İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

DAYAK YEMEN UMURUM DEĞİL..

YAYINLAMA:

Kim oldukları önemli değil… Hikaye tuhaf ...Ve anladıklarımız daha da tuhaf. Sosyetik bir anne-babanın kızı. Niye sosyetikler? Bilirim de bilemem diyelim… Genç bir kadın olmuş... Tabi ki aşk ilişkileri var. İlişkiler hep sarp kayalıklarda, hep hareketli.

Hikaye şöyle...

2 sevgili, bayram tatilinde Bodrum'a gitmişler. Gece kulübünde, gece yarısı kavga etmişler, kulübü birbirine katmışlar, birbirlerine girmişler. Kız adama tokat atmış, adam da kıza yumruk atmış. Buraya kadar güzel haber. Dövüşmüsler. Felaket bundan sonra. Kıza sormuşlar; “Bacım ilk tokadı kim attı?” Ne güzel soru?

Kız da şöyle demiş; "Ben köyde mi yaşıyorum? Benim hür iradem var, bunu kabul eder miyim? Olacak iş mi, şu an yanımda, ilişkimiz de sorun yok. Valla ben, bana tokat atana uçan tekme attım. Gencim güzelim, ilişki yaşama hakkım, eğlenme hakkım yok mu? Gece hayatını bilirsiniz dövüşür dururuz " demiş.

Olacak iş mi bacım? Biri bana tokat atsa yanında durur muyum? "Ben köyde mi yaşıyorum?" demese, hiç ciddiye almayacağım, bu da bir güzel dayağı yemiş, oturmuş diyeceğim. Hiç bulaşmayacağım. Köydeki kadınları aklınca nereye koyuyor, anlaşılıyor. Ama o kadınlar senin koyduğun yerde, orada değil ki. Cahil olmak ve cahil kalmak, orada bütün kadınların dayak yemesi anlamına gelmez ki. Senin dayak hikayeni köylü kadınlarına sığdırman gerekmez ki..

O köylü kadınları evde nasıl hanımağa, nasıl söz üstüne söz koydurmazlar bilmezsin tabi. Tüm kalabalık aileyi idare ederler. Bayramda bizim elimizi iki kişi öpmezken, onların elini 100 kişi öper. Şehirli kadın olman, şımarman anlamına gelmez. Kendi dayağını köy kadınlarının köyüne oturtamazsın! Sana ne onlardan, sen şehirli olunca ne oldu? Dayak şehirli oldu. Senin tarifin de köy kadınları üzerinden oldu.. Ama iyi olmadı bacım. Bozuldum ben.

Ben öyle kişisel istatistikler biliyorum ki; Siz-biz şehirli kadınlar daha çok dayak yiyor ve daha çok razı oluyor. Ve dayağı seviyor. Ve ilişkisini dayak ile besliyor, süslüyor. Şehirli kadın büyük bir karmaşa ve kavganın ortasında, hayatla kıran kırana mücadele ederken, her şeyi kazandıklarını sanırken, tamamı yalnız ölüyor.

Kalabalıklar köyde… Köy kadınlarının dizinin dibinde. Yani biz şehirliler.. Hem fakir, hem cüceyiz adeta. Şehirli kadın olmuşsun, okumuşsun etmişsin, ama … Geçmişi nasıl bilirdiniz? sorusuna, "Hiç geçmemiş gibi" cevap verirsin.. Halbuki köy kadınına sor, bak sana ne buğday tohumlu, bereketli geçmiş anlatacaktır. Ağır şeydir gerçekler, öğrendikten sonra bile anan ağlar. Ama mesele. Dayak yemeden. Bir öğrenebilsen…

Funda'ya takılanlar...

.......Hollanda'da bir mahkeme Instagram üzerinden tehdit ve intikam amaçlı çıplak fotoğraf ve video yükleyenlerin kullanıcı bilgilerini açıklamaya karar vermiş.

Kararı gözlerinden öperim. Bir kadının başka bir kadına, gece yarısı, "ayaklarını çok beğeniyorum, ayaklarının hayranıyım " diye yazmasını, o edepsiz kadının suratının herkes tarafından görülmesini, tanınmasını çok isterim.

........BM internete her türlü sansür, insan haklarına aykırı demiş. Tüm yasakları insan hakları ihlali olarak tanımlamış. Bu BM hiç birsey bilmiyor. Bazen yasaklamadığın bir şey, başka insanları incitiyor... Hatta kaderi ile oynuyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *