DEME! AHMET DEME!
Hayatımda tanıdığım en vefabilir insanlardan.. Hayatımda tanıdığım en iyi kalpli, en vicdanlı, en merhametli, en sözünde duran insanlardan… Kimseyi kırmak, kimseyi üzmek istemez… Çatır çatır parasını ödeyip projesinde çalıştığı insanları; "sağolsun teklifimizi kabul etti, bizi yalnız bırakmadı"diye anlatır. Patron olduğunu anlamayalım, aman altını çizmesin diye.
Utangaçtır, yüzü kızaran insanlardandır… Yakından tanıdığım için, uzaktan tanıyanların anladığı tıpkısı aynısı gibi bir adamdır. “Adamın dibi derler” ya öyle. Acun Ilıcalı'yı anlatıyorum. Tırnakları ile kazıya, çalışa, her şeyini kazanmış, kanal sahibi olmuş… Kazandığı her şeyi, arkadaşları, dostları ve çalışan arkadaşları ile paylaşmış. Hal bilir, dert bilir adam olmuş.
Acun Ilıcalı. Fitne fesat aklına geldi mi, aklına Acun düşen insanlar var.. Niye? Ahmet Hakan köşesinde, hiç bir mesneti olmayan bir yazı yazmış. 2 yarışmacısı terör örgütü bağlantısı çıkmış, tutuklanmış diye.. Evet olabilir, bu güne kadar 6 bin yarışmacısı olan adamı tebrik etmek lazım, bak sadece iki kişi çıkmış. Yarışmaya katılan insanları MİT'emi soracak, kan tahlili mi yaptıracak? Altı üstü, binlerce kişinin katıldığı yarışmada yarışmacı… Bu ne abes, ne komik, mantıksız, ve ne zorlama bağlantı? Bak, senin camiandan daha fazlası çıktı değil mi? Bunun üzerinden bir bakalım da dersen.
Olmaz ki. Yaratıcı ve onun rahmetini, küçük yaşlardan itibaren eğitimini alarak büyümüş bunu bilen bir insan olarak; neden ve sebepsiz kötü bir insana dönüştün ki sen? Ahmet... Kalbinden, aklından, sana kötü insan ol, emrini verip, insanları durup dururken acıt diyen vicdanın ne durumda ise … Vazgeç yapma! Ahmet... Adamın o olmadığını sen, herkes gibi hatta daha iyi biliyorsun. Ahmet... Aldığın eğitim gereği, insan olma gereği, kin, nefret, kızgınlık, kıskançlık ve intikam her ne ise… Bunları hayatından çıkarsan ne iyi olur… Kötü olmak yorucu... Yapma, etme. Ahmet... Sınırlı yaşam süren var. Ve iyi insan olma halini erteleme.
Bu hayatta nefes alıp verirken, yaşam faturanı iyi insan olarak ödemen çok mu zor arkadaş? Kalbin iyi insanlara kapalı besbelli. Hemen yüreğinin sağlamasını yap. Seni var eden hazinende belki iyi şeyler saklıdır. Hayatı doğrulatmak lazım ara ara. Hayatını kimlerle, nasıl paylaşıyorsun bilemem ama, yalansız cümleler kur ve köşene öyle taşı. Ahmet... İşin,gücün, keyfin, paran pulun yerinde… Niye yapıyorsun bunları?
Ahmet... İyi bakmıyorsun arkadaş. Bir kendi sesini duysan, iyi şeyler söylemediğini anlayacaksın, akıllı uyanıksın sen, bilirsin.. Ne diyor, Peygamberimiz Hz.Muhammed; “Birbirinize sırt çevirmeyin Birbirinize kin beslemeyin. Birbirinize haset etmeyin. Ey!. Allah'ın kulları...kardeş olun.” Karakterin kaderindir! derler Ahmet “efendi”. Kimseyi "efendi" diyerek bir yere koyamazsın. Hiç kimse kendi kadar değil ama yazdıkları kadardır… Ahmet efendi…
Funda'ya takılanlar..
.......Gazetesi, Ata Demirer'in teknesine binerken fotosunu çekmiş, basmışlar. Adam şişman, dombilik. Memeler, göbek yerinde... Çok sevimli, çok da yakışıyor. Başlık ne? “Çevik Ata" ..Aferin size en azından etler ve selulitlerden hesap sormamışsınız.. Sıra kadınlara geldi, iyi yazın.. Ha gayret!
.......... Dünyanın tüm duyguları bir sırt çantasına sığarmış. Salyangoz için kabuğu neyse, biz kadınlar için de çantası aynı şeymis.. İçine ne doldurduğun kimin umuru, sırtında sen taşıdıktan sonra. Sırt çantasının duygusal anlamı da varmış... Dertleri, sırtında taşırsın ya ? Öyle işte.