SEBEPSİZ ARSIZLAR!
Sabah 06.00 evden çıkıyorum… Gemideyim, Yenikapı, Bandırma… Erken geldim ya, yerimi bulup oturuyorum... Başlıyor insanlar gelmeye. Üst kata çıkıyorlar, merdivenlerden bağıra çağıra. Çocuklar ayrı bağırıyor, anne babalar eş zamanlı birbirlerine ve çocuklarına bağırıyorlar... Yerleşmeye çalışıyorlar, çantaları, torbaları fırlatıyorlar. Küt-küt diye koltuklarına oturuyorlar. Daha gemi harekete geçmeden, büfede kuyruğa giriyorlar, bağıra çağıra, tost, poğaça, çay ve kahveler havada uçuşuyor. Arka koltuktaki ailenin bir kız, bir oğlan iki çocuğu yolculuk boyunca gemiye yetiyor ve artıyor; bağırıyorlar çağırıyorlar, ağlıyorlar, tekmeliyorlar.
Anne ve babalar, arsız çocukları zaptedemiyor. Anne aciz, baba zavallı… Bodrum'dayım.. Site kalabalık, teraslarda, tüm aile, herkes bağırıyor çağırıyor. Plaja gidiyorum, iskelede herkes bağırıyor çağırıyor... Havlular, çantalar havalar da uçuşuyor. Öğlen saati oluyor, ne yiyeceğiz derdi, çiğ börek ayran çığlıkları. Sonra dondurma çığlıkları. Çocuklar on kere, yüz kere, bin kere “anne, babaaaa” diye bağırarak denize atlıyor.
Kudurmuş olmalıyız.. Çıldırmış olmalıyız.. Sebepsiz azmış, sebepsiz şımarmış olmalıyız. Bayram anlamını, adını, içeriğini kaybetmiş. Ramazan ya da Şeker Bayramı değil.. “ARSIZLAR BAYRAMI” OLMUŞ.. Arsız bir hayat içinde, arsız insanlarız besbelli. İnsanın üzerine üzerine geliyorlar. Benim bahsettiğim sadece gürültü değil. Gürültülü bir makinenin parçası gibi olmuşuz, o da değil. Bu sebepsiz coşmuş, sebepsiz şımarma, arsız hal. “Paraları mı çok acaba?” diyorum. Yetmiyor.. Sebep arıyorum bulamıyorum. Bir parça sessizlik diye yalvar yakar olacağım.
Hayatından çıkaramadığın ve nedeni muamma olarak kalacak, niçin şımardıkları belki olmayan, deli gibi aklını yitirmiş, azgın insanlar. Anladım… Hali hazırda bu gürültülü sebepsiz arsız düzeni bozamayacağım. “Susunnnnn” diyemeyeceğim. Avaz avaz susarak, ağlamak istiyorum. “Çocukluğumun efendi sessizliğini istiyorum” diyeceğim… “Sessizliğin kokusunu koklamak istiyorum” diyeceğim. “Benim sessizliğimin canını acıttınız. Allah da sizin canınızı acıtsın” diyeceğim. Bayramda beddua edilmez. Korkuyorum. Diyemiyorum. Tarifsiz umutsuz ve ümitsizim. SİZ! Arsızsınız… ÇOCUKLARINIZ! Arsız… Ne yarını ne öbür günü göremiyorsunuz. Hayatı yanlış anlamışsınız. Biraz susarsınız, düşünmeye vaktiniz olur. Kimbilir? Belki iyileşirsiniz.
Funda'ya takılanlar.
.......İnternet fenomenler çıkmış. Sheman diyorlarmış bunlara. Kimsenin cinsel kimliğini sorgulayacak değilim.
Bana ne! Ama paylaşımlarına baktığın zaman; pes dedirten cinsten, çok utanmaz, çok edepsizce, çok adice, mide bulantısı…
........Yaz geldi, bayram geldi. Herkes tatil yerlerine, Ege ve Antalya kıyılarına koştu. Ohhhhh uzanmışız kumsala, keyifler keka… Sosyal medya da ayaklarının fotosunu çekip paylaşıyorlar. Hepsinin parmakları yamuk, kemikleri dönmüş, nasıl çirkin anlatamam... Hadi lütfen herkes ortopediste ..