Doğan Cüceloğlu
Doğan Cüceloğlu 9 Şubat 1938 yılında Mersin ili Silifke ilçesinde 11 kardeşli ailenin en
küçüğü olarak dünyaya gelir.
10 yaşında öksüz kalır, annesi ölene öksüz, babası ölene yetim denilmektedir. Ömrünü
öğrenip öğretmeye adamış bir 76 yıl.
Doğan hoca Silifke’de en yüksek dereceli okul olan ortaokulu bitirdikten sonra subay
olan ağabeyinin yanında Ankara Atatürk Lisesi'nde eğitime başlar.
Babası onu daha fazla okutmak istemez, yâ da dini öğretim yapan bir okula yazdırmak
ister hakkın rahmetine erince biri başımda Fatiha okusun diye.
Liseye kayıt için gittiğinde sözlü mülakatta bir Türk bayan bir de Amerikalı vardır. Türk
bayan karşısında bir taşralı görünce yüz hatları değişir bunu fark eden Amerikalı taşralı diye
gözden çıkarılan öğrenci Doğan’ı kenara çeker ve onunla konuşur.
Seçici bayana bu öğrenciyi okula kaydını yapın der. Doğan hoca "Şimdi ben o bayan
Müslüman diye ondan yana mı olayım yoksa beni okula kaydımı sağlayan Amerikalıdan mı
yana"
Ankara Atatürk Lisesi'nde eğitime başlayan Doğan Cüceloğlu Kırklareli lisesinden mezun
olur.
Doğan hoca Atatürk Lisesi edebiyat öğretmeni Cahit Okur Erin etkisi altında kalarak
Psikoloji okumaya karar verir Öğretmeni ona sorar ne okumak istiyorsun başka mir meslek
söyler sen en iyisi gel psikolog ol buna ihtiyaç var der.
İstanbul’da Tarabya’nın adı terapiden gelmekte ilk hastaneyi milattan 300 yıl önce Büyük
İskender terapi üzerine yaptırır ihtiyaç olmasaydı hiç yapar mıydı?.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat bölümünü bitirdikten sonra ABD'de Illinois Üniversitesi
’de doktora yapar. Uzmanlık alanı iletişim psikolojisidir. Edebiyat edepli olmaktan gelir.
Doğan Cüceloğlu Amerika'da doktora öğrencisi olan Emily ile tanışır ve evlenir. On bir
yıl süren evlilikten 3 evlatları olur Ayşen, Elif ve Timur bu evliliği noktalayan Doğan hoca
ikinci evliliğini İzmirli Yıldız hanımla yapar.
Doğan Cüceloğlu Amerikada yaşadığı yıllarda, Türkiye’de bir Konferans’a gelir.
Öğrenciler kendisine neden Amerika’da yaşadığını ülkesine gelip daha faydalı işler
yapacağını öğretmeye katkıda bulunacağını ifade ederler.
Doğan Cüceloğlu öğrencilere şunu anlatır ülkemizde Bir kasabaya bir Amerikalı gelir
kasabanın uyuzlu bir köpeği vardır. Amerikalı bu körpeyi tedavi eder besler ve köpek
sağlığına kavuşunca kasabalı kasabanın Kaymakamına gider, bu köpek Amerikalının değil
bizim köpeğimizi versin.
Kaymakam kasaba halkına zamanı gelince Amerikalı ülkesine dönecek köpekte bize
kalacak, derken Amerikalı giderken köpeği götürmek isteyince Kaymakam köpek bizim der.
Mahallenin köpeği yine eski haline gelir ve uyuzlu olur.
Şimdi sevgili öğrenciler ben bu ülkeye gelip üç beş bin lira maaşla mahallenin uyuzlusu
mu olayım yoksa Amerika'da kalıp 30 bin dolar maaş alıp bu bilgileri kitaplaştırıp sizlerle
buluşturayım mı?
Doğan Hoca ilk denemesi şiir olur şiir geçmişi en güzel en kısa anlaşılır kılan edebiyat
türüdür. Geleceğe yakışır yaşanabilir bir dünya yaratmak için yazılır.
Doğan Cüceloğlu kitaplarından bazıları Haftanın Kitabı varmışın, Geliştiren anne- baba,
Anlamlı ve Coşkulu bir yaşam için, Başarıya götüren aile, İçimizdeki çocuk, Yeniden insan
insana, Evlenmeden önce, Öğretmenim bir bakar mısın anlamlı ve coşkulu bir yaşam için
savaşçı daha niceleri.
Kitap insan yaşamının barutu olarak bilinmekte ya öğrenen yâda öğreten olunuz yâda
onun keyfini yaşayan olunuz dördüncüsü olursanız helak olursunuz. (M.Kemal ATATÜRK)
Arkadaşı arkadaşına ben ölümden korkuyorum deyince arkadaşı ona siz ölümden
korkmuyorsunuz, malınızı geride bırakmaktan korkuyorsunuz unutma malın çokluğu
mirasçıları bedenin semizliği mezar kurtlarını sevindirir.
Arkadaşı asıl götürmemeniz gereken hayata iken okuyup yazdıklarınız onları yazar
okutup öğretirsen o zaman az götürenlerden olursunuz.
Eskiden yazarlar yazmak için kalemlerini açarlar, çıkan yongalarını atmazlar
biriktirirlermiş biri birileri ile karşılaştıklarında nasılsın demezler yongalardan ne haber
deyince herhalde benim. yongalar, benim cenaze suyumu ısıtır, seninkilerden ne haber benim
yongalar seninkiler kadar değil ancak sana yakın derlermiş.
Değerli hocam sende kurşun kalemle yazsaydın senin yongalarda işe yararlardı. Savaşçı
olmak öyle kolay bir iş değil Muazzam bir bilinç gerektiriyor. Bilincini geliştirmeye kendini
adamışsan bilincin zaman içinde gelişir der hoca.
Yaradan siz hiç aklınızı kullanmayı düşünmez misiniz, Doğan hoca iyi düşün doğru karar
ver.
Işıklar içinde uyu, bence siz görevinizi yeterinden fazla yerine getirenlerdensiniz.
Allah’ım af edicisiniz af etmeyi seversiniz 16 Şubatta aramızdan ayrılan Doğan hocamı da af
edilenler gurubundan eyleyesiniz.