İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

''TERÖRİST , SUDA BALIK HAVADA KUŞ GİBİDİR''

YAYINLAMA:

Atatürk Havalimanı’nda geçen hafta meydana gelen silahlı saldırı ve canlı bomba patlama eylemi ne yazık ki bize çok pahalıya mal oldu. Şimdilik 44 kişinin ölümüyle sonuçlanan bu olaydan çıkarılacak dersler elbette vardır. Güvenlik birimlerinin şimdiye kadar en fazla karşılaştıkları olay türü, uçak kaçırma olduğu için hep bu konuya yoğunlaştıklarını söylemek yanlış olmaz.

Havalimanlarının güvenliğinden sorumlu olan emniyet birimleri yılda bir veya iki kez uçak kaçırma tatbikatı yaparlar. Ortada gerçek bir hava korsanı olmadığından bu tatbikatlar, daima katılan özel harekat polislerinin zaferiyle sonuçlanır. Bu tür tatbikatları izlerken polislerin uçak içinde yolcuları rehin alan korsanı etkisiz hale getirmeye yönelmekten başka bir iş yaptıklarını göremeyiz. Çünkü uçakta gerçek bir korsan değil, sözde bir korsan vardır ve arkadaşlarının işini zorlaştırmak gibi bir görevi de yoktur.

Oysa gerçek korsan hiç de bu kadar iyiniyetli değildir. Onun amacı bellidir ve bu amaca hizmet edecek her türlü sorunu yaratmakla mükelleftir. Zaman değişti, artık teröristler Leyla Halid gibi ‘’Çek Havana’ya’’ diyerek, uçak kaçırma gibi zor ve zahmetli bir işe girişmektense, direkt havalimanlarına saldırıyor. O nedenle havalimanlarında güvenlik ve savunma konseptinin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Devletin en üst düzeydeki yapılanması olan ve kısa adı MSHGP olan Milli Sivil Havacılık Güvenlik Programı’nda bazı başlıkların revize edilmesinin zamanı geldi de geçiyor bile.

Ülkemizdeki sivil ve askeri tüm havacılık kurumlarının en üst düzeyde üye olarak katıldığı bu kurumun acilen yeni terör saldırılarının önlenebilmesine yönelik önlemleri hayata geçirmesi gerekmektedir. Belki bunu söylemek doğru değil ama. Şu anda ülkemizdeki tüm havalimanları tehdit altındadır. Dış hatları tercih etmelerinin nedeni yabancı yolculara zarar vermek ve onların ülkemize gelişini önlemek olabilir.

Bu açıdan Antalya Havalimanı hedef olabilecek yerlerin başında gelebilir diyebiliriz. Devlet ve özel sektör kurumları alt düzeyde kısa adı HANKOK olan Hava Nakliyesini(Ulaşımını) Kolaylaştırma Komitesi ve kısa adı HALİNKOK olan Havalimanı Kolaylık Komitesi adlı toplantıları daha sık ve daha etkin olarak yapmalıdır. Caydırıcı önlemler konusunda kimseye taviz vermeyen uygulamaları hayata geçirmek gerek.

Elbette bu güne kadar meydana gelen bu tür saldırı olaylarına bakarak bir takım yeni önlemler alınıyor. Terör uzmanlarının tanımına göre ‘’Terörist denizde balık, havada kuş gibidir ‘’ sözü çok doğru. Onları normal veya sade vatandaştan ayırmak çok zordur. Kendini ele verecek hiçbir açığı yoktur ve olamaz da. Fakat bir istisna olarak canlı bomba diye tanımlanan intihar bombacılarını kılık kıyafetinden tanınması ve şüphe çekmesi çoğu kez mümkündür. Tıpkı Sultanahmet’teki çarşaflı kadın gibi. Tıpkı AHL’de yaz günü mont giyen terörist gibi..

Kent meydanları, avm’ler, başta uçaklar olmak üzere trenler, vapurlar ve tüm toplu taşıma araçlarının terörden etkilenmemesi için yapılacakları işin uzmanları biliyor. Ama onların bildiklerinden çok farklı şeyleri de teröristler biliyor. Bu arada halka da iş düşüyor. Teröristin işini kolaylaştırıcı davranışlardan kaçınmakta yarar var. Herkes gözünü dört açıp, etrafına çok dikkatli bakmalıdır. Elbette bu bir paranoyaya dönüşmemeli, günlük hayat olağan haliyle sürüp gidebilmeli.

Bu zor bir iş. Nasıl olacak, bu dengeyi nasıl sağlayacağız derseniz sakin olalım, kurallara uyalım, söylenenleri harfiyen yapalım. Türkiye’mizin birliği ve beraberliği için daha sıkı kenetlenelim... Gidecek başka yerimiz olmadığından bu ülkeye bu topraklara sahip çıkalım demekten başka bir önerim yoktur. İyi uçuşlar Türkiye’m…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *