilsin işte.. Yükün o kadar ağır ki artık, yürürsün yürürsün yol bitmez... Bakıyorum sana, tırnağı kırılınca kıyamet koparan kadınlardan değilsin. 4 çocukla, 1 tas mercimekle, yuvanla, işinle gücünle kavrulan bir kadınsın... Koca bir ömür var… Belli ki seninki erken şaşırmış. Yaptığın şey.. "Allah ne yazdıysa o olur derler ya"" Valla ondan değil.. Sen şimdi kader mahkumu musun? Valla ondan da değil.
Funda'ya takılanlar...
.......Türk kadını kendini pek güzel buluyormuş. Dünya da Hintli kadınlardan sonra kendini en çok beğenen kadınlarmışız. Benim kanım tok artık, güzel kadın söylemi yemem. Güzel kadın diye, kalbi çok çirkin kadın gördüm. Bir geçiniz artık. Bak güzel kadın kim biliyor musunuz?
Pilot Binbası Esra Özatay.
Türk Hava Kuvvetleri Türk Yıldızları 134. FİLO KOMUTANI.
Çok gurur duydum, esas güzel sensin, başarılarının devamını dilerim.
.......Sıla yeni şarkısı Engerek ve klibini youtube üzerinden yayınlamış. Hemen paranoyalık başlamış… “Hımmmm konserler iptal edildi. Artık şarkılar dijital ortamdan” diyerek. Sıla şarkısında güzel sesinden "Boşanmış kalp zengerekten, zehirimiz çok engerekten" diyerek çağırıp sürüyor.. Ee haklı olduğu taraflar var, ama kendi engerek durumuda fena değil.
