İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

Meyvesini yiyeceğimiz tarihin şahitleriyiz!

YAYINLAMA:

Manifesto haberleri dolaşımdayken;

Express Gazeteleri’nin amiral gemisi, Birleşik Krallığın orta Pazar gazetesi Daily Express bir haber yayınladı. Bu haberde geçen bir ifade şu şekilde;

“Derin Bir Etkiye Sahip

Küçük bir insan grubu”

***

Yahudi düşmanlığının her vakit aktif bir yanardağ gibi olduğu Güneydoğu Rusya’dan ve Avrupa’dan sürgün edilen Yahudiler için artık tek çare Osmanlı’ydı. Bu amaçla Zangwill, Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit’e hayranlığını dile getirirken;

“Biz Sultan’ın aptal olmadığını iyi biliyoruz. O gerçekten de Avrupa’nın en zeki taktikçisi. Yahudilerin Filistin’e girişlerine izin vermeli. Onların orada bankalar ve enstitüler inşa etmelerine izin vermeli.”

Diyen Zangwill ve Siyonizm; Avrupa, Amerika ve Afrika’da boş oda arayışıyla büyük darbeler aldı. Ve ardından nihai hedefe ulaşmaya dair son derece uyarıcı ve keskin bir ifadede bulundu;

“Kedi, farenin içeri girmesinden her zaman memnun olur. Fakat; şartlar garanti altına alındığında, fare kedinin onu kolayca yutamayacağı kadar şişmanlar. Filistin’i elde etmenin iki yolu var; biri açık, biri gizlice. İkisi bir arada yürütülemez. Bizim niyetimiz Filistin’i gizlice ele geçirmek. Eğer bunu yapacaksak sessiz olmalıyız!”

Filistin’in bir karış toprağını Yahudilere vermeyeceğini net bir biçimde ilan ederek, Siyonizm’in önüne engeller çıkaran Sultan II. Abdülhamid, davasıyla birlikte Osmanlı tahtından ayrıldı.

Akabinde Milletler Cemiyeti 1920 yılında, Filistin üzerindeki İngiliz mandasını tanıdığını açıkladı. Theodore Herzl’in ‘Bir Yahudi Devleti’ hayaline bir adım daha yaklaşan Siyonistler; İngilizlerin desteğiyle, tıpkı Siyonizm’in babasının ‘elli yıl içinde’ gerçekleşeceğini tahmin ettiği gibi İsrail sözde Devleti’nin kuruluşunu 14 Mayıs 1948’de ilan ettiler.

Filistin’i elde etmenin iki yoluna işaret ederek: “biri açık bir de gizli”

diyen Zangwill döneminde, Filistin sessiz bir şekilde işgal edildi ama elde edilemedi. Bugün ikinci yol deneniyor. Siyonizm açık bir şekilde Filistin’e sahip olmanın peşinde... Dünyanın şahitliğinde SOYKIRIM yapıyor.

Gayr-i meşru yollarla, tamamen işgal ve zulüm yoluyla gasbedilen Filistin topraklarında ‘Siyonizm Çetesi’ zulmüne devam ediyor. Daha önce hiç şahit olmadığımız görüntüler düşüyor önümüze... Belki alıştık belki de yadırgamıyoruz eskisi kadar.  Ama pes etmedik. “Acıya alışabiliriz ama işgale asla!”  diyen Filistinlilerin azminden ‘seven sevdiğinin kaderinden pay alır’ nispetince hissedar olduk.

İlk kıblemizin orada oluşudur belki de; böylesi kıymetli bir emanete kalkan olmak vazifesi verilmiş olanların imtihanının bu denli ağır, bu denli yakıcı olması... Filistinliler eminler. Emanetin bilincindeler. Ki kutsal emanete ve vatanlarına sahip çıkamamış olsalardı, elde edemediği o bereketli ve kadim topraklar sebebiyle Siyonizm’in gözünü böylesine kan bürümezdi.

***

Öle öle diriliyor Filistinliler. Her kıyımı bin kıyamla karşılayan, dünyanın değil cennetin sahipleri onlar. Bizler sadece şahidiz! Bugün onlar kadar dik değil başımız, onlar kadar huzurlu değil naaşımız, onlar kadar rahat değil vicdanlarımız... Evet seven sevdiğinin kaderinden pay alır ama maalesef biz Filistinli Müslümanların sağlam itikatlarından değil; yalnızca o da binbir noksanlıkla kederlerinden payımıza düşeni aldık!

Bugün Siyonizm ateşi Türkiye'ye de sıçrama çabasıyla içli içli yanıyor. Siyonizm’in kahrolası tehdidi, cılız ve lanetli cüssesine hiç aldırmadan dış çeperimizde kol geziyor. Rotasında olan ama kılavuzunu bilmediği yollarda temkinsizce ilerliyor. Türkleri hesaba katmadan, Kürtleri müttefik ilan ediyor. Beş bin yıllık kadim Türkiye'nin halklarla olan dostluğuna aklınca mayın döşüyor.

Bilmiyor, baş edemiyor!

Netice itibariyle; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Devlet Bahçeli'nin iç cepheye verdiği önemin ne denli kıymetli olduğu ortada... Siyonizm’den hareketle tüm terör örgütlerine vurulan ve vurulacak darbeye, kısacası yarın çok konuşulacak ve meyvesini yiyeceğimiz tarihe şahitlik ediyoruz.

Biliyor ve baş ediyoruz!

Gazamız mübarek ola...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *