UÇUŞ KORKUSUNU YENMEK MÜMKÜN MÜ?
“Uçuş korkunuzu yenin,
Hayatınızı bekletmeyin.
Uçuş korkusu nedeniyle ertelediğiniz yolculuklara özgürce çıkabilmek için
Turkish Airlines Aviation Academy’nin 17-18 Şubat’ta gerçekleştireceği
“Uçuş Korkusunu Yenme Programı’na katılmayı unutmayın.”
Yüzlerce kez uçağa binmiş, birkaç kez de 10 saati aşan uçuşlar yapmış ve de
geçmişte kokpitte bile seyahat etmiş birisi olarak doğrusunu söylemem gerekirse
uçak yolculuğu beni hala daha heyecanlandırır. Türbülansa giren uçaklarda
birçok yolcu gibi ben de acayip korkar ve dualar ederim.
Bu nedenle THY’nin yayınladığı bu duyuru bana ilginç geldi ve bir mail
atarak programa katılmak istediğimi belirttim. Kısa sürede gelen cevabi mailde
aynen şunlar yazıyordu;
“Sn. Musa Alioğlu
Talebiniz tarafımıza ulaşmıştır. Size, 3 iş günü içinde geri dönüş
yapacağız.
İyi günler dileriz. Saygılarımızla.
Turkish Airlines Aviation Academy”
THY, dakikliği ve titizliğiyle üç güne kalmadan bana hemen dönüş yaptı.
Şimdi gelin gelen yazıyı okuyalım.
“Sayın Musa Alioğlu,
Öncelikle web sitemizden talebinde bulunduğunuz programımıza olan ilginiz
için teşekkür ederiz.
Programımıza katılmak istemeniz ve uygun görmeniz durumunda ekte yer alan
anketteki soruları gün içerisinde doldurmanızı, tarafımıza iletmenizi rica ederiz.
Formunuz onayınıza istinaden psikoloğumuza iletilecektir ve akabinde
psikoloğumuz sizinle bir telefon görüşmesi gerçekleştirecektir. Size kısaca
programınızdan bahsetmek isteriz.
Uçuş Korkusunu Yenme Programımızı 02-03
Mart 2024 tarihleri içerisinde gerçekleştirmeyi planlamaktayız.
Programımızın detayları aşağıda mevcuttur;
Hafta sonu iki gün yoğun bir şekilde gerçekleştirmekte olduğumuz programımız
Türk Hava Yolları Havacılık Akademisi’nde başlamaktadır. Sabah saatlerinden
itibaren teknik eğitmenimiz, kaptan pilotumuz, kabin yer eğitmenimiz ve
psikologlarımız tarafından yüz yüze sınıf eğitimleri verilmektedir. Akabinde
Florya Uçuş Eğitim Merkezi’ne geçerek simülatörde bir türbülanslı, bir
türbülanssız sanal uçuş yapılmaktadır.
Ø Programın ikinci günü ise Türkiye’deki uygun bir destinasyona, bir
yolcu uçağı içinde katılımcılarımız için ayrılmış koltuklarda, gidiş-dönüş
gerçek uçuş yapılmaktadır. Gerçek uçuş esnasında teknik eğitmenimiz,
psikologlarımız ve eğitim koordinatörümüz size eşlik etmektedir.
Ø Program ücretimiz 30.000 TRY’dir. Emekli, öğrenci, öğretmenlere, belge ibraz etmeleri durumunda indirimli
ücretimiz olan 21.000 TRY uygulanmaktadır. Daha detaylı bilgi alabilmek için aşağıda
bulunan linkten programımızı inceleyebilirsiniz.
https://akademi.thy.com/ozelprogramdetay/ucus-korkusunu-yenme-programi/2
Bilgilerinize arz ederim. Saygılarımla,”
Program hakkında bilgi araştırırken ücreti 30.000 TL olarak görünce bir
yanlışlık var diye düşünmüştüm. Fakat işin içinde bir de şehirlerarası uçuşun olduğunu
görünce, içimden “olabilir’ diye düşündüm ama yine de rakam bana yüksek
geldi ve emin olamadım.
Verilen telefonu arayıp, bu rakamın doğru olup olmadığını sordum. Telefona
çıkan hanımefendi, çok nazik ve inandırıcı bir ses tonuyla rakamın doğru
olduğunu ve programın neler içerdiğini gayet güzelce anlatıverdi.
Kendisine rakamın benim için yüksek olduğunu ve de programa bu nedenle
katılamayacağımı söyledim.
THY, yararlı ve olumlu bir iş yapıyor. Buna hiçbir itirazım yok ve
olamaz.
Mutlaka bu iş için uzman şirketlerden hizmet alıp ücret ödemektedirler.
Yapılacak olan uçak yolculuğunun da elbette bir maliyeti ve bedeli
vardır.
THY Eğitim Başkanlığı’nın bu hizmeti düşünmesi ve hayata geçirmesinin
elbette faydası olacak ve benim gibi “Korkak yolcular” her halde bu kısa
eğitimden sonra artık rahatça uçağa bineceklerdir diye düşünüyorum.
Tabii ki, 30 bin TL’yi ödeyebilecek gücü olanlar bu eğitime katılabilecek.
Bu parayı ödeyemeyecek birçok insan benim gibi uçuştan korkmaya devam edecektir. Sözün
özü, benim korkum bana kalsın ve ben de korkumu kendi kendime yenmeye gayret
edeyim. Kaldı ki, fiyatlar arttığı için eskisi gibi fazla uçak yolculuğu da
yapmıyorum.
Herkese korkusuz ve de emniyetli yolculuklar diliyorum.
İyi uçuşlar Türkiye’m…
———————————————————-
Acenteci ve rehber tepkisi etkili oldu
TÜRSAB ve TÜREB tasarısı ertelendi
Türkiye siyasi tarihinde 22 yıldan bu yana iktidarda olan AK Parti’nin birçok
konuda köklü değişiklikler yapma yoluna gittiğini, bunu da TBMM’deki
çoğunluğuyla hallettiğini görüyoruz. Yapılan değişikliklerin bazılarının halk
nezdinde karşılık bulmadığı için revize edildiğine ve değiştirildiğine de şahit
olduk. Şimdilerde de böyle bir durum daha yaşanıyor dersek doğru olur.
AK Parti’nin senelerce değiştirmeyi nedense hiç gündeme getirmediği seyahat
acenteleri ve tur rehberleri ile ilgili kanunda yapmak istediği bazı
değişiklikler çok büyük tepki çekti.
1618 Sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu ile
6326 Sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile ilgili olarak hazırlanan
bir tasarı bu amaçla TBMM’ye yollandı.
Seyahat acentelerinin çatı kuruluşu Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’nin
(TÜRSAB) beş ayrı meslek birliğine dönüştürülmesine, Birlik yönetimi karşı
çıkarken bir gurup acentecinin destek vermesi gündem oluşturdu.
Aynı şekilde, tur rehberlerinin tabi olduğu şartları değiştiren tasarıya da
rehber odaları büyük tepki verdi.
Acentelerin neyi istediğini veya neyi istemediğini daha önce ele
almıştım.
Hafta içinde Turist Rehberleri Birliği TUREB ve bağlı tüm rehber odaların
başlattığı kampanya çok ses getirdi.
Ben, Ulusal Kanal’da Serpin Alpaslan arkadaşımın programına konuk olup
tasarının yanlışlıklarını dile getirdim. Her biri en az bir yabancı dil bilen
ve kültür düzeyi de yüksek, dinamik bir topluluk olan rehberlerin organize
haklı ve demokratik bu tepkisinden sonra, AK Parti hükümeti doğru bir adım
atarak görüşmeleri erteledi.
Aslında, Kültür ve Turizm Bakanlığı bürokratları tarafından hazırlanan ve AK
Parti’nin Meclis Grup Başkanlığı’na gönderilen tasarıyı TBMM Bayındırlık, İmar,
Ulaştırma ve Turizm Komisyonu önemli bir değişiklik yapmadan ve de özüne
dokunamadan oy çokluğu ile Meclis Genel Kurulu’na göndermişti.
Komisyonda görüşülen yasa taslağı seyahat acentelerinin otobüslerde rehber
bulundurmasını ve yabancı dil bilme zorunluluğunun kaldırılmasını ön
görüyordu. Her iki meslek erbabı ile bağlı oldukları çatı meslek örgütleri
tarafından yapılan ve kamuoyunda ses getiren haklı eleştirilerin yanı sıra,
komisyonda söz alan bazı muhalefet milletvekillerinden de eleştiri gelmesi
üzerine taslağın Meclis Genel Kurulu tarafından görüşülmesi ertelendi.
AK Parti’nin ilgili meslek örgütleriyle görüşerek, sıkıntı yaratan
konularda bir düzenleme yapması ve orta yolu bulması için diyalog kurma yoluna
gitmesi beklenirken, tasarının ele alınıp görüşülmesinin 31 Mart Yerel
Seçimleri’nden sonraya bırakılacağı belirtiliyor.
AK Parti yönetimimin geniş bir kesimi ilgilendiren bu iki yasa teklifinin
yerel seçimin sonuçlarına etki etmemesi için parti içinden de gelen görüşleri
dikkate alarak böyle bir karar aldığı dile getiriliyor.
Başkanlığını daha önce Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yapan, Trabzon
Milletvekili Adil Karaismailoğlu’nun yaptığı bu komisyonda, imar ve bayındırlık
gibi konulardan anlayan milletvekilleri mutlaka bulunuyor olabilir. Fakat,
turizmden veya rehberlikten anlayan kaç kişi var diye bakayım dedim. Sadece,
TUROFED (Türkiye Otelciler Federasyonu) geçen dönem başkanı olan CHP’nin
Antalya Milletvekili Sururi Çorabatır’ı gördüm.
Gönül isterdi ki, adında turizme de yer verilen komisyonda seyahat
acentesi sahibi veya müdürünün yanı sıra bir de tur rehberinin olması ve
haklarını ilk elden savunabilseydi iyi olmaz mıydı?
Temsili demokrasiden beklediğimiz sonucu alabilmek için TBMM’de daha geniş
kesimlerin temsil edilmesinin de şart olduğu da tartışmasız bir gerçek.
Umarız her iki meslek gurubunu da memnun eden, doğru yasalar çıkar.