İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

YAZLIK YALANI!

YAYINLAMA:

Kadın kocaman cipinin yanında, arabasının kapısı açık, tüttüre tüttüre sigara içiyor.

Ayağında tokyo terliği var, sigarası bitiyor izmaritini yere atıyor ve tokyo terliği ile söndürüyor.

Alışveriş torbalarını, arabasının arka koltuğuna yerleştiriyor

Ve arabasına binip, varolmanın dayanılmaz terbiyesizliği ile gidiyor.

Caddeler, kaldırımlar sigara izmariti dolu.

Bütün sokaklar çöp dolu, çöp varilleri taşmış, yerlere dökülmüş.

Sahillerde, belediye plajlarında ki pislik anlatılır gibi değil

Şu şişeleri, kağıt ve naylon poşetler, plastik bardaklar, kumların üzerine saçılmış.

Hani içki bira çok pahalıydı, bira şişeleri sanki savaştan kalmış gibi, yerlere saçılmışlar..

Sahil darmaduman.

Deniz çarşaf gibi tertemiz, küçük dalgası ile geliyor ve insanlardan utanıyor ve geri gidiyor.

Duş kabinleri anlatılır gibi değil

Bütün bulaşıcı hastalıklar kol açmış bekliyor gibi.

Ya iskeleler.

Adam zıpkını elinde, çoluk çocuk herkesin yüzdüğü denizde, balığın karnına zıpkın saplamak için denize dalıyor.

Herkes meraklı.

Herkes birbirini merak ediyor.

Herkes birbirine bakıyor.

Herkes parası varmış gibi anlatıyor, zenginmiş gibi yürüyor, BİM markette spotta dolaşıyor.

Eh market demişken.

Şok markete girin, ömrümüzde bu kadar dağınık, bu kadar pis market gördünüz mü, şaşıracaksınız.

Çalışan 1 kişi var.

Ya diğerleri.

Bütün malları yerlerde, darmaduman, tarihleri geçmiş bozuk ürünler ve çalışan 2 kişi var.

Ben anladım ki, yazlık yerlerde hiçbir konunun sahibi yok.

Ve anladım ki, bizler yazlıkçı falan olamayız.

Bu belediyeler korkunç.

Bütün yollar, dağlar taşlar delik deşik.

Bu çok pahalı siteler, inşaatlar kimin diyorlar ve bütün ve cevaplar turizm bakanına çıkıyor.

En büyük ilçe belediyesi Turgutreis.

Belediye başkanı 28 yaşında, doğma büyüme Turgutreisli, tüm mandalina bahçelerinin sahibi, çok zengin biri.

Turgutreis'te su yok.

Turgutreis'te yollar, merkez, meydanlar, delik deşik, binalar toz toprak.

Ve televizyon kanalında, anlattıklarına denk geldim, su sorununu çözmeye gelmemiş, su neden yok şikayet ve anlatmaya gelmiş.

O da dertli yani.

Ve anladım ki.

Yazlık yerlerde belediye başkanlığı da yalan.

Yazık olmuş tabiata.

Yazık olmuş her şeye.

Arsızlık diz boyu.

Utanmazlık diz boyu.

Yazıklar olsun hepinize.

Artık.

Kibrit çöpü kadar ışık saçmayan umutlarımız var.

Kader utanır, bu insanlar utanmaz.

Funda’nın aklındakiler…

... İftira.

Allah insanı kuru iftiradan saklasın derler.

Tam olarak iftiranın kurusu ya da yaşı ne bilmem ama hepsi çok kötü onu bilirim.

Hiç anlayamazdım, iftira nasıl atıyorlar.

Olmayan, tabi kötü bir şeyi bir insana, varmış gibi nasıl söylüyorlar.

Ne zamanki doktorum Ender Saraç’ın başına iftiranın en korkuncu geldi.

Anladım.

Koskoca gazeteler yanlış yapıyor.

Beslenme ve diyet uzmanı, Ender Saraç diyerek.

Ender Saraç doktordur.

Dün davası vardı ve dosyaya 3 hakim bakarak, iddiaların komplo olduğunu ve iftira olduğunu, suçun işlenmediğinin sabit olması nedeniyle beraat etti.

Ender Saraç bu suçu asla işlemedim ve bir komploya kurban gittim dedi.

Delil yaratmak için, çocuk kullanılmıştır dedi.

Ne kötü değil mi, insanın sarılarak uyuduğu, bir zaman sonra celladın olmak için uğraşıyor.

Doktor Ender Saraç’ı yaklaşık 20 yıldır tanırım.

Hayatımda gördüğüm en nazik insanlardan biridir.

Ve

Hayatımda tanıdığım en vefalı insanlardan biridir.

Gece yarısı, doktorum hastayım, yaz anında cevap verir.

Şifa dağıtan bir doktordur.

Zavallı kadın, ömrün boyunca, yaşadığın sürece iftiraci olarak kalacaksın.

İftira nedir, iftiracı nedir, denildiği zaman o sen olacaksın.

Funda’nın aklındakiler…

Oyuncu, komedyen Rüştü Onur bey 10 yıllık eşinden boşanıyor.

Eh olabilir tabi ki.

Olmayan kısım, 10 gün sonra, şarkıcı Nez ile ilişkiye başlaması.

Ve bayağı paylaşım yapıyorlar, çatır çatır ilişkiyi ilan ediyorlar.

Adam, "boşanma süreci başlamıştı" diyor.

Nez, "ben kimsenin yuvasını bozmadım" diyor.

10 yıllık, yeni boşandığı artık eski karısı ne diyor.

Boşanmayı ben istemedim, boşanmayı o istedi.

Ben çocuklarımız ve geçmişimiz uğruna son ana kadar çabaladım.

Malum sebepten dolayı, karşımda üslubuyla son derece kırıcı ve kararında net bir adam vardı.

Her şey 5 ay içinde oldu, tek taraflı elden bir şey gelmiyor.

Benim adıma herkes konuşuyor, karşı taraf hak ettiği muameleyi alıyor, ben de az da olsa teselli bulabiliyorum.

Her şey yeterince çirkin, önce çocuklarım sonra kendi hayatım için toparlanmaya ihtiyacım var.

Hanımefendinin, anlattıklarını okuyunca ne kadar kırgın ne kadar üzgün ve hayalleri yıkılmış bir kadın gördüm.

Yaşadıklarını, en iyi kendileri bilirler.

Kadın boşanmak istememiş,ve adam istemiş.

Ona da tamam diyelim.

Ama.

Boşanma travması yaşayan, şu anda çocuklarına sarılan, teselli arayan bir kadının gözüne o fotoğraflar sokulur mu?

Günahı ve çok vebali var.

Umarım ikinizin üzerine olur.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *