MÜSAİT DEĞİLİM!
Murat Bardakçı, geçen gün köşesinde "Selfie Çatlaklığı" diye yazı yazmış. Murat Bey anlatıyor; akademik bir toplantıya gidiyor. Bir kadın geliyor yanına, “bir selfie yapabilir miyiz?” diye soruyor. “Tamam” cevabı alınca, çekiyor, teşekkür ediyor ve gidiyor kadın. Aradan yarım saat geçiyor, aynı kadın geliyor, tekrar teşekkür ediyor. Fotoğrafı sosyal medyada bilmem neye koyan kadın 7 “like” alınca sevincinden tekrar gelip teşekkür ediyor. Murat bey merak ediyor, kim bu kadın diye soruyor. Öyle ya mekan akademik, toplantı akademik. Sormaz olaydım diye devam ediyor, kadın doçent, profesör olmasına bir kaç gün var. Aldığı bu “like”tan mutluluk duyan bu zevatın hocalık ettiği üniversitede ilim irfan beklenir mi? diye devam ediyor. Kızıyor.
Okumuş cahilden endişe duyuyor. Çok haklı, yerden göğe kadar haklı. Konu sosyal medyada sadece selfie olsa… Sosyal medya enteresan. Olmazsa olmaz asap bozuculardan. İmtihanı, hocası, testi olmayan cehalet sınavı gibi aslında. Olmayan ilişkilerimizin, mesafesini bilmeyen cahil insanlar sınavı. Kadının biri bana, Facebook’dan özel mesaj yazıyor. Çoşku içinde! Eksik harfler, devrik, noktasız, virgülsüz cümleler. "Sizin gerçek hayranınızım, inanamıyorum sizi bulduğuma, nasıl oldu hala inanamıyorum" falan gibi devam ediyor... 2.mesaj 22.53: "merhaba", 3.mesaj 23.13: "ii geceler ", 4.mesaj 23.30: "artık size selam vermeyeceğim, bana cevap vermiyorsunuz, makam bugün yarın belli olmaz ki neyse önemli değilsiniz bizler için de. Bizler dedim 15-17 ortak kişiyiz biz" diyor...
Cevap veriyorum, kendi kendime.. Ona vermiyorum çünkü arkadaşım değil... Diyorum ki ; 40 yıl önce ilkokul sıralarında oturmuş, ilkokul arkaşıydık da, benim mi haberim yok? Sonra birbirimizi kaybettik ve sen beni buldun, ondan mı bu kadar mutlusun? Arkadaşın olmayan birine gecenin o saatlerinde, “merhaba, ii geceler” mesajı yazılır mı? Bak gerçek değilmişsin. 4. mesajda, bana hayat dersi ve 15-17 (rakam pek net değil) arkadaş bir araya gelip tehdit eder gibi, zart zurtluyorsun! Olmayan ilişkimiz üzerinden ayar çekiyorsun. Sen beni ne zannediyorsun tatlım, kaybedersin haaaaa dediğin makam ne ki? O sadece senin meraklı olduğun ve hayranlık duyduğun tek şey. Gerisi yalan. İnan bana tatlım; ben de senin gibi amortisine yüzde yüz çıktığında biletçiden paramı almayıp yenisi ile değiştiren biriyim. Hatta araya iki de kazı kazan sıkıştırım… Sen önce olmayan arkadaşlığı kurup sonra beni imha ediyorsun ya, olmaz tatlım…
Ben sadece hayat karşısında bir an olsun dikkatini kaybetmeyen biriyim. Akıllıyım ve sadece biriktirdiklerimi tatlı dille anlatan biriyim. Yaşadıklarımı, dertlerimi seyircilere paylaşan biriyim. Hüzünlü ve komik bir insanım. Beni çok önemseme. Gelişine aldırmam, gidişine hiç aldırmam. Müsait değilim.
Funda'ya takılanlar...
........Snapchat sayesinde şekilden şekile giriyormuşuz. Ünlüsü, ünsüzü herkes, köpek oluyormuş, hatta bu aralar tilki, ördek olma hevesindeymişiz… Dünyada bu kadar sıkıntı varken demeyeceğim, bu ne lüzumsuz bir şey demeyeceğim, aman keyifler keka arayış içindesiniz demeyeceğim… Diyeceğim ki; tilki ol, ördek ol ,manda ol, dana ol, aman yeter ki insan olma.
........ 6 baklava kaslı Murat Başoğlu, Bodrum'daki evine Kenan Doğulu ve Beren Saati davet etmiş. Bakmış gazeteciler bekliyor, jandarma çağırmış... Bu ne kendini önemseme, bu ne kadar ayıp, senin gibi yarı ünlüler, ya da tam ünlüler jandarmayı meşgul ediyorsunuz. Yapma.