UYARLA-MA
Birçok uyarlama dizide olduğu gibi, "Bahar" da orijinal hikayenin izinden gidiyor, ancak çok bizden ve tanıdık unsurlarla da dikkat çekiyor. İzleyicilerin "Bahar"ı tercih etmesinin arkasındaki ana nedenlerden biri, Türk izleyicisinin yaşam tarzını yansıtan hikayelere olan ilgisi. "Doktor Cha"nın Kore kültürüne özgü unsurlarla Türk izleyicilerin tam olarak bağ kuramazken, "Bahar"ın Türkiye'de geçen, Türk toplumunun yaşadığı sorunlara dokunan hikayesi izleyicilerin daha fazla ilgisini çekiyor.
Ayrıca, "Bahar"ın karakter gelişimi ve hikaye
anlatımı da izleyicilerin beğenisini kazanıyor. Orijinal diziden esinlenilmiş
olmasına rağmen, "Bahar"ın karakterleri ve olay örgüsü,
Türkiye'nin sosyokültürel
gerçekleriyle daha uyumlu bir şekilde kurgulanmış. Bu da izleyicilerin hikayeye
daha kolay bağlanmasını ve karakterlerle daha derin bir ilişki kurmasını
sağlıyor.
Bu kadar bilimsel açıklamaya da gerek yok aslında… İşin Aslı
astarı; çektiğiniz dizilerde kendimizden, tanıdık, bilindik bir şeyler bulduğumuzda
daha çok seviyoruz. Tam da bu sebepten uyarlamaları sevmiyoruz. Yok, illa
uyarlama çekmek istiyorsanız… O zaman bize anlayacağımız acılar,
gülebileceğimiz espriler, empati yapabileceğimiz bir hikaye izletin.
Öğrenci Oscar’ı…
Yılların yapımcıları, Oscar'a aday adayı gösterileceğiz diye
debelenip dururken, İlayda Çetinkaya “Öğrenci Akademi Ödülünü” aldı. Oscar
ödüllerini düzenleyen "Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi"
tarafından her yıl düzenlenen "Öğrenci Akademi Ödülleri" bu yıl da
sahiplerini buldu. Ve İlayda’nın “Skin” adlı filmi “En İyi Yapımcı” ödülüne
layık görüldü.
Peki ama kim bu İlayda Çetinkaya? İlayda; 2014 yılında
Amerika'nın Kaliforniya eyaletinde bulunan Idyllwild Arts Lisesi'ne gitmiş.
Ardından ünlü Chapman University'de yönetmenlik eğitimi almış. Yazarlık,
yapımcılık ve yönetmenlik gibi çeşitli alanlarda çalışan İlayda, birçok kısa
film ve müzik videosuyla Türkiye'yi uluslararası arenada da temsil etmiş.
Gelelim, "Skin" filmine… Film, yaşamını Amerika'da
sürdüren bir karakterin içsel yolculuğunu anlatıyormuş. Ve izleyicilere, etkili
sahnelerle güçlü mesajlar veriyormuş.
Bu ödül sadece Türk sineması için değil, aynı zamanda genç yeteneklerin
cesaretini ve azmini kamçılamak için de önemli bir örnek oldu.
Trompet deyip geçme!
Dünyaca ünlü sanatçılar, 2024 sonuna kadar Türkiye'nin çeşitli illerinde
müzikseverlerle buluşacak. Bunlardan biri de Grammy ödüllü trompet sanatçısı, Chris
Botti. 41 konserlik dünya turnesinin İstanbul ayağını, 17 Mayıs'ta Harbiye
Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda gerçekleştirecek.
Çağdaş caz trompetinin önde gelen isimlerinden biri olarak
nam salmış Botti, kariyeri boyunca Sting, Paul Simon, Barbra Streisand ve Lady
Gaga gibi ünlü isimlerle sahne aldı. Bende kendilerini bir Sting konser
videosunda keşfetmiştim.
Türk dinleyicilerin de yakından takip ettiği Chris, bu özel
konserde beş konuğu ve kendi orkestrasıyla birlikte dinleyicilere unutulmaz bir
müzik ziyafeti sunacak.
İstanbul konserinin ardından, 19 Mayıs'ta Dubai'de, 22
Mayıs'ta Paris'te ve 23 Mayıs'ta Londra'da da konserler verecek.