“Çocuk ve kadına yönelik son dönemde gündeme oturan şiddetin önlenmesi, şehirlerin daha güvenli hale gelmesi de bu açıdan önemli bir meseledir” diyen İmamoğlu, “Güvenli şehirler, hukuk ve demokrasinin hakim olduğu yaşam, elbette hepimiz için çok önemli bir noktada. Ben, bir psikopatın gencecik insanları katleden, yaşamdan koparan o kötü görüntüleri, ülkedeki politik ortamla ilişkilendirecek kadar basit bakmam meseleye." dedi.
'Hepimiz sorumluyuz' İmamoğlu, "Meseleye, hepimizin pozisyonu, hepimizin sorumlu olarak bakarım. Elbette sevgiyi büyütmemiz lazım. Ayrıştırıcı dilden, kutuplaştırıcı dilden toplumun uzaklaşması lazım. Özellikle kindarlığı, öfkeyi, nefreti bu toplumun gündeminden def etmemiz lazım. Bu dili kim kullanıyorsa, toplum ona cezasını verir. Toplum; sevgiyi, iyiliği, dayanışmayı, kardeşliği vaat edenleri de sever. Turizmin, sadece sektörel anlamla bir bütüne kavuşamayacağını bilen birisi olarak bu olaya değindim. Çünkü ‘turizm’ demek; bana göre adalettir, özgürlüktür. Turizmde yükselmek demek; demokrasidir, güvendir, huzurdur. Çevreye, insana, doğaya, sokaktaki canlıya, ormana, denize, ırmağına, havasına, suyuna özendir, saygıdır. Bütün bunlar olursa, memleketin turizmi daha kalıcı bir biçimde güçlenir ve en güçlü seviyeye yükselir” ifadelerini kullandı.