2 gün önce Kazakistan'ın Cumhurbaşkanı Kasım-Comert Tokayev'in ulusal basında program karakterli bir makalesi yayınlandı.
Rusya'nın Kazakistan'a karşı seslendirdiği toprak iddialarının hiçbir tarihi altyapısı yoktur.
2 gün önce Kazakistan'ın Cumhurbaşkanı Kasım-Comert Tokayev'in ulusal basında program karakterli bir makalesi yayınlandı. Kazakistan'ın son 30 yıllık Cumhuriyet dönemini değerlendiren Cumhurbaşkanı, aynı zamanda bundan sonra neler yapılmalıdır, Kazakistan'ın milli, ekonomik, gelişmesi, gençlerin üzerine düşen görevlerle ilgili konulara değinmiştir. Ayrıca Tokayev hem de Kazak tarihinin daha derinden ve detaylı öğrenilmesi ile ilgili bir kararname de kabul etmiştir. Makalenin ve kararnamenin zamanlaması hiç de tesadüf değildir.
Hatırlatmak lazım ki, uğurladığımız yılın son günlerinde Rusya Federasyonu Devlet Duma'sının milletvekili, iktidar partisinin temsilcisi V.Nikonov Kazakistan'la ilgili açıklamalarda bulunmuştu. Açıklamalar Kazakistan'ın, Ruslar tarafından hediye edilen Rus toprakları sayesinde kurulduğu fikri üzerine kurulmuştu. Bu iddiaların Rusya'nın iktidar partisinin Parlamentoda temsilcisi tarafından seslendirilmesi, akabinde Rusya basınında, ulusal kanallarda bu konunun sakız gibi şişirilerek, günlerce tartışma konusu yapılması mesajın siparişli olmasında hiçbir şüphe yeri koymamıştı. Tabi ki, Rusya'nın bu şekilde ve bu düzeyde mesajı herkesi, hem kazak Türklerini, hem de tüm Kazakistan'ı sevenleri ciddi rahatsız etti.
Sayın cumhurbaşkanının, daha yeni yılın ilk iş gününde aldığı kararlar ve yazdığı makale şu şekilde seslendirilen mesajlara cevap niteliğinde idi. "Özgürlüğü en kıymetli değer" olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı, Kazakistan'a kimsenin toprak vermediğini, bu şekilde açıklamaların toprak bütünlüğüne saygısızlık olarak değerlendirdi. Totalitar dönemde Kazakistan'ın dili, tarihi, milli değerleri ile ilgili ciddi kayıpları olduğuna vurgu yapan Tokayev ülkede herkesin ana dilini bilmesinin önemini, aynı zamanda ulusal kanallarda tarihi filmlerin, belgesellerin çekilmesinin gerekliliğine dikkat çekti. Ülkenin kuzeyinde, kazakların az yaşadığı bölgelere ülkenin güneyinden vatandaşların getirilerek yerleştirilmesi meselesini dile getiren ülke başkanı bu anlamda milli güvenlik konularına bundan sonra çok daha fazla önem verileceğini yazdı.
Aynı günde kabul edilen kararnamede Cumhurbaşkanı 1921-1922 yıllarındaki tarihi olaylara özellikle dikkat edilmesi, o sürede ülkede yapılan katliamlar ve baskıların detaylı araştırılması meselelerine geniş yer ayırmıştır. Bilindiği gibi, Sovyetler kurulduğu zaman birçok ülkelerde, özellikle Türk soylu ülkelerde amansız katliamlar yapmış, aydınları, Türk kimliğini, dinini, dilini savunan herkesi Sibirya'ya sürmüş veya kurşuna dizmiştir. Kazakistan başkanı bu konuların araştırılması ile Rusya'nın resmilerinin açıkladığı toprak iddialarına tarihi belgelerle cevap vermeyi düşünüyor anlaşılan. Ayrıca, ülke başkanı 1986 yılında Kazakistan'a bir Rus kökenli yönetici gönderilmesi ile başlayan olaylarda itiraz mitinglerine katılan sivil vatandaşlara karşı yapılmış acımasız zorbalığın da araştırılmasına kararnamede yer ayırmıştır.
Ne olursa olsun, özgür olduktan sonra her gün biraz daha güçlenerek ayakta duran Kazakistan, ekonomik anlamda özgürleşmekle, Rusya'nın etkisinden çıkma çabaları ile birilerini çok rahatsız etmiş gibi gözüküyor... Türk Dünyası, Türk Cumhuriyetleri bu dönemde Kazakistan'a desteğini artırmalı ve Kazakistan'ın yalnız olmadığını tüm dünyaya göstermelidir.