Kongre kapsamında yapılacak sunumlarda “Kozmetikte Yeni Çağ: Biyoteknolojik Güzellik” ana teması kapsamında; biyoteknolojik inovasyonların kozmetik ürünlere entegrasyonu ve kozmetik sürdürülebilirlikte biyoteknolojinin avantajlarından bahsedilecek. Pazarlamada gelecek, biyoteknolojik ürünler için ambalajlama ve inovasyon önerileri, e-ihracat  ve dijital içerik üretimi ile  tüketiminin geleceği konuları ele alınacak. Kozmetik sektörü “Güzelliği Yeniden Tanımlarken”, Kozmetikte Trendler & Influencer pazarlamanın tüketici üzerindeki etkilerine de değinilecek. Markalaşma oturumlarında; marka değeri yaratmada 10 adımda stratejik pazarlama planı, kozmetik biliminin geleceğini şekillendiren mühendislik yenilikleri de değerlendirilecek.

Workshop salonlarında:  Doğanın büyüsüyle harmanlanan kokular, kokunu keşfet atölyeleri ,Duyusal Hikayeler: kozmetik ve tatların buluşması, sürdürülebilir hayata merhaba, biyoteknolojik dönüşüm ve doğal aktifler, bitki kök hücrelerinin ve eksozomların sinerjik etkileri vb çok yönlü ve eğlenceli etkinlikler düzenlenecek.

Leoparın Cesur Dokunuşuyla Şehir Şıklığı Leoparın Cesur Dokunuşuyla Şehir Şıklığı

Kozmetik firmaları çevresel bir bilinç ile atıklarını azaltarak, karbon ayak izini sıfırlamak adına yoğun çalışmalar yürütüyor. Bu bilincin bir yansıması olarak geri dönüşüm ve ileri dönüşüm kozmetik sektörünün bir parçası halini almaya başladı. Bu kapsamda 8. Uluslararası Kozmetik Kongresi’nde düzenlenecek Upcycle Proje Yarışması’yla bu bilince dikkat çekilecek ve katılımcılarla birlikte kozmetik atıklarından geri dönüştürülen ürünlerin değerlendirmesi yapılacak.

BİYOTEKNOLOJİNİN KOZMETİK SEKTÖRÜNDE YARATTIĞI DÖNÜŞÜM

KÜAD Kongre Başkanı Fuat Arslan: “ Bu yıl Uluslararası Kozmetik Kongresi’nde biyoteknolojinin kozmetik ürünlere, markalaşmaya, ürün geliştirme çalışmalarına nasıl katkı sağladığını, yenilikçi biyoteknolojik gelişmeleri ve formülasyonları, sürdürülebilir ve çevre dostu kozmetik ürünleri ile kişiselleştirilmiş cilt bakımını konuşacağız. Katılımcılar kongrede biyoteknolojinin kozmetik sektörünü ilerde nasıl dönüştüreceğine tanık olacaklar. Kongre aynı zamanda katılımcılar için ilgi alanları kapsamında özel sunumlar, atölyelerle ve çok yönlü etkinliklerle yoğun geçecek.

Kongrede, biyoteknolojinin beş alanda kozmetik sektörüne nasıl katkıda bulunduğunun ortaya konulacağını vurgulayan ARSLAN: “Bu beş temanın ilki Aktif Madde Geliştirme: Biyoteknoloji, doğadan ilham alan ve cildiniz için son derece faydalı olan yeni ve yenilikçi aktif maddelerin geliştirilmesine imkan tanır. Doğal ve Sürdürülebilir Ürünler: Biyoteknolojik yöntemler, kimyasal hammaddelere olan bağımlılığımızı azaltarak, doğal ve sürdürülebilir kozmetik ürünlerin geliştirilmesine katkıda bulunur. Kişiselleştirilmiş Cilt Bakımı: Biyoteknoloji, cilt tipinize ve ihtiyaçlarınıza özel olarak tasarlanmış kişiselleştirilmiş cilt bakımı çözümleri geliştirmemize olanak tanır. Cilt analizleri ve gen teknolojisi kullanılarak, cildinizin ihtiyaç duyduğu aktif maddeleri içeren ürünler formüle edilebilir. Özel Taşıyıcı Sistemleri: Biyoteknolojik taşıyıcı sistemler, aktif maddelerin cildin derinliklerine nüfuz etmesini ve hedefli bir şekilde salınmasını sağlayarak, ürünlerin etkinliğini ve güvenliğini artırır. Bu sayede, daha az miktarda aktif madde ile daha etkili sonuçlar elde edilebilir. Biyoteknolojinin Geleceği: Kongremizde, biyoteknolojinin kozmetik sektöründe gelecekte nasıl bir rol oynayacağını da ele alacağız. Yeni nesil aktif maddeler, yapay zekanın aktif şekilde kullanılması, Biyoteknoloji ile geliştirmiş tanı cihazları, Yapay deri gibi yenilikçi test modelleri, sektörün geleceğini şekillendirecek ve tüketicilere daha da etkili ve kişiselleştirilmiş cilt bakımı çözümleri sunacaktır” şeklinde açıklama yaptı. 

Muhabir: YAKUP ÇINAR