UYKUSUZ KOCA BİR SENE
Binlerce insanımızı kaybettik, şehirlerimizi kaybettik, belki de insanlığımızı, bütün duygularımızı kaybettik. Ben hala geceleri uyuyamıyorum. Düşündükçe nefesim daralıyor. Gecenin bir vakti ya şu an deprem olursa senaryoları dönüyor kafamın içinde. En canımı sıkanda ya deprem olurda uyanamazsam, kızımı kendi kafamda kurduğum yaşam üçgenine çekemezsem, anneme yetişemezsem, eşimi uyandıramazsam… Hadi iyi bir senaryo ile biz bir şekilde kurtulursak eşimize, dostumuza, ailelerimize nasıl yetişeceğiz, komşularımız için ne yapacağız? Böyle bir kafa ile yaşanmaz farkındayım ama ne yazık ki son bir yıldır eminim ki hepimiz böyleyiz, bana özel değil. Daha önceleri hiç maruz kalmadığım bir kapalı-dar alan korkusu bile yaşamaya başladım. Tabi biz bunları yaşarken depremzede aileler çadırlarda, kış mevsimi ile cebelleşiyordu. Kayıplarının anıları ile sınanmak ayrı zor, soğuk hava ve yağmurlar ile mücadele etmek ise daha da zor.
Deprem felaketinin üzerinden bir sene geçti ama bizler bir an
bile ne depremzede ailelerimizi ne de kayıplarımızı unutmadık. Evet yaşamamız
gereken hayatlara ve zorunluluklarımıza devam ettik ama hiçbir zaman unutmadık.
Sizler eksilen bizler hiçbir zaman tam olmadık. Yaralarımızı birlikte
saracağız. Birlikte üstesinden geleceğiz. Uzun yıllar bile geçse bunu hep
birlikte başaracağız. Ve deprem ülkesi olduğumuz gerçeği ile daha da
bilinçleneceğiz. Yapabiliriz biz bunu hep birlikte başarabiliriz.