İzmir'de 20 Ağustos'ta Bayraklı ilçesi Turan Sahili'ne ölü balıkların vurması ve kötü koku sorununun ortaya çıkması sonrası kirlilik kaynağının tespiti ve önüne geçilmesi için başlatılan çalışmalar devam ediyor. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca oluşturulan Bilim Kurulu, acil eylem planı hazırlığını sürdürürken farklı üniversite ve disiplinlerden bilim insanları da sorunun tespiti ve çözümüne yönelik projeler geliştiriyor. Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) ve Yıldız Teknik Üniversitesinden bilim insanları, İzmir Körfezi'ndeki kirliliğin uydu görüntüleri kullanılarak haritalandırılması ve takibi için çalışma yaptı.
Sudaki kirlilik değişimleri dakikalar içinde tespit edilebilecek
Google Earth Engine platformu ile Sentinel uydu görüntülerini analiz etmek üzere kod yazan bilim insanları, güneşten gelip, deniz yüzeyinden yansıyan ve uydu sensörleri tarafından kaydedilen ışınları, uzaktan algılama tekniğiyle sınıfladı. Su kütlelerinde klorofil A yoğunluğunu belirleme ile genellikle fitoplankton ve alg varlığını izlemek için kullanılan Normalleştirilmiş Fark Klorofil İndeksinden (NDCI) yaralanan bilim insanları, bu yolla sudaki kirlilik değişimlerini dakikalar içinde tespit edebilecek bir model geliştirdi. Akademisyenlerin ürettiği haritalarda körfezdeki en kirli bölgeler kırmızıyla, daha az kirli bölgeler kırmızıdan açık tonlarına doğru turuncu ve sarı renklerde işaretlendi.
"Son üç ayda hızlı bir artış görüldü"
MCBÜ Coğrafi Bilgi Sistemleri Bölümü Öğretim Üyesi Harita Mühendisi Doç. Dr. Osman Salih Yılmaz, yapılan çalışmanın sağlıkta kullanılan röntgen ve MR gibi bir tarama modeli olduğunu, uydu görüntülerinin işlenmesiyle su kalitesinde değişimin hızlı takip edilebildiğini söyledi.
Yılmaz, sudaki anlık değişimlerin uydunun bir bölgeyi geçiş zamanıyla ilgili olduğunu kaydederek, "Uyduların bir bölgeyi tekrar ziyaret zamanları 5 gündür. Yani körfez havanın bulutlu olup olmamasına göre ortalama 5-7 gün içirişinde aynı teknik kullanılarak takip edilebilir. Renklendirmeyi biz kod yazarak yapıyoruz. Hesapladığımız NDCI indeksindeki piksel değerlerine göre NDCI indeksi -1 ile +1 arasında değer alır. Genellikle 0,2'nin üzerindeki değerler klorofil A'nın yoğunlaştığını göstermektedir. Yani 0,2'nin altını mavi renkte gösterirken 0,2 ile 0,3 arasını sarı turuncu, 0,4 üstü kırmızının tonları olarak renklendirdik" diye konuştu.
İşlenen uydu görüntülerine göre İzmir Körfezi'nde 2017'den 2024 ortalarına kadar kirliliğin sınır seviyenin altında olduğunu ancak son üç ayda neredeyse tüm bölgelerde çok hızlı bir artış görüldüğünü belirten Yılmaz, sıcaklıkların yükselmesiyle Bayraklı, Karşıyaka, Konak İskelesi ve Alsancak Limanı kıyılarında alg patlaması kaynaklı klorofil A seviyesinde önemli yükselmeler saptadıklarını aktardı.
"Biz bu işin MR'ını çektik"
Körfezde yürütülecek çalışmaların takibinde de bu sistemin kullanılabileceğini ifade eden Yılmaz, yazdıkları kodun dünyanın herhangi bir yerindeki göl ya da deniz yüzeyindeki kirliliğin takibinde de kullanılabileceğini dile getirdi.
Yaptıkları çalışmanın İzmir Körfezi için kurgulanan erken uyarı sistemlerine entegre edilmesi gerektiğine dikkati çeken Yılmaz, "Biz bu işin MR'ını çektik. Kirliliğin tam sebebi ortaya konulup tedavi uygulandıktan sonra biz tekrar MR çekerek tedavinin işe yarayıp yaramadığını takip edebileceğiz" dedi.
Çalışmada Doç. Dr. Osman Salih Yılmaz'ın yanı sıra aynı üniversitenin Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Ateş ve Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Füsun Balık Şanlı, Prof. Dr. Fatih Gülgen ve Dr. Öğretim Üyesi Uğur Acar da yer aldı. İki üniversiteden akademisyenlerin yer aldığı ekip, 2021'de Marmara Denizi'nde müsilajın yayılımını ve aynı yıl Akdeniz Bölgesi'nde çıkan orman yangınlarından etkilenen alanları uydu görüntülerinden tespit eden çalışmalar yapmıştı.