Almanya’nın tedarikçisi Yunanistan!

Yunanistan, yüzölçümü ve nüfusu ile Türkiye’nin kabaca sekizde biri büyüklüğünde bir ülke.
Batının şımarık çocuğu olarak anılan komşumuz, her alanda bu yaklaşımın desteğini görüyor. Yaklaşık 10 milyonluk nüfusu, 130 bin km karelik yüzölçümü ile iddialı konumlara talep açabiliyor. 2024 yılı sonu itibarıyla Yunanistan'ın toplam enerji kurulu gücü yaklaşık 24,5 gigawatt (GW) seviyesine ulaşmıştır. Bu kapasitenin önemli bir kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmaktadır. (GES) Güneş enerjisi kurulu gücü, 2024 yılı sonunda 8,5 GW'a ulaşmıştır. (RES) Rüzgar enerjisi kurulu gücü ise 2024 yılında yüzde 6,5 oranında artarak toplamda 12,6 GW'a yükselmiştir.
Yunanistan, önümüzdeki 10 yıl içinde güneş ve rüzgar enerjisi kurulu gücünü önemli ölçüde artırmayı
planlamaktadır. 2024-2034 döneminde, güneş enerjisinde yaklaşık 7-9 GW, rüzgar enerjisinde ise 12-
14 GW'lık bir artış öngörülmektedir. Bu hedefler, Yunanistan'ın yenilenebilir enerji kaynaklarına verdiği önemin ve sürdürülebilir enerji politikalarının bir göstergesidir.
 

Buna karşın Türkiye’nin toplam elektrik enerjisi kurulu gücü yaklaşık 115.975 (MW) seviyesine ulaşmıştır. Bu kapasitenin önemli bir kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanmaktadır.​
 Lisanssız güneş kurulu gücü bir 18.371 MW’a ulaşırken, lisanslı güneş kurulu gücü 2.008
MW seviyesine yükseldi. Toplam güneş enerji kurulu gücü de 20.378 MW oldu.
 Rüzgar enerji kurulu gücü 13.044 MW seviyesine yükseldi.
 Jeotermal kurulu gücü 1.734 MW seviyesindedir.
 Biyokütle kurulu gücü de 2.121 MW oldu.
 Toplam yenilenebilir kurulu gücü de 68.480 MW’a yükseldi.
Yunanistan’ın toplam yenilenebilir enerji üretiminin yaklaşık 3 katı mevcut kurulu güce, en az 10 katı
potansiyele sahibiz.
Türkiye, 2023 yılında "Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası"nı yayımlayarak, yeşil hidrojen üretimi için uzun vadeli hedefler belirlemiştir. Bu plana göre, elektrolizör kurulu gücünün
2030'da 2 gigawatt (GW), 2035'te 5 GW ve 2053 yılında 70 GW'a çıkarılması hedeflenmektedir. Yunanistan, 2030’a dek 10 GW düşük karbonlu hidrojen üretim kapasitesinden söz ediyor ama bunu
karşılayacak kurulu gücü, enerjisi, elektriği yok; çözümünü de anlatmıyor.
Ama Almanya ile güçlü ilişkiler içinde ve yeşil hidrojen tedarikçisi olmayı hedefliyor.
Yunanistan, Almanya'ya uzanacak bir yeşil hidrojen koridoru oluşturma girişimine katılarak, uluslararası hidrojen taşımacılığı ve iş birliği projelerinde yer alıyor.
Hydrogen Europe (Avrupa Komisyonu yapısı) CEO’su olarak sektörün en yetkin isimlerinden biri olan
Jorgo Cahtzimarkakis, büyük bir köprü görevi görüyor. Almanya Enerji Ajansı DENA ve ile Berlin’de Yunan Büyükelçiliği ile “Berlin Enerji Geçiş Diyalogları” başlıklı bir etkinlik düzenlendi. Yunanistan ile Almanya arasındaki hidrojen iş birliği zemini tartışıldı.
40'tan fazla bakanlık ve özel sektör temsilcisinin önünde, Parlamento Devlet Sekreteri Stefan Wenzel
(BMWK), yeşil hidrojenin pazarının artırılması ve Avrupa altyapısı için Yunanistan ile iş birliği potansiyelini vurguladı. Yunan Çevre ve Enerji Bakanlığından Aristotelis Aivaliotis, mevcut enerji politikası iş birliğini memnuniyetle karşıladı.
Almanya'ya ihracat için Yunanistan'da yenilenebilir enerjileri ve hidrojeni genişletmekten mutluluk duyarız mesajını verdiler.
Almanya, yeşil hidrojen konusunda, AB’nin de lokomotifi olan ülke.
DENA ile bizim Enerji Bakanlığımız ve ilgili yapıların da çok güçlü ilişkileri var. Birkaç ay önce 6. Türk-
Alman Enerji Forumu için Berlin’de yapılan etkinlikte Bakan Alparslan Bayraktar ve dönemin temsilcisi
Robert Haebeck’in kararlılığına tanık olmuştuk.
Ancak, bütün iyiniyetli yaklaşım ve protokollere karşın henüz somut bir iş birliği başlamadı. Başlamalı.
Türkiye, Almanya ve AB için en güçlü yeşil hidrojen tedarikçi adayıdır.
Potansiyel ve kurulu gücümüz yeterlidir.
Sertifikasyon, regülasyon ve teşvikler hazır değil. Batıda da durum farklı değil, oluşuyor. Üstelik Gökçeada-Bozcada koridoru örneklemeli, Yeşil Hidrojen Özel Endüstri Bölgeleri çalışmaları da
yer alıyor.

Kuzey Afrika’nın tedarikçi görüldüğü süreçten bu yana, Yunanistan ve Kuzey Avrupa alternatiflerine dönüş var. Siyasi nedenlerle Yunanistan’ın kayırılması alışıldık bir durumdur. Ancak akıl ve ekonomi, Türkiye’yi öne çıkarır. Üstelik iş birliği anlayışı bu kadar yükselmişken…

BİLİM VE EKONOMİDE HİDROJEN
Yeşil hidrojen, Türkiye için güvenilir bir geçiş aracı mıdır?
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), bu başlığı taşıyan etkinlikte, sektör temsilcileri ve akademisyenleri buluşturdu. Almanya’da gelen değerli konuğu ile önce veriler paylaşıldı. Ardından değerlendirmeler yapıldı.
Yeşil hidrojen temiz enerji dünyasının en değerli ürünü olacak. Çünkü, çıkılan yolun adı karbonsuzlaşma, hedef net sıfır. Yeşil hidrojen, yenilenebilir kaynaklardan, güneş ve rüzgardan sağlanan elektrikle üretiliyor. Bu elektrikle su, atomlarına ayrıştırılıyor; üretirken saf oksijen, tüketirken saf su açığa çıkıyor.
Handikap, maliyeti. İşlemi yapan cihaz, elektrolizör pahalı. Elektrik pahalı. Taşıma, depolama,
gerekirse dönüştürme (derivatifleri) pahalı…
Tümünün fiyatlarında gerileme başladı. Ayrıca, off grid (şebek dışı) elektrik üretiminin yeşil hidrojen kullanımı için lisanslanması önerisi, Enerji Bakanlığı için de değerli bir öneri oldu.
Su, yakın geleceğin en değerli varlığı ve temiz su kaynaklarında azalma yaşanıyor. Önemli çünkü, 1 kg
yeşil hidrojen için 9 kg su gerekiyor. Çünkü hidrojen doğadaki en küçük atom. Ancak, Çin’de, deniz suyunu saflaştırarak yapılan üretimin maliyeti iyice azaltıldı, yaygınlaşıyor.
Başlığın yanıtı evet! Yeşil hidrojen enerji arz güvenliği, ekonomik karşılığı ve net sıfır hedefleri için güvenilir bir enstrümandır. Ancak, özellikle regülasyonların tamamlanması ve hidrojene özel bir otoritenin atanması gibi başlıklar, hızla hayata geçirilmelidir.
 

3SDER VE UMUT BİRLİĞİ
Bir grup akademisyen, iş adamı, medya mensubu, toplumsal hassasiyetlerini buluşturdu. Prof. Dr. Bülent Bayraktar önderliğinde ilk adım, 3SDER adlı dernek çatısını oluşturmak: Sürdürülebilir Sağlık ve Spor. Birleşmiş Milletlerin Kalkınma Ajansı, UNDP öncülüğünde başlattığı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA), 200’e yakın ülkenin imzalarıyla yürütülen en büyük ortak harekat. Tümü rekabet içinde, siyasi ve ekonomik ayrılıklara rağmen SKA çalışmalarında birlikte hareket ediliyor. Kuruculardan Arkın Obdan, bir röportajında, sürdürülebilirliği, “günümüz iş dünyasında geleceği şekillendiren bir zorunluluk” olarak tanımlıyor. Kendi elektriğini üreten ve kendi suyunu stoklayan çevre dostu tasarımlı tesis kuruyorlar. Bu örnek, tüm kurucu yol arkadaşlarının hassasiyetini yansıtıyor.
Birleşmiş Milletler İklim Muhabiri de olan meteoroloji mühendisi, ‘Havayı Koklayan Adam’ Bünyamin Sürmeli, New York’ta, BM toplantısından çıkıp 3SDER toplantısına katılıyor. “Sadece bugünü değil, yarını da düşünen bir anlayış”. Sorumlu bir gönül hareketi. Çocuklarımızın, ülkemizin, dünyanın geleceği için yapılan her işin, eylemin atılan her adımın değeri büyük. 3SDER, sorumluluk bilinciyle yola çıkıyor. Küçücük bir grubun dev gibi düşleri ve birikimiyle…
 

BİZİM ÇOCUKLAR!
Bu sloganı yüreğinde hissederek yaşayanları görmek gurur verici. 14 yıl önce, görevde bulunduğum kanalın, yayınlayacağı bir maç öncesi milli takım tanıtımı için yazdığım cümle, kısa sürede slogan olmuştu. Dönemin TFF Pazarlama Direktörü, nezaketle arayıp, ‘bizim ekip sizin şu bizim çocuklar tanımınızı çok sevmiş, kurum olarak kullanmak istiyoruz’ dediğinde, böylesine gelişeceğini öngörememiştim. Şimdi, ‘Bizim Çocuklar’ sloganını, adıyla bütünleştiren bir milli takımımız var futbolda. Her durumda, bizim çocuklar olduğunu hissettiğimiz. Yolunuz açık olsun çocuklar, Bizim
Çocuklar…