İstanbul
Parçalı az bulutlu
14°
Ara

Günaydın karanlıklar günaydınlar gece

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Günaydın karanlıklar günaydınlar gece

Gece karanlığa bürünürken usulca yaklaşır sabahın günaydın’ına.

En güzel kelimedir “Günaydın”.

Karanlığın sonunda aydınlanmak, güneşin doğuşuna bir daha tanık olmak, ısınmaktır...

Korkunun, yalnızlığın, zor duyguların sıra dışı gücü ve gökyüzünün vazgeçilmez matemli yoldaşı olan siyahın bitişidir günün aydınlığı..

Çiçek renklerinde kaybolmak, kar’ın beyazında aydınlanmaktır günaydın….

Ah be gece .. Oysa ne ilhamlar, ne sarhoşluklar, saklıyordun siyahında.

Ay’ın gülüşü, Yıldızların parlayışı bile sende saklıydı.

Mutsuzluğun öbür adımıydın yoksa?

Günün aydınlığından kaçışın yenilginin habercisi miydi?

Cevabı çok fazla bu sorunun..

Kararsızım..

İçindeki sessizliği, dönmeye yüzü olmayan gidenlerin ayak sesleri bozuyordu. Farkında mısın?..

Mutluluğu tanımamak ne denli büyük bir acıdır öyle.

Karanlıklar ve siyahların, aydınlıklar ve beyazların bitmez tükenmez döngüsü müydü hayat?… Bilemedim sen söyle…

Her gün aynı hikayeyi başka, başka oyuncularla yaşamak zor şey olsa gerek..

Yoksa, yaşam ve ölüm gibi vazgeçilmez miydi gece ve gündüz arasındaki araf?

Terk edenler bir parça bırakırmış giderken.

O parça kalandadır, gidemeyendedir. Hak etmiyor olsa da gideni hatırlatır.

Yara izi gibi bir şeydir işte.

Geçmez, ve asla unutulmaz ama alışırsınız bir süre sonra.

O gidiş, o bırakılan yara sizin bir parçanız olur.

"Ondan kalan son hatıra" diyerek sevmeye başlarsınız o yarayı, canınızı acıtmasına rağmen.

Acıyı sevmek ne tuhaf bir şeydir..

Canınızı acıtmasını bile sevecek kadar sevmişsinizdir.

Çok sevmişsinizdir.

Seversiniz işte, sıkılmadan.

Sonra o yara kabuk bağlamaya başlar gözünüzün önünde.

Yavaş, yavaş iyileşir siz istemeseniz bile.

Gecenin sonunda doğan gün gibi..

Günaydın, hayat

Günaydın, güne sevdalanmış karanlıklar..

VESSELAM

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *