DÜN,BUGÜN,UZAY
. İnsanların merak duygusunun yanı sıra günlük yaşamdaki hava durumunu tahmin etme, günleri dilimlere bölme gibi ihtiyaçlarının üzerine temellenen bu çalışmalar özellikle büyük medeniyetlerde gelişim göstermiştir. Bu amaçla Sümer, Mısır, Babil ve Yunan gibi büyük medeniyetlerde çalışmalar yapılmış, Ay ve Güneş takvimleri oluşturulmuş, büyük gökbilimciler yetişmiştir. Türk İslam medeniyetine ise çeviri yoluyla geçen bu çalışmalar, bu alanla ilgilenen alimler için kaynak oluşturmuş ardından bu bilgilerin üzerine kendi araştırmalarının sonuçlarını koyarak bilim dünyasına katkı sağlamışlardır. Özellikle Timur’un torunu Uluğ bey ve Ali Kuşçu gibi bilginler bu alanda önemli çalışmalara imza atmışlardır.
Avrupa’da
ise astronomi ve uzay hakkındaki bilimsel çalışmalar Türk- İslam dünyasına göre
kısmen geç bir süreçte başlamıştır. Rönesans’la beraber Latinceden çevrilen
elde edilen bilgileri üniversitelerde ders olarak okutuluyordu. Bunun genel
amacı İslamiyet’te olduğu gibi dinî gün ve vakitleri belirleme ve coğrafi
keşiflerle beraber denizcilerin artan yön ve konum bulma ihtiyacını karşılamak
ve takvimle ilgili sorunları gidermek adınaydı.
Kopernik, Kepler,
Galileo ve Newton gibi bilim adamları bu dönemde etkili olmuş isimlerdendir. Bu
dönemden 20. Yüzyıla gelinceye dek uzay ve astronomi üzerine çalışmalar
gelişerek devam etmiş ve kilisenin bilim adamları üzerindeki baskının
azalmasıyla beraber gözle görülecek bir gelişim meydana getirdi. 20. Yüzyıldaki
uzay çalışmalarına soğuk savaşın gölgesindeki uzay yarışı damgasını vurmuştur.
II. Dünya Savaşı’nın ardından ABD ve SSCB’nin liderliklerini yaptığı batı ve
doğu bloklu iki kutuplu dünya sistemi ortaya çıkmıştır ve bu iki dünya devi ya
kendisine tâbi uydu devletlerin sıcak savaşı üzerinden ya da akla gelebilecek
her alanda ezeli rekabet ederek birbirleriyle mücadele etmişlerdir. Diyebiliriz
ki bugünkü birçok teknolojik gelişmeyi soğuk savaştaki uzay yarışına borçluyuz.
Uzay yarışı resmî olarak 4 Ekim 1957’de Sovyetlerin Sputnik uydusunu yörüngeye
oturtmasıyla başlamıştır. Bu gelişmeler başta ABD olmak üzere tüm dünyada panik
havası yaratmıştı. Özellikle Amerikan halkındaki yenilmez Amerika düşüncesini
sarmıştı. Bunun ardından 1957’de Leika isimli köpek Sputnik 2 ile uzaya
gönderildi ancak kendisini kurtaracak teknoloji olmadığından uzaya yaklaştıktan
sonra stres ve aşırı ısıdan dolayı öldü. Yuri Gagarin adlı Sovyet kozmonotun 1 Nisan
1961’de Rus roketi Vostok 1 ile yörüngeye ulaştı ve böylece uzaya giden ilk
insan oldu. 16 Haziran 1963Valentina Tereşkova’nın uzaya gitmesiyle beraber
uzaya çıkan ilk kadın olmasıyla SSCB bu alandaki ilklerin de sahibi oldu.
SSCB’de bu gelişmeler yaşanırken ABD’de boş durmuyordu. Öncelikle halkın
desteğini alabilmek ve yeni nesilleri bu alana yöneltmek için çalışmalar
başlatıldı. Okul müfredatları değiştirildi, Başkan Kennedy halkı ikna etmek
için konuşmalar yaptı ve bu amaçla Apollo projesi uygulamaya konuldu.
Kopernik
Bu
projeyle Ay’a insan gönderilmesi hedefleniyordu. Sovyetler ise bu alandaki bir
projenin maliyetinden korktuğu için böyle bir hedefleri olmadığını ancak
yarıştan da çekilmediklerini açıkladı. Bununla beraber ele geçirdiği
birinciliği sürdüremeyeceği de anlaşılmış oldu. Amerikalı astronot Neil
Armstrong’un 21 Temmuz 1969’da 500 milyon kişinin canlı yayında katılımıyla Ay’a
ayak basan ilk insan oldu ve böylece ABD bu alanda tartışmasız lider olmuştu. O
günden bugüne dek insanoğlunun uzay merakı katlanarak arttı ve her devlet kendi
uzay aracını, uydusunu göndermeye çabaladı.
Devlet
destekli NASA gibi yapılar kuruldu ve bu alanda çalışmalar yapan milyon
dolarlık özel şirketler ortaya çıktı, uzayla ilgili dev sermayeli filmler
çekildi, yetkin yazarlar bu alanda çok satan kitaplar yazdı. Dünyanın yaşanmaz
bir hale gelmesiyle uzayda yaşam olacağına dair fikirler üretildi. Uzaylıların
varlığı hakkındaki komplo teorileri zihnimizi meşgul etti, uzaylı istilasından
dahi bahsedildi. Uzayda hayat olur mu bilinmez bizce insanoğlunun uzay
merakının bitmeyeceği somut bir gerçeklik olarak yanı başımızda duruyor.
Ve bugün ilk
Türk astronot Alper Gezeravcı uzaya gitti.
GÜNÜN
SÖZÜ: İSTİKBAL GÖKLERDEDİR.