MATKAP SEVER VE DOSTLARI!
Ey insanoğlu! Ey matkap severler… Seslenmem size… İstanbul, Ankara, diğer büyük şehirler, Çeşme, Bodrum, yazlık yerler, büyük siteler, küçük siteler, tüm binalar, evler barklar… İstanbul yaşadığım şehirde, yaşadığım evimdeyim. Sabah kahvaltı saati, kahve hazırlıyorum, o da ne; 3.kat, yan blok, bilmem kaç numaralı daire. Matkap sesi geliyor, bir tanesi hilti hatta. Sesi anlatamam. Beyni delercesine, insanı öldürürcesine… “Olmaz” diyorum, “bu gürültü ile yaşayamam” diyorum, zaten Bodrum'a gideceğim, hemen yarın sabah gideyim diyorum.
Gidiyorum. Gece saatleri oradayım… “Ohhhhh” diyorum, sessiz, misss gibi… Yatıyorum, sabah erken uyanıyorum, kahvaltı saati ve arkasından kahveyi hazırlarken, o da ne! Tanıdık bir ses... Matkap sesi, delercesine... “Vinnnnn” Allah'ım olamaz diyorum. Matkap severler, huzurumu bozuyorlar… Huzurumu kim çaldıysa çıksın ortaya diyeceğim, diyemiyorum. Önce konuya komşuya avazım çıktığı kadar bağırıyorum, jandarmaya şikayet ediyorum.
Ablamı, kardeşimi, arkadaşlarımı arıyorum, bağırıyorum, çağırıyorum, o da ne! Onların da konu komşusunda matkap ve tadilat var. Oysa ben, zeytin ağaçlarıma sarılmak istiyorum. Zakkumlarımı öpmek istiyorum. Acz içindeyim. Matkapa kaybedeceğimi bile bile neden mücadele ediyorum ki? Hani paranız yoktu, hani kimsenin parası yoktu, ülke ekonomisi bozuktu. Hepinizin parası var, hepinizin bir odası eksik, mutfak, banyo tadilat ister, pergolaları eski, terasları küçük büyütmeniz lazım. Tadilat içindesiniz. Yer-gök tadilat içinde. Sabrımı kirletmek istemiyorum. Ama ben de insanım. Ne kadar engellemeye çalışsam da isyan duygum yükseliyor..
Matkapa beddua ediyorum... Kulaklarımın, beynimin isyanı ile gürültü ile başa çıkamıyorum… Bu neyin bedeli? Arsız, matkap sever, izansız insanlar, avaz avaz bağırmak isterken avaz avaz susuyorum. Anladım... Hayat yaşamak için çok kısa, matkap için uzun.
Funda'ya takılanlar...
........ Sıla, darbe sonrası Yenikapi Mitingi için, “ben bu şova katılmayacağim” demiş. Ahhhhh Afitap tatlım, sizin kafa enteresan, ikna olmaz ve buzağı arama derdi kafası.. Sadece ben bu mitinge katılmayacağım desen sorun yok. Adını koyunca olmuyor Afitap. Gitgide annene benzeyemeden yorulursun Afitap.
.......Radyocu arkadaşım Jale Şengün ilk kitabı LAKİN BU BİR MASAL'ı çıkardı. “Tarihi erkekler yazar, masalları kadınlar” dedi... Hayatın yemyeşil hikayesine bir kuyunun karanlığına ve Onikilerin coğrafyasına sürükleyecek. Okumaya başladım.