HAMMURABİ KANUNLARINA BAKIŞ
Fethettiği halkların tümü için tek bir evrensel yasaya ihtiyaç duyan Hammurabi’nin yazdırdığı bu kanunların yazım dilinden sayısına, tarihinden günümüzdeki modern hukuka etkilerini inceledik.
Babil Kralı’nın toplumu ilgilendiren hemen hemen her
konuda düzenleme getirdiği Hammurabi Kanunları'nın
maddelerini okuduktan sonra “Adam bir şey biliyormuş da yaptırmış.”
diyebilirsiniz.
HAMURABİ KANUNLARI
Hammurabi, MÖ 1792 ila MÖ 1750 yılları arasında hüküm
süren ve Babil İmparatorluğu'nu en geniş sınırlarına taşıyan bir
kraldı. O dönemde Mezopotamya, yani günümüzün Irak toprakları, dünyanın en
gelişmiş uygarlıklarına ev sahipliği yapıyordu.
Adaletli yönetimi ve özellikle de hukuki
düzenlemeleriyle tanınan Hammurabi’nin çıkardığı kanunlar da Babil’in
kanunları olarak biliniyor ve bu kanunlar, tarihin en eski ve en iyi
korunmuş yasalarından biri olarak kabul ediliyor.
Kanun 1: Bir kimse, bir başkasını suçlayıp onu bir
cinayetle itham ederse ama kanıtlayamazsa, suçlayan ölüm cezasına çarptırılır.
Kanun 3: Bir adam, bir davada yalancı şahitlik yaparsa
veya verdiği ifadeyi kanıtlamazsa, eğer bu dava hayatla ilgili bir dava ise o
adam idam edilir.
Kanun 5: Bir yargıç hatalı karar verir ve bu ortaya
çıkarsa davada kendisi tarafından belirlenen cezanın 12 katını öder ve bir daha
yargıçlık yapamaz.
Kanun 22: Bir kimse, bir başkasının hizmetçisini gasp
ederse ve suçlu bulunursa, o hizmetçiyi sahibine geri vermek zorundadır.
Kanun 42: Biri, bir serbest adamın kölesini
alıkoymuşsa, o kişi kölenin sahibine onun fiyatının iki katını ödemek
zorundadır.
Kanun 110: Bir kimse, bir tarlayı sürer ve ürün
ekerse, hasatta tarlanın sahibine ürünün bir kısmını vermek zorundadır.
Kanun 117: Eğer bir adam borçluysa ve karısını, oğlunu
veya kızını satarsa veya onları hizmete bağlarsa, üç yıl boyunca efendilerini
satın alan kişinin evinde çalışacaklardır; dördüncü yılda özgürlüklerine
kavuşacaklardır.
Kanun 129: Bir adamın karısı başka bir adamla yatarken
yakalanırsa, kadın bağlanıp suya atılacaktır. Eğer kadının kocası karısını
kurtarmak isterse kral da hizmetçisini bağışlayacaktır.
Kanun 138: Bir adam, kendisine çocuk doğurmayan
karısını boşamak isterse, ona evlilik bedeli kadar para verecektir ve babasının
evinden getirdiği çeyizini ona telafi ettikten sonra boşanabilecektir.
Kanun 154: Bir adam kızıyla ensest ilişkide bulunursa,
o adam şehirden sürülür.
Kanun 195: Bir oğul babasına vurursa onun eli kesilir.
Kanun 196: Bir kimse, bir başkasının gözünü çıkarırsa,
onun gözü de çıkarılacaktır.
Kanun 197: Bir kimse, bir adamı yaralar ve onun
kemiğini kırarsa, onun da kemiği kırılacaktır.
Kanun 218: Eğer bir doktor, bronz bir neşterle ciddi
bir yara için bir adamı ameliyat ederse ve adamın ölümüne sebep olursa ya da
adamın gözünü yok ederse, onun eli kesilecektir.
Kanun 229: Birisi, bir başkasının evini inşa eder ve o
evi sağlam yapmazsa ve ev çöker, ev sahibini öldürürse, inşaatçı ölüm cezasına
çarptırılır.
Kanun 230: Eğer çöken ev ev sahibinin oğlunu
öldürürse, inşaatçının oğlu ölüm cezasına çarptırılır.
O dönemdeki yasal sorunlara çözüm arama konu
olunca “Hammurani Kanunları kaç tane?” diye soruyor olabilirsiniz.
Öncelikle Hammurabi Kanunları’nın 282 maddeden oluştuğunu belirtelim.
Hammurabi Kanunları maddeleri sayıca fazla
olduğundan sadece önemli ve öne çıkanları ekledim.
Babil halkının günlük yaşamında derin izler bırakan
Hammurabi Kanunları, toplumun her kesimine, yani zenginlerden
fakirlere, erkeklerden kadınlara ve hatta kölelere kadar herkese
uygulanıyordu.
Kanunlar aracılığıyla toplumsal sınıflar arasında bir
düzen sağlamayı amaçlandığı gibi her bir sınıfın hakları ile
sorumlulukları da belirleniyordu.
Dönemin şartları düşünüldüğünde bu kadar uzun
metinlerin nasıl yazıldığı sorusu da akıllara geliyor olabilir. Hammurabi
Kanunları, Akadca dili kullanılarak çivi yazısı ile bir dizi taş stel
üzerine yazılmış.
Steller, Babil'in çeşitli yerlerine konumlandırılarak
kanunların halka açık bir şekilde sergilenmesi sağlamıştı. Bu uygulama,
kanunların sadece yasal birer belge olmaktan öte, aynı zamanda
birer eğitim ve bilgilendirme aracı olarak kullanıldığını da
gösteriyor.
Hammurabi Kanunları, özellikle ceza hukuku alanında,
oldukça sert yaptırımlar içeriyor. Kanunların bu denli katı olmasının nedeni
ise o dönemdeki güvenlik sorunları ve toplumsal düzensizliklerin önüne
geçmek amacıyla caydırıcılık sağlamak.
Örneğin, "Göz karşılığında göz" ilkesi, suç
işleyen kişilere karşı uygulanan cezaların, işlenen suçun ağırlığına
eşit veya ona uygun olmasını sağlıyor. Tabii ki bu sert yaptırımlar,
modern hukuk anlayışıyla karşılaştırıldığında oldukça ağır bulunabilir.
Hammurabi Kanunları hakkında bilgi deryası
arasında, tüm maddelerin son derece sert ve acımasız olduğu düşüncesi yer
alıyor. Ancak kanunlar aynı zamanda toplumsal düzeni ve adaleti sağlama amacı
taşıdığı için bazı yönleri, modern perspektiften ağır gibi görünüyor.
Ancak bu yasaların yazıldığı dönemin toplumsal ve
ekonomik koşulları içinde değerlendirilmesi gerektiği de unutulmamalı.
Hammurabi Kanunları, sonraki uygarlıklar üzerinde
derin bir etki bırakmış ve modern hukuk sistemlerinin temellerini oluşturan
bazı temel ilkelere ilham kaynağı olmuştur. Kanunlar, aynı zamanda,
toplumsal adalet ve eşitlik kavramlarının tarih öncesi dönemlerden bu yana
insanlık için ne kadar önemli olduğunu da gösteriyor.
Bugün, Hammurabi Kanunları, hukuk ve adaletin
evrensel değerler olarak nasıl şekillendiğine dair önemli bir tarihi belge
olarak kabul ediliyor ve hukukun gelişimi üzerine çalışan bilim insanları
tarafından da hâlâ inceleniyor.
GÜNÜN SÖZÜ: HUKUK VE ADALET