İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

GAZZE KARŞISINDA BİZİM ÜNİVERSİTELERİ DÜŞÜNDÜĞÜ

YAYINLAMA:

Yıllar önce 68 kuşağı olarak anılan Avrupalı akranlarının duyarlılıklarını yansıtan Türk gençleri için de kampüsler öfkelerini yansıttıkları sahneydi. O günleri yaşayanlar hatırlar; polis/jandarma şiddeti derseniz alası vardı, siyaset deseniz ‘İşgal de boykot da aynı şey..’ diyordu..

Bugün içinde yaşadığımız iletişim çağının sunduğu olanaklara rağmen bizim ‘Z KUŞAĞI’ sessiz.

DÜNYA GAZZE İÇİN AYAKTA AMA BİZİM GENCİMİZ siyasetin hatırlatması, dürtmesi yoksa; eline tutuşturulacak matbu pankartı çıtalayıp getiren, kendisini meydana taşıyacak araç, kumanya paketi v.s. yoksa, hareket etmeye, sesini yükseltmeye ya hevesi ya cesareti yok..

SORUMLU KİM?

Tablo böyleyse bunun bir sorumlusu olmak icap etmez mi? Dünün tepkisini, itirazını seslendirmekte tereddüt etmeyen, polis baskısını cezaevine tıkılma ihtimalini dinlemeden ileri atılan gençler yok oldu da yeni gençler mi ithal ettik ülkeye. Vietnam için ayağa kalkan, ABD siyasetini değiştiren gençler, Fransa’yı Avrupa’yı çalkalayan dünyayı sarsan gençlerin ve onların hassasiyetlerinin yerinde durduğunu, hatta bırakın yerinde durmayı seslerinin yıllar öncesine kıyasla daha gür çıktığına bakıp bizim gençlerimizin yerle bir olduğunu söylemek doğru mu?

Şunu unutmayın; hatırlayın.. 15 Temmuz gecesi Türkiye sathında kimseden talimat almadan, devlet televizyonunu ele geçiren darbecilerin aksine telkinlerine, uluslararası ajansların ve internet ağının yaymaya çalıştığı haberlere rağmen sokağa çıkan, meydanlara akan kalabalıkları oluşturan da bu gençlerdi..

Dolayısıyla bugün ‘Neden böyle oluyor’ derken gençlerden önce ayna karşısında durup kendimize bakmamız, kendimizi sorgulamamız gerek..

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *