İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

İBRAHİM'İN ÇENGELLİ İĞNESİ!

YAYINLAMA:

Sayın Cumhurbaşkanı’nın iftar davetine şarkıcı, yorumcu, İbrahim Erkal, gömlek yakasına kocaman engelli iğne takarak gitmiş.. Vay arkadaş! Sen misin iğneli İbrahim... Sen misin kocaman çengelli iğne takan... Olay oldu. Gazetelerin ilk sayfasında, adı batasıca sosyal medyanın her türünde demediğini komadılar adama.. Ne kadar insafsız, ne kadar edep ve adapsız insanlar yazdı durdu. Cumhurbaşkanına yalakalık için takmış... Osmanlı geleneği imiş, Cumhurbaşkanı da Osmanlı gelenekcisiymis, İbrahim Erkal, ona yalakalık mesajı vermiş. Hani iş güç ayarlanabilir mi diye? TRT Müzik falan diye... Çengelli iğne ve yalakalık ilişkisini hemencecik kuruvermisler.

Yalakalık anlayışı ne kadar yoğun, ne kadar esnek... Arkadaş! Biri mi seversiniz… Onu anlarsınız, Fikirleriniz örtüşüyordur, Arkasında duruyorsunuzdur… Olamaz mı yani? Manyak mısınz siz? İnsanın sorası geliyor ya siz kimin yalakasısınız? Ama soramam o kelimeyi sevmiyorum. O kadar mühim ki.. Bakın çengellinin başına gelene.. Bu iğne modasını Türkiye'ye getiren Levon Kordociyan'ı bulup sormuşlar.. Adam diyor ki; Bu moda ilk olarak 20. yüzyılın başında ortaya çıkmıştır... Gömlek yakasını düzgün tutmak için kullanılan iğne ya da çengelli iğneler doğrudan gömlek yakasına konulabiliyor. 1950’lerde Frank Sinatra'nın, sıkça tercih ettiği iğneler, Amerikan erkek modasında çok popüler oldu. Bir asırdırda son yılların popüler filmlerine kullanılıyor.

İngiliz kültüründen gelen bu modayı, İngiliz Kraliyet ailesi, Fransızlar, sonradan ABD, herkes kullanıyor. Ve son olarak adam, İbrahim Erkan'ın çengelli iğne kullanımına, “çengelli iğne doğru, gömlek yanlış demiş”... Konu bu kadar aslında.. Ve bu kadar basit.. Sizin anladığınıza bakın.. Hayatın kederidir, sizin gibi insanlarla bir arada yaşamak.. Kim sizi bu kadar çoğaltı bilemem, hayatı siz olmadan anlatmak ne iyi olurdu aslında. Bıktım sizlerden.. Her gün bir anneye oğlunun hırsız olup olmadığını sorarsan, suçluyu asla öğrenemezsin, öğreneceğin sadece bir annenin oğlunu ne kadar sevdiğidir.. Sizinki de bu kadar net... Hem hırsız, hem kötüsünüz.. Ama... Biz sizin ananız değiliz.

Funda'ya takılanlar!.

........Demet Kutluay'a ; yaşam felsefesi ve mutlu olmanın formülünü sormuşlar. “Iyi yaşa, iyi beslen, spor yap, yoga yap demiş. Bacım “paranız olsun yeter” desen daha iyi sanki.. Çünkü bu söylediklerinin üzerine eeeeeeee diyesim var… Dahası olmalı gibi değil mi?

..........Çok ünlü sanatçılar, tatil köylerinde, oteller de, AVM'lerde niye sahneye çıkıyor? diye sormuşlar.. Yok şıpıdık parmak arası terlik, yok şortla sahne rahatmış falan.. Uzatmasak kısaca; “PARA ÇOK"desek, daha iyi değil mi?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *